klasik youtuber rapi, ha berkcan güvenle renymen ha normender işte. sözlere biraz kendince politika eklemeye çalışmış o kadar. yorum yapmaya bile değmez.
sözler vs. bana inanılmaz derecede basit geldi. ve bu tarz bir şarkı da prim yapıp binlerce lira kazandırıyorsa vay bizim halimize. sözlüğe önerim gidin kayıt alın ya, ciddiyim bu konuda. bir şekilde 1 yıl içinde para kazanmaya başlarsınız.
“Beklentimin üzerinde çıktı.” diyen copzillan ve “Norm'un üç yıllık süreçte yaptığı en iyi parça.” diyen ruhumun temeli dilemma arkadaşlarımıza katılıyorum. Beat'in karakteri ve nağmeli nakarat parçanın atmosferine pek uymamış diyebilirim. Kafiye tekniği alıştığımız Norm Ender tekniği; açıkçası “nası' nası' bi' şi', herkes bilirkişi” seviyesinde olmadığı müddetçe bu tekniğin şarkıları çok aşağı çektiğini düşünmüyorum. Flow açısından da bence iyi olmuş.
İçeriğe gelirsek; Norm bu şarkıda Picasso ve Lefter benzetmeleriyle yine kendini övse de elle tutulur mesajlar vermiş diyebilirim. Crowley arkadaşımız bu mesajları eleştirmiş ama ben bazı noktalarda farklı düşünüyorum:
“Politik bir şeyler karalamış.” - Açıkçası bunların “karalama” olduğunu düşünmüyorum. Protest rap'te aradığımız Saian veya Mehmet Toksoy'daki derinlik olduğu zaman “karalama” denebilir ama bazı rapçilerin Norm Ender'in argümanlarından daha derinlikli olmayan argümanlarını sırf kafiye ve flow'da Norm'dan çok daha ilerideler diye bayıla bayıla dinlediğimiz olabiliyor. Ezhel'in “Halkım aç, acından yer soğan” diye başlayan acapella'sını burada öve öve bitiremeyenler olmuştu mesela.
“Akp yerine de senden olan başka bir otokrat manyak istiyorsun.” - Norm'un siyasi görüşünü bilmiyorum ama “Kavganız hep sağ sol oldu.” cümlesine bakarsak şimdinin muhalif kanadını da eleştirdiğini görebiliriz.
“'Özgür sanat' falan diyor.” - Norm Ender sanatın özgürlüğünden bahsederken daha ziyade protest rap'i savunmuş. Ayrıca kendi sevmediği rap'leri piyasadan silmek istemesi başka şey, rapçilerin tutuklanmasını istemesi başka şey. Rap'in kendisi zaten yüzde yüz özgürlükçü değildir ki; her rapçi kendi anlayışına uymayan rapçileri hedef tahtasına oturtur, diss atar; dinleyiciler de kendilerince iyi olan tarafın kazanmasına, hatta karşı tarafın müziği bırakmasına sevinirler vs. Özgürlükçülük “Herkes her istediğini yapsın.” demek değildir ki.
“Kafanda özgür, cici sanat diye bir tanım var.” - Aslında Norm Ender'in eskilerde yaptığı rap'i düşünürsek hiç de cici bir sanat anlayışının olmadığını düşünebiliriz. Bence o şarkılar (isim belirtmeye gerek duymuyorum) bırakın “cici sanat”ı, “sanat” bile değildi. Bu noktada Norm'un kendisiyle çeliştiğini düşünebiliriz; ama “Kafanda yarattığın cici bir sanat var.” cümlesi tartışmaya açık bir yorum olmuş bence.
“Sanırım Ezhel'i kastederek 'Siz de Kürt ırkçısısınız.' diyor.” - Klibin o sahnesinde ilgili sözü bariz şekilde HDP eş başkanını temsil ettiği anlaşılan bir kadına karşı söylüyor Norm; direkt olarak Ezhel'le bağlantılı değil yani.
“Norm'un sığ analiz yeteneği” - Doğruyu her zaman derinlerde aramaya gerek yok. Gereğinden fazla derine dalarsanız nefesiniz su yüzüne tekrar çıkmaya yetmez. (Ayrıca bkz. entry'nin son paragrafı.)
“'Biz Kürt'üz, dilimizi kabul edin.' denince ırkçı mı olunuyor?” - İlgili kesimin görüşleri bu cümlede özetlenemez sanırım.
“'Ülkeye bağlı olan herkes Türk'tür' diye başka bir s***o argüman sunar.” - Bu argüman bizzat devletin kurucusunun söylemlerine, ondan önce de Ziya Gökalp'e dayanıyor aslında. Sorunu argümanın kendisinde değil de birilerinin buna yaslanış şeklinde buluyor olabilirsin ama argümanı söylendiği şartlarla bağlantılı olarak düşünmek gerekir.
“Norm'a ve fikirdaşlarına bu yazdıklarım bile emek israfı” - Yazdıklarını sadece Norm'un fikirdaşları okumuyor ki, belki daha ziyade Norm'u tasvip etmeyenler okuyor. Ayrıca yazılanların emek israfı olmaması için karşı tarafı ikna etmeye de gerek yok, seninle aynı görüşteki insanların duygu ve düşüncelerine tercüman olabiliyorsan, hatta sadece kendi içinde kendine yüz kez söylediğin şeyi yüz birinci kez hatırlıyorsan onun bile bir faydası var. :-)
Şuna da değinmeden geçmeyeyim: Başkaları şarkı yapınca “Şarkılarda hayatın anlamını aramaya gerek yok.” diyoruz da Norm'un şarkılarını niye şarkıdan öte şeylermiş gibi dert ediniyoruz? Aslında bu davranışımızın altında yatan düşünce “Bu adam bu tarz sözlerle kendini en iyi rapçi zannediyor ve hak etmediği dinlenme oranlarına erişiyor.” düşüncesi. Ama benzer eleştiriler trapçiler için söylenince herkes prodüksiyonun kalitesine, falana filana sarılıp işin içinden çıkabiliyor. Norm'un sorunu hiçbir şeyi tam yapamaması ise oradan vuralım, ama az biraz da olsa kendini geliştirdiği zaman da hakkını vermek gerekir. Örneğin bu şarkının bu kadar eleştirildiği yerde “Çıktık Yine Yollara” da ahım şahım bir şarkı olmaz bence; o zaman birini el üstünde tutup diğerini yerin dibine sokmak niye?
Keşke şarkının adı "bir ulusalcının hezeyanları" olsaymış, onu da sago'nun bpg'sinden arak etmiş olurdun işte kötü mü, zaten şarkının bütün stili sago çakması.
Ha ama Allahı var Sagopa Kajmer gerçek bir üstat, didaktik kitaplar'ı, kalbim krizin bekçisi olmuş'u hala yüzbinlerce kişi dinliyor ve verdikleri mesajı onca yılın ardından hissedebiliyor.
Bunu da ırkçı erlik'in falan fanları dinler birkaç hafta işte.
Burada politik söylemlere girilmesini gereksiz buluyorum, lakin,
@34 Agam, her ulusalcı olmayana otomatikman terörist sevici yaftasını yapıştırmak her şeyden önce ayıp bence. Ne farkı var bunun "sen vatan hayinisin, sen israyil tohumusun" diye gezen amcaların, dayıların yaptıklarından şimdi? Politikada gelinen nokta "norm'la aynı sayfada olmayan öcalan sevicisidir" falansa bence biz ülke olarak s....r edelim politikayı, cağ kebabı gibi daha iyi yaptığımız şeylere odaklanalım.
