herdemyeşil öyle güzel, kısa ve içten yorumlamışsın ki kardeşim. Adam akıllı yapan bir kaç kişi hala var. İnşallah bırakıp gitmezler ve içi tamamen boş kalmaz.
2020'ye günler kala bir dergi fikrinin ne kadar doğru olduğunu sorguladım açıkçası. türkiye'de daha önce birkaç kere denenen (hiphop tr, flow ve hiphop skool dergileri) ve her seferinde hüsranla sonuçlanan dergi girişiminin, şimdi tutacağını düşündüren nedir acaba tam olarak? hiphop'un popülerleşmesi mi? bence dergiyi çıkaran ekip büyük yanılgı içinde. klasik medya araçlarının alacakaranlık döneminde böyle bir atılım da kanımca fazla uzun ömürlü olmayacaktır, çünkü ülkemizde şu aralar hiphopun yaygınlaştığı kitle dijital çağın gençliği ve bu insanların gidip, sadece müzik kısmıyla ilgili oldukları bir kültürün dergisini alacaklarını düşünmek fazla iyimser bir düşünce. üstelik kağıt fabrikalarının bir bir iflas edip, kapanmasının ardından kağıdın maliyetinin artması, dağıtım ve ulaştırma gibi maliyetler de cabası.
abd'de vibe, the source ve xxl gibi hiphop dergilerinin hayatlarına devam edebiliyor olması, orada hedef kitlenin çok daha geniş ve bu kültürün beşiğiyle olmasıyla alakalı. nüfus 330 milyon bir kere. oysa türkiye ne bu kadar kalabalık, ne de rap müzik dışında hiphop kültürüyle fazla ilgilenen insan var.
türkiyede en çok satan dergiler edebiyat dergileri, karikatür dergileri, socrates, tarih dergisi falan, ki bunların birçoğu büyük yayıncıların desteğinde türkiyede geniş bir kitleyi hedef alıyorlar. halbuki bunlarla kıyaslayınca hiphop kitlesi oldukça niş kallıyor, o nedenle dergi yapılacaksa bile bence büyük yayıncılar tarafından, küçük hedeflerle yola çıkılması, bir ihtimal bu serüveni uzun soluklu hale getirebilir, yoksa işleri zor.
bu nedenlerle, ben turbo'dan ve yanında kimler varsa onlardan, enerjilerini ve emeklerini dijital bir işe harcamalarını dilerdim. yine de cesaret kırıcı olmayalım, hayırlı olsun diyelim.
dergi dediğimiz şeyin hala belirli bir kitlesi var. niş bir iş olursa tabii ki çok zor durumda kalıp kısa sürede kapatırlar ama bu saatten sonra kafa dergisi gibi yanında birkaç parça hediye, süslü sözlerle iyi bir "pr" yapan rap dergisi güzel rakamlara da ulaşır. içerik kalitesi ucuz olursa satar. kafa dergisi falan kötü örnekler ama ticari olarak başarılı sonuç olarak. böylesi bir iş benim de aklımda vardı ama para yok lanet olsun.
Ekşi'de şöyle bir şey yazılmış dergi hakkında, ilk sayısının kapağında ceza'yı görecekmişiz eğer bu doğru ise abi biz albüm bekliyoruz senden, kaç sene geçti. İki ayda bir çıkacakmış bu arada.
ben bunaldım bu patata patatadan ya
ya şunu melodikleştirin ezhel gibi ya da lirikleriniz ii olsun
hem patata patata hem de anlamsızlığın dik alası sözler
bi de bunu nakaratı arabeskleştrip yapanlar var ya bi gidin bunaldım aaaaa
sizin yüzünüzden dil öğreniyorum manyaklar illa ben mi yapcam uff.
