Arkadaş olağanüstü bir yanlı bakış örneği sergilemiş bana kalırsa. (Ben de meselelere kendi bulunduğum taraftan “yanlı bakış”la bakabilirim ama kendi içinde tutarlı olmasına dikkat etmeye çalışırım. Arkadaş tutarsız davranmış diyebilirim.) Norm'u gömmek için kullandığı argümanların benzerlerini Ezhel ve Ben Fero hakkında kullanarak onları da gömebiliriz gibime geldi.
Norm'un şarkısıyla ilgili düşüncelerim için şu entry'me bakabilirsiniz: #179821 Orada bir noktayı atlamışım; o da Ender'in kullandığı “faşist” ve “devrimci” söylemleri. Bu kavramları siyasi manada değil de rap camiası için geçerli olacak şekilde kullanıyor olmalı; çünkü yaptığı şarkıların siyasi devrimcilikle bir ilgisi yok; aynı şekilde kitlesinin de. Kendi bakış açısına göre onu eleştirenler ve yok saymaya çalışanlar faşist, Norm Ender'i zirveye taşımaya çalışarak geçmişte Sagopa-Ceza, günümüzde de Ezhel-Khontkar-Ben Fero iktidarını yok etmek isteyenler devrimci oluyor. Siyasi terimlere pek hâkim olmamakla birlikte, Norm'unkinin bir devrim değil, olsa olsa bir karşı-devrim girişimi olduğunu söyleyebilirim. Aslında Türkçe rap'te esas devrim yapan kişi Sagopa Kajmer'dir. Cartel'in bu müziği Türkiye'de duyurması, diğer old school isimlerin de rap'in seviyesini yükseltmesi bir tür kuruluş aşamasıdır. Sagopa Kajmer başlardaki tarzından sıyrılarak pesimist – melankolik bir tarzı Türkçe rap'ine kabul ettirmiş ve yeni bir yol açmıştır. Ondan önceki duygusal raplerle onun tarzı arasında birtakım farklar vardır. Sagopa melankolik tarzı sebebiyle “arabeskçi”, dinî söylemleri sebebiyle “ilahici” olarak yaftalanmış (Yani görünüşte hâkim rap otoritesine bir tür başkaldırı, bir tür eksen kayması tehdidi yaratmıştır.), bütün bu ithamların sığlığı dinleyicilerin büyük çoğunluğu tarafından fark edilmiş ve Sagopa Türkçe rap'in zirve isimlerinden biri olarak kabul edilmeye devam etmiştir. Zamanında “mevcut düzene karşıt” olan ile “düzen karşıtı”nın maksatlı olarak aynı şey olarak görülmesinden ve gösterilmesinden ötürü, mevcut düzen karşıtlarına “anarşist” denilmekteydi. Ama Norm'un davranış tarzı hakikaten de devrimcilikten çok anarşistliği anımsatıyor. Mevcut düzende “doğru” olan şeylere karşı çıkmış, zirveye adını yazdıran herkesle alay etmiş ve “rap dersi” vermeye kalkmıştır. “Ben rapte tekelciliğe karşıyım.” dediği hâlde kendi tekelini oluşturmaya çalışır bir strateji izlemiştir. Bugün rapte daha geniş kitlelere hitap eden tarz trap-mumble rap olduğu için bu sefer de okunu bu tarza doğrultmuştur. (Yani bir nevi, şimdiki iktidar olarak gözüken trap-mumble rap koalisyonunu hedef alıyor.) Bu sefer onların karşısında yer aldığı için “doğru” tarafta gözükmekte. Ama trap'e karşı yapılacak şey bir “devrim” değil, “fabrika ayarlarına dönmek” kabilinden bir şey olacağı için, aslında bugünkü tavrı da tamamen devrim olarak nitelendirilemez kanısındayım. Aynı şekilde trap-mumble rap'in de bir devrim yaratmadığı, sadece demokrasi yoluyla hâkimiyet kurduğu söylenebilir. Bugün tarzlarını sırf bu revaçta diye değiştirenler de “devrim taraftarı” falan değil, “her devrin adamı” konumundadırlar.
