dinleyicilerinin son zamanlarda ahmet kaya dinleyen ülkücü faşistlerden hallice takıldığı rap icracısı. "sagonun karakterini sevmem ama rap'i iyidir dinlerim", "rap yapmıyor ama güzel müzik yapıyor dinlerim" gibi cümleler dillere dolanmış. hatta birtakım rivayetlere göre bir grup homie geceleri toplanıp önce "sago ne kindar ne kötü ne pezevenk bir insan" sözünü üç kez tekrarladıktan sonra beş loop bpg dinleyip sessizce dağıldıkları söylenir. ben ise onu günahlarıyla sevaplarıyla severim. ot içerse bana mı içti allah'a tapsın hatta ağaca tapsın benim sorunum değil. o bana aynı içtenlikle yıllarca aynı güzel duyguları rap'i ile yaşatmaya devