kendisi hakkında söylenilenlere göre şarkı sözlerinden yola çıkarak onun nasıl biri olduğuna dair fikir yürütmememiz gerekirmiş. gerçekte bayağı sevimli, sempatik, şakacı biriymiş ve aşırı saygılıymış. ayrıca columbia'da nas ile çok vakit geçirmiştir. ölmesi çok üzücü. ruhun şad olsun şeytanın oğlu sapkın piç.
bir sokak ikonu, lirik ustası ve dahiyane freestyle yeteneği ile de gelmiş geçmiş en iyi freestyle yapan mc'lerden biri, hatta bana ve bir çoğuna göre de en iyisi. hatta jay z ile yaptığı ve aralarındaki yetenek farkının resmen göze girdiği the 7 minute freestyle, gelmiş geçmiş en iyi freestyle kayıtı olarak düşünülür ve complex'de "The 50 Best Radio Freestyles" listesinde birinci sıraya koymuştur.
"Big L is the nigga you expect
To catch wreck, on any cassette deck
I'm so ahead of my time, my parents haven't met yet."
lamont, evvel zaman önce harlem denen lanet yerde takılıp battle rap organizasyonlarında boy gösterirken lord finesse yeteneğini görüp onu keşfetmiştir ve Diggin in the Crates Crew yani ditc adlı rap grubuna dahil etmiştir. böylelikle ilk rap kayıtlarını almak için yola koyulmuştur. efsanevi albümü lifestylez ov da poor and dangerous'un kayıtlarını 93-94 yılları arasında bitirip 95'te yayımlamıştır. prodüktör olarakta lord finesse, buckwild, showbiz, craig boogie gibi efsanevi hip hop isimlerinin eliyle albüm bir kült olmayı başarmıştır. big l'in yaptığı underground hip hop çok eşsiz bir şekilde sergilenmişti. l, bizzat sokaktan bahsediyordu, fahişelerden, silahlardan, uyuşturucu türlerinden ve köşedeki kavgalardan. gerçekten de hardcore hip hop, horrorcore ve gangsta rap'i harmanlayarak şaheserler yaratıyordu. hatta street struck'ta sokak tutkunluğunun iyi bir şey olmadığını ve köşelerde sadece saygı kazanmaya çalışan tec-9 donanımlı palyaçoların olduğunu ve sokak tutkunluğunun sadece hapise veya hastaneye düşmek gibi şeyleri vadettiğini söylemiştir. hem sokak özleminden bahsederdi, köşelerde takılırdı. hem de kötü yönlerini söylerdi. gerçekleri konuşurdu fakat manyakça sözleri de vardı. "I'm takin' lives for a great price, I'm the type to snap in heaven with a Mac-11 and rape Christ" gibi. parçalarının çoğu zaman radyo'larda çalmadığı söylenmiştir içerdiği şiddetten ötürü. 99 yılında saçma bir mevzu yüzünden vurularak öldürülmüştür. ardından The Big Picture, 139 and Lenox, Return of the Devils Son, The Danger Zone gibi güzel albümleri yayımlanmıştır. yaşasaydı bir ihtimal 2000'lerin rap piyasasına hakim olabilirdi. muhtemelen abisinden intikam almak isteyenler tarafından benzerlikten dolayı kendisi vurularak öldürüldü yada benzerlik değilde bizzat abisi hapiste diye vuramadıkları için abisi yerine big l öldürüldü. harlem'de vurulduğu haberleri olan kişi ise Gerard Woodley'dir. 99'da bizzat şüphelenilmişti kendisinden ama beraat etmişti sonradan.
genç yaşta öldürülmesine rağmen rap tarihinin efsane isimlerinden biridir. genelde üst düzey punchline'larıyla bilinir. iyi freestyle yapardı, flowu da güzeldi.
''I smash mics like cornbread, you can't kill me I was born dead.''
en iyi doğaçlama söz sanatı ustası. bu konuda seviyesine erişebilmiş bir isim yoktur. hip hop tarihinin en zeki adamlarından biriydi. huzur içinde yatsın.
Gangstarr'ın ''Big L R.I.P.'' hookuyla tanıdığım, ardından dinlemeyi bırakamadığım MC. 1 ay kadar önce LodPD albümünü aldım 3 albüm parasına. Değdi mi? Soru değil.
İçinizde hâlâ dinlememiş - ki burada olacağını sanmıyorum- aradaşlar varsa bi bakının derim. Şahsen en sevdiğim şarkısı Fat Joe ile düeti olan The Enemy.
''Knots in my socks, cops think I'm selling rocks
Pulling me over too see if I'm drunk
but I'm sober they wouldn't fuck with me if I drove a Nova''
Çoraplarımda düğümler var, bu yüzden polis uyuşturucu sattığımı sanıyo*
Sarhoş olup olmadığımı ayıkmak için kenara çekiyo
Ama gayet makulüm, Nova* sürsem hiçbirinin sikinde olmazdım
*The Wire izleyenler, yahut 90lar Amerikası hakkında 1-2 belgesel izleyenler bilir ki uyuşturucu ufak tüpler halinde satılır, farklı isimleri olurdu. Bu ufak tüpler köşebaşlarında satılır, köşebaşlarındaysa ya kuytuda bir zulaya, ya da bu şekilde çorapların içlerine saklanırdı.
*Nova, bildiğim kadarıyla daha çok o dönem Amerikasının orta sınıfının ekseriyetle bindiği araç.
bu 3 bardan kim ne anlar bilmem de, ben rap müzikte olması gereken başkaldırışı görüyorum. Sırf bindiği araç, giydiği kıyafet, dinlediği müzik, hepsinden daha mühim olmak üzere ten renginden dolayı 2. sınıf insan muamelesi görmenin başkaldırışı. (bkz: rap sosyalist bir müziktir)
liriklerini bilmem, uzun yıllardır açıp dinlemedim. dinlediğim zamanlar da ingilizce bile bilmiyordum. okuyuşu kötüydü ama bu abinin. ben legend diye kendimi güzel bulmaya zorluyordum :)
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.