Yazıya geri dönersek; arkadaş yazıda “vasatın yüceltilmesi” mevzusu olarak Norm Ender'in zirveye oturtulması meselesini irdelemeye çalışmış. Gelgelelim, Ben Fero'nun “Adam eğlence müziği yapıyor; o da lazım.” diyerek baş tacı edilmesinin, Ezhel'in “Abi, adam her şeyden önce müzisyen” gibi söylemlerle “zirve şahsiyet” ilan edilmesinin de bu tip bir garabet olduğu noktasını atlıyor. Ezhel müzisyen de Sagopa Kajmer ney lan? Sagopa her zaman yeni tarzlar denedi; yeri geldi “Galiba” parçası yaptı, yeri geldi “Naber”i yaptı, “Senden Hemen Sonrası”nı yaptı, Orhan Gencebay'ın şarkısına rap versiyon yaptı. (Sonradan o sözleri “Durdur Beni” şarkısında kullandı.) Trap olarak da “Serbest” şarkısını yaptı. Yine, Türkçe rap'te fazla bilinmese de çok çeşitli türlerde beatler hazırlayan Muhalif var. Rocktan, Türk sanat müziğinden, Yunan halk müziğinden esintiler taşıyan şarkıları var. Çeşitli parçalara cover'ları da var. (Ezhel “Bir Derdim Var”ı söylemişti mesela. Muhalif'in de “Islak Islak” yorumu var.) Medusa da hem rap, hem R&B, hem cover'lar yapıyor. Mirac (ex. Mozole Mirach) da “Rünya” adında, genel itibarıyla slow rock denebilecek bir türde, canlı enstrümanların kullanıldığı bir albüm yapmıştı. (Hiphoplife'taki açıklamada “Rock, rap, psychedelic, İndie-Pop, Alaturka gibi birçok farklı müzik türünü bir araya getiren albüm” denmiş.) “Hercümerc” albümünde de auto-tune kullandığı şarkıları var. Norm da “Aura”da canlı enstrümanlar kullandı. Yine pek bilinmese de Sırat “Düşmanın Oğlu” albümündeki bazı şarkılarda gitar kullanmıştı. Neden Türkçe rap'te tek müzisyen Ezhel'miş gibi davranıyorsunuz ki? Ayrıca bir mevzuya idealist yaklaşmak, diğer mevzuda ise kabullenici / kucaklayıcı şekilde davranmak saçma. Ben Fero'ya gelince “Rapte türler var. Adam eğlendiriyor.” diyorsun; Ender'e gelince “Adam kalitesiz sözler yazıyor. Orta seviyede bir rap'i var.” vs. diyorsun. Bu bakış açısı adamın kendini kral ilan etmesinden kaynaklanıyor olabilir; ama birine çeşitlilik olarak bakıyorsan Ender'in rapini de çeşitlilik olarak görmen gerekiyor. Adam ne kadar orta seviye olarak görülse de “Yarem”, “Kaktüs”, “Avare” gibi slow parçalar yaptı, “O Zaman Dans” ve “Kezban” gibi eğlenceli şarkılar yaptı, “Kara Toprak”a cover yaptı. Bunlar çeşitlilik değil mi? Norm'a “ 'Eksik Etek' ile ünlenen rapçi” diyorsan Ezhel'e de “ 'Kafam bilmem ne gibi' diyerek ünlenen rapçi” diyebilmen gerekir. Birine bakarken idealist davranıp yerin dibine sokalım, diğerine bakarken sadece doğrularını alalım, rap dışında kalması gereken kıstasları da işin içine katarak “zirve şahsiyet” ilan edelim mantığı yanlış. Bir de “Kimse inkâr edemez.” türü söylemler kullanılmış. Eden eder kardeşim, herkes kabullenmek zorunda değil. Müzikal yeteneği olduğunu kabullensem bile “Yeteneğini kötü şarkılar yapmaya harcıyor.” diyebilirim; yetenek her zaman kaliteyi doğurmuyor. Tartışmaya açık mevzularda “Kimse inkâr edemez.” türü laflar söylemek sakıncalıdır. Mesela bana göre Türkçe rap'in zirvesinde hâlâ Sagopa ve Ceza durmaktadır. New school olarak da herkesin farklı favorileri var. Ezhel'in müzisyenlikteki başarısı herkes tarafından kabul edilse bile ben de bu mevzuya idealist yaklaşıp “Yerim öyle zirveyi” diyebilirim. :-)
Velhâsıl-ı kelâm, güzel noktalara değinmek isterken bazı yerlerde idealist, bazı yerlerde kucaklayıcı bakış açısı uyguladığı için çelişkilere düşen, yerleşik kalıpları eleştireceğim derken başka yerleşik kalıplarla argüman üretmeye çalışan bir yazı olmuş. Herkes kendi fikirlerini belirtme konusunda özgürdür; ama bunu yanlış taktiklerle yapınca ortaya koyulan işin elle tutulurluk seviyesi azalıyor. Böyle olunca, arada söylenilen doğrular da insanların gözünde itibar kaybedebilir; bu da yerleşik kalıpların kırılamayıp herkesin yine kendi bildiğini okumasına tekrardan zemin oluşturmak demek. :-)
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.