Guernica, Pablo Picasso tarafından 1937'de yapılan, İspanya İç Savaşı sırasında Nazi Almanyası'na ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937'de İspanya'daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 m eninde ve 3,49 m yüksekliğinde anıtsal tablodur. Saldırı sırasında 250 ila 1.600 kişi hayatını kaybetmiş, çok daha fazla sayıda kişi de yaralanmıştı.
İspanyol hükümeti, Paris'teki 1937 Dünya Fuarı kapsamındaki Modern Hayatta Sanat ve Teknik sergisinin İspanya'ya ayrılan bölümünde sergilenmek üzere, Pablo Picasso'ya büyük bir duvar resmi sipariş etti. O sırada gerçekleşen hava saldırısından etkilenen Picasso, saldırıdan sonraki 15 gün içinde bu duvar resmini tamamladı. Tablo ufak bir dünya turu kapsamında çeşitli ülkelerde sergilendi ve beğeni topladı. Böylece İspanya'daki iç savaşa diğer ülkelerin ilgisi de çekilmiş oldu. Guernica, savaş trajedilerinin ve savaşın bireyler üzerindeki acı verici etkilerinin bir özetidir. Tablo zaman içinde, savaşın yarattığı trajedilerin anımsatıcısı, savaş karşıtı ve barış yanlısı düşüncelerin sembolü haline gelmiştir. (Kaynak : vikipedi)
tanım: popülizm yüklü ve milliyetçi duyguları sömürücü söylemler içeren,kısaca "benim gibi düşünmüyorsan teröristsin" temalı vasat parça. bölücü,kutuplaştırıcı tavrı ile pkk militanları ve siyasal islamcılarınkinden çok da farklı değil bence.
@burada & evtisortu - Belki on farklı şey yazmışım ve hepsi anlamsız / saçma, öyle mi? Hiçbir kısmına da cevap vermiyorsunuz veya daha da kötüsü veremiyorsunuz. Tek yaptığınız sevmediğiniz rapçilerin sadece alaya alındığı, insanların farklı şeyler söylemeye korktukları bir ortam yaratmak. Haydi ben açıkça eleştirilere itiraz ediyorum; “Beklediğimden iyi çıktı.” diyen kişiyle “3 yıldır yaptığı en iyi parça.” diyen kişi niye eksileniyor? “3 yıldır yaptığı en iyi parça.” demek direkt “İyi parça” demek de değil, belki “Kötünün iyisi” demek. Buna karşılık olarak “Yoo, bence 'İhtiyacım Yok' bundan daha iyi.” falan yazsanız en azından muhabbet gelişir ve sözlük kültürüne bir katkınız olur; ama sizler beğenmediğiniz şarkıyla, sevmediğiniz rapçiyle alay edip, “Yiğidi öldür hakkını yeme” demek isteyenlere de adeta söz hakkı tanımıyorsunuz. O yüzden ben de uzun uzun itiraz etme gereği duydum; bazı yorumlarım eksik veya yanlış olabilir belki ama saçmalık bunun neresinde?
Haydi Norm'un sanatı ve fikirleri hakkında yazmış olduklarımı geçin; cevap verdiğim entry'yi yazan arkadaşımız klipteki bir ayrıntıyı yakalayamamış ve “Sanırım Ezhel'i kastediyor.” diye düşünerek oradan yürüyen bir yorumda bulunmuş, ben de klibin ilgili sahnesini hatırlatmışım. Bu da mı saçma? Nesine itiraz edeceksiniz merak ediyorum. :-) “Eksiklerini eleştirelim ama kendini geliştirince de hakkını verelim”in nesi saçma peki? Norm klibinde her kesimden insanı karşısına alıp “Hepiniz kendi kafanızda hayal ettiğiniz Türkiye'yi inşa etmek adına gençlerin hayatını kararttınız.” vurgusu yaparken konu “AKP yerine de senden olan otokrat bir manyak istiyorsun”a nereden geliyor ben de onu anlayamadım. “Norm şarkısında samimi değil, asıl fikirleri şunlar, klibinde de sadece şov yapıyor.” derseniz anlarım ama sırf şarkı ve klipten yola çıkarak buralara varamıyoruz veya buraları önemsemeyip şarkıyı beğeniyoruz diye saçmalıyor mu oluyoruz?
