sound bazında konuşacağım; şam hangi beatmaker ile çalışıyorsa resmen türkiye'ye vizyon getiriyor. altyapıları dinlerken 47 mixtape'te olduğu gibi kendimden geçtim.
liriklere gelecek olursak; öncelikle şam'ın cesaretine saygım var, tanzimat şarkısıyla kendi dinleyici kitlesinin bile hoşuna gitmeyecek bir iş yapmış. diğer rapçilerle atışırken de lafını esirgemeden konuştu hep. içi dışı bir olmasını ve içten pazarlıklı olmamasını seviyorum. ancak içerik olarak çok basit yazdıkları. derinlik yok. madem çok seviyor böyle yazmayı, politik tarafını giderek daha geliştirmesi gerekirdi. fakat yerinde saymış maalesef. kalıplaşmış ve banal eleştirilerini kafaya takıp albümü dinlememek gibi bir şey yapmayacağım tabii ki. albüm hala çok güzel.
flow ve delivery konusunda tebrik etmek lazım, harika iş çıkarmış. bunlar o muhteşem altyapılar ile birleşince ben resmen bu albümü uzun süre dinlerim dedim. hayatitelgeler gibi 3.5/5 veriyorum albüme, ancak altyapılar sağolsun 4 vereceğim bir albüm kadar dinlerim muhtemelen.
Altyapılar iyi, prodüksiyon genel olarak derli toplu. Şam'ın öykündüğü isimlerin direkt çakması işler üretmesi durumu gördüğüm kadarıyla sürüyor, lakin konumuz Türkçe rap olduğundan dolayı bunu çok ciddi bir meseleymiş gibi eleştiremeyeceğim. Genel olarak orijinallik bizim zaten sınıfta kaldığımız bir konu.
Sözler konusuna gelince, şam dikkate alınmaya değecek biri gerçekten değil. Kendisinin nasıl bir insan olduğunu biliyorum deyip geçeyim bu konuyu. Mümkünse kendisine şaka niyetine Gülün veya çok istiyorsanız dalga geçin, lakin sakın ciddiye alıp "ne yazmış lan bu şimdi" diye üstüne düşünmeyin. Çok büyük bir içtenlikle söylüyorum, gerçekten değmez.
'piramitini de, gözünü de, üçgenini de skecem' diyerek albüm dinlenir mi hep merak etmiştim, dinleniyormuş.
abi çok güzel verseler yazmışsın ama salak bir fikir seline kapılmış, boğuluyorsun. hiç mi seni seven insan yok etrafında ya? kimse mi 'abi abartma istersen' demedi?
tam havaya girecem üçgen, tam havaya girecem piramit, tam havaya girecem göz. abi bak bu kadar takma kafaya, deli olursun...
ekleme: fazla yüklendiğimi düşünüyorum. türkçe bilmesem ayıla bayıla dinleyebileceğim bir albüm olduğunu düşünüyorum.
gerçekten "rap" olan albüm. çok standart, drum+sample+bassline üstüne birkaç vokal bile olmayan yalın bir stil. dinleyenlerin sözlerine odaklanmasını sağlamak için elinden geleni yapmış. Mastering kısmında biraz fazla push'lanmış parçalar pek hoş değil. konsept çok iyi, sözler de gayet kotarır ancak aoty kıvamda bir albüm değil maalesef. tebrikler şam.
Şimdi şoyle; herifin fikirleri bi noktada komik olacak kadar aptalca mı? Evet. Ama bir yandan da şunu düşünüyorum yaratıcı ve zeki insanlar da genelde aptalca ve uç fikirlere takılmaya meyilli oluyor. Tarihe geçmiş çoğu insan için durum bu en azından. Aptalca olan taraflarını kenara koyunca yaratıcı bi iş dinledim demin. Bunu diyebilirim.
Bunun dışında beklentinin çok altında bi albüm. Belki youtube'daki artworklere 10 numero verebilirim kalbimin en derin yerlerinden. Beatlere, vokallere, bir bütün olarak albüme 6 puan veriyorum ama bu kadar beklentiden sonra bu bile fazla. Onu da belirteyim. Hani şam fanı falan olsam sinirden gider sikerdim bunu.
20 yaşında ne bu "dünyaları çözdüm, hepsinin alengirini ben biliyorum" havaları ya bunaldım.
hani "1 kitap okuyan her şeyi bildiğini sanar, 5 kitap okuyan hiç1 şey bilmediğini anlar" derler ya şam 4 kitap daha oku yorma karşiim
valla ben bayıldım bu albüme. ha senelerdir "ha geliyor! ha gelecek! az kaldı!" diye bağıralacak bir albüm mü peki hayır değil. ama bu da benim umrumda değil.:)
aradan geçen seneler, iki noktada kendini gösteriyor. birinci kısım sound. beatler çok iyi seçilmiş ve şam bu işin üstüne hakikaten düşmüş. üstte yazıldığı gibi ben de bu albümü orkestra ile dinlemek isterim. daha önce türkçe rap'te orkestra denemeleri oldu elbette** ama ilk defa soundun bu kadar temeline alınmış bu mevzu.
ikinci taraf ise bazı lirikler. albüm bazında lirikler benim gözüme sırıtmadı en azından ama üçgen muhabbetine gelince "hakikaten 18'inde yazmış bunu" dedim.
benden bu albüme - beşlik sistemi baz alarak - 3.5'tan iki yüzlü'nün hatrına 4 çalışır ve p.i.ç, yılın albümü yarışında kron1k'in ardından ikinci olarak gelir.
dogmam olmem demekti. insanlar iki yuzlu yeaa.
sound guzel, sozler cringe. cogu soylemin alti cok bos. kitaplarda buldugu cool sozlerin hepsini bir araya getirip album yapmis gibi.
adam türkiye'nin sayılı kaliteli caz davulcularından birine* albümün yarısından fazlasını teslim etmiş, üstüne farklı enstrümantalistleri *** bir araya toplamış albüm için.
''jazz tayp beat yazmış söylemiş'' ne abi? hasta mısınız? fikrin, bilgin yoksa sus ve asıl tekdüze olan ana akım rapini* dinlemeye devam et. diğer subjektif yorumları anlayabiliyorum ama buna sessiz kalamadım. bilmediğiniz alt türler ve soundlar hakkında yorum yapmayı bırakın abi. kusuruma da bakma sert üslubum için.
Lirikal olarak saçmaladığı kısımlar haricinde sound olarak çok başarılı fakat Kron1k varken AOTY olması imkansız. Son bir ayda sürpriz bir şey olmazsa (Belki Motive'nin albümü) No.1 zirve olacak gibi gözüküyor.
sadece caz reb duyunca gaza geldiniz çok da bi olayı yok. beatleri çok iyi ama şam aşırı sıkıcı. sözlere gelecek olursak daha da gömerim ama gömmeye değecek şeyler değil yani
Lirikal olarak daha iyi olmasını beklediğim ama bu soundlarla her halükarda tekrar tekrar dinlenebilecek,insanı alıp götüren bir havaya sahip albüm.Piyasada adam akıllı protest yok ki son dönemde,böyle bir çalışmayı görünce de yapışıyoruz ne kadar yüzeysel olsa da.Asıl olayı bu jazz soundunda zaten,bana roc marciano'yu hatırlattı baya :)
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.