1993 yılında sıra arkadaşımın dinletmesiyle Rap tutkusu başladı ama zaten iyi olmayan ingilizcemle anlayamadığım şarkılara ancak mırıldanarak eşlik edebiliyordum. Neden bunu Türkçe yapmazlar derdim. Ve sonunda 95 de Cartel direk geldi bana ve Türkçe Rap hayatımıza girdi. Öyle bir dönem öyle bir tutkuydu ki, bir kaset için için 50 dükkan gezilir, bir Cd için 1 ay önceden sipariş verilir, bir parti için yüzlerce km gidilirdi. Her bir şarkı için ayrı bir heyecan duyulurdu. Belki çok iyi değillerdi belki zor şartlarda yapılmıştı hepsi ama değerliydi. Geçmişte Türkçe Rap bu kadar meydanda değildi. Zordu herşey, şarkı yapmak stüdyo bulmak albüm çıkarmak kıyafetlerini bile bulamazdın, insanlar hoş karşılamazdı seni. Ama çok büyük bir heyecan ve tutkuydu. Şimdilerde ise artık herşey daha kolay herkes zaten dinliyor, teknoloji kolaylaştırdı zaten herşeyi. Belki çok daha güzel işler de çıkıyor son dönemlerde ama ruh o ruh değil. Heyecan yok, tutku yok. Yani kısaca, 90larda 2000 lerin ortalarına doğru Türkçe Rap bir duygu işiydi, çabaydı, heyecandı, zorluktu, duyguydui, tutkuydu, takıntıydı, ama artık sadece bir müzik türünden ibaret...
Türkiye’de görüp görebileceğiniz en leş müzik piyasasıdır. 2009’da da böyleydi, şu anda da böyle. İçine girip gezince öyle bir hal alıyor ki durum şarkı dinlerken kusacak kıvama geliyorsunuz.
Tahminimce beni bilen 2-3 kişi vardır burada. Yo sözlük zamanları.. yapılacak toplama albüm için mc’ler ve onların menajerleri ile girmek zorunda olduğum çıkar dolu muhabbetler..
Rap dinleyen çocuklar benim kardeşim diyen, türkçe rap’in abileri modunda takılan tiplerin sözlükte hoşuna gitmeyen yorumları için 20 yaşındaki gençleri tehdit etmeleri.
Arasından su sızmayan duo’ların, birbirlerin kuyularını apaçık kazmalarına şahit olmak.
Okul harçlıklarını, kyk burslarını toplayıp sözlük adına bir albüm çıkarmaya çalışan gençlerden bir şarkı için dünya para istemek.. ve buna rağmen şarkılarında türkçe rap neferi olmakla bedel ödemekle övünmek.
Ve menajerler. Mc’lerin bodyguardları mı, işverenleri mi yoksa çalışanları mı? Belli değil.
2009-2010 yıllarında bunlara şahit olup bu kültürün bana göre olmadığını kabullenmiştim. Joker’le, acil’le bunların kavgasını bizzat verdim. Ensem tutuldu, azar çekildi. Bildiğimden vazgeçmedim. Birileri istedi diye entry silmedik. En sonunda bir şekilde yo sözlük kapandı.
Geldiğimiz yerde ise piyasanın haline gülüyorum. Seviniyorum. Hangi soundu kullandıkları, şarkılarında neyden ve nasıl bahsettikleri umrumda değil. İsteyen ortalama 3 dakikada dinlemek istediğini bulur.
Artık emek verip ürettiğin bir şey için belli bir internet sitesinin götünü yalamak zorunda değiller. Bir çoğu fakir değil ve fakir olmadıkları için biz bu müziğe gönül verdik edebiyatını yapmak zorunda kalmıyorlar. Artık herkes ne kadar çok kazandığını ve ne kadar çok harcadığını anlatıyor.
“Şanışer popçu lan amk” diyen adamların alayı popçuların kıçının dibinde.. eleştirdiği şeyi yapmayan mc sayısı 0(sıfır). İşte bu piyasa bu. Müthiş samimi artık. Yalan yok. Bu leş müzik piyasası bütün leşliği ile göz önünde. Seveceksek bunu seveceğiz. Ve siz kardeşlerim, yaşı yetmeyenler.. pislick tshirtü giyen birini gördüğünüzde heyecanlanmanın ne demek olduğunu bilmeyeceksiniz.
Önceden başkaları "bunu nasıl dinleyebiliyosunuz ya .s :p" derken hayvan gibi dinleyen ben, şimdi ana akım olan bu şarkılara "bu dinlenir mi aq" diyorum...
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.