“Bu şarkının bu kadar eleştirildiği yerde 'Çıktık Yine Yollara' da ahım şahım bir şarkı olmaz bence.” meselesine gelirsek; Norm'un kafiye tekniği hep aynıydı, “Çıktık Yine Yollara”da da şahane kafiyeler yok. O şarkı direkt protest rap ve kapitalizm eleştirisi içeriyor; ama birkaç edebî cümleyi hariç tutarsak siyasi tavrında pek bir derinlik göze çarpmıyor gibi. “Sözlerimi Geri Alamam”a bakarsak onda da “Yapmacık bir sistemin hiçbir amacı kalmamış.”, “Oynayan çocukların neden sıfırlı karnesi?”, “Göze batınca, susmayınca bana da kanca taktılar.” diyen bir Norm Ender görüyoruz; bu şarkıda da her kesimden yetişkini karşısına alıp “Kavganız hep sağ sol oldu, tavrınız hep falso.” diyen ve “Ne yaptınız gençlik için?” diye soran bir Ender var. Mizansen “Konu Kilit”tekinin benzeri olduğu ve şarkı da çoğunlukla battle olduğu için “Çıktık Yine Yollara” ve “Sözlerimi Geri Alamam” kadar derinlikli olmamış ama bana Ender hâlâ aynı Ender gibi geldi, ben de “O zaman diğer şarkıları niye el üstünde tutuyoruz?” diye sorma ihtiyacı duydum.
“Kafanda özgür, cici sanat diye bir tanım var.”a karşılık olarak da “Norm'un eski şarkılarına bakılırsa bence hiç de cici bir sanat anlayışı yok” yazdım. Buna karşılık “Norm kendisince kurallar belirliyor ama o kurallara kendisi uymuyor, sonra da millete yargı dağıtmaya kalkıyor.” falan deseniz tamam ama demiyorsunuz. Belki ben her noktayı dillendirmeye gerek görmeyip muhabbet gelişsin diye yazıyorum veya farkında olduğum bazı noktaları özellikle belirtmeyip acaba siz yazacak mısınız yoksa boş boş karşılıklar mı vereceksiniz diye sizi deniyorum; nereden belli? :-)
Arkadaşımız “Cebindeki kimlik bile Türk kimliğinin izi.” falan demiş, o paragrafta yazdıkları da bana Şinasi'nin “Milletim nev-i beşerdir, vatanım rûy-ı zemin” ve Tevfik Fikret'in “Toprak vatanım, nev-i beşer milletim” sözlerini hatırlattı. Veya “Ordular olmasın, savaşlar da olmasın.” düşüncesini. Böylesi de bana sığ geliyor olamaz mı? Ben de isterim ordular olmasın, savaşlar olmasın, kimse de askerlik yapmak zorunda olmasın; bu yüzden Norm'un sürekli “Ben uzun dönem askerlik yaptım, siz bedelli yaptınız”cılığını da tasvip etmem. Ama orduların olmadığı bir dünya şimdilik mümkün değil maalesef. Ayrıca arkadaşın konuyu oraya getirmesini tetikleyen şey de o cümlenin Ezhel'e gönderme olduğunu düşünmesi; çıkış noktası yanlış yani.
***
(Konu dağılacağı için yıldız attım; dileyen bu kısmı atlasın.)
Norm'un şarkıda yansıttığı düşünceyle Nurullah Çetin'in “Mehmet Akif'i Doğru Anlamak” kitabından alıntılayacağım şu kısımdaki düşünceyi bağdaştırabiliriz aslında (İlgili kısım bir röportaj metninden alıntı olduğu için akademik dil kullanılmamış ama adam edebiyat profesörü):
“Akif, biyolojik anlamda, etnik anlamda Arnavut'tur ama kendini sosyolojik ve kültürel anlamda Türk kabul eder ve bu bağlamda Türk millet birliğine mensubiyetten gocunmak bir yana tam tersine bununla övünür, hatta zaman zaman biyolojik Türk ırkını da över. Bunu şunun için söylüyorum. Bugün Kürt ya da başka ırkî kökenden gelen bir kısım Müslüman Türkler, batılıların etnikçilik projelerinin tuzağına düşerek kendilerine Türk demiyorlar, dememek için bin türlü takla atıyorlar.
Bunun yerine Kürd'üm, şuyum buyum ya da Türkiyeliyim diyorlar. Mesela bazıları da 'Türk toplumu' yerine 'Türkiye toplumu', 'Türk edebiyatı' yerine 'Türkiye edebiyatı' filan diyorlar. Böyle demekle, 'Türkiye'de Türk milleti adında kaynaşmış bir millet birliği yoktur, bunun yerine birbirinden farklı milletler vardır. Türkiye, kozmopolit anlamda kavimler karmaşasıdır. Bu birbirinden farklı olan kavimlerin ayrı resmî dili olmalı, ayrı eğitim dili olmalı, ayrı kültürü, ayrı edebiyatı olmalı' diyorlar, ya da böyle demeye getiriyorlar.
Milleti bu şekilde modern entelektüel laflarla bölüp ayrıştırdıktan sonra tekrar entelektüel gevezeliklerle 'Hadi barış içinde yaşayalım, bir arada yaşama kültürü geliştirelim, demokrasi yapalım, birbirimizin kültürüne, diline saygı duyalım, farklılıklarımız zenginliktir.' gibi ayrışmayı, bölücülüğü normalleştirici, meşrulaştırıcı, tolere edici laflar ediyorlar. Böyle demeleri tam da Batı'nın 'böl, parçala, yut' projesine uygun bir söylemdir.
Bu durum, Akif zamanında da vardı. O zaman da Batı, ürettiği nasyonalist projeyi bize dayatarak Osmanlı millet yapısı içinde Arapçılık, Arnavutçuluk, Kürtçülük vs. hareketlerini doğurtmuş ve desteklemişti. Bu arada Türklüğü etnik, biyolojik bir kavim olarak algılayan ve bununla sınırlandıran bazı insanlar da diğerlerinin yaptığı gibi Türk ırkçılığı yapıyordu. Ama bunlar çok azdı. Büyük çoğunluk -buna Ziya Gökalp de dâhildir.- kucaklayıcı, kapsayıcı Türk milliyetçiliği taraftarıydı. Bu durum nedense hep göz ardı edilir. Mesela çarpıtılarak, karanlık aydın ve siyasetçiler tarafından Arnavutçuluk, Kürtçülük bilmem necilik hak, Türk milliyetçiliği de ırkçılık olarak lanse edilir ve halka öyle takdim edilir.” (Nurullah Çetin, “Mehmet Akif'i Doğru Anlamak”, Ferfir Yayınları, İstanbul 2011, s. 87-88.)
***
Açıkçası Norm'un sözleri de bana buradaki mantığa uygun geldi. Ha, yine lise 2 terk olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama böyle düşünen edebiyat profesörleri de var yani. Ayrıca bu düşünce lise 2 terk ise karşıtı da lise 2 terk, ne fark ediyor ki? Arkadaşın “s***o argüman” yorumuna da “s***o argüman dediğin şey Ziya Gökalp'in fikirlerine dayanıyor.” dedim, yukarıda da izahını görebilirsiniz. Kendimi tam ifade edememiş veya çok dağınık yazmış olabilirim ama “saçmalamak” buna denmez kanısındayım. Ayrıca “Ne anlatıyo'n ***” seviyesinde “lise 2 terk” yorumlara karşı böyle uzun uzadıya yanıt vermenin “emek israfı” olduğunu düşünebilirdim ama kendimle çelişmek istemiyorum. :-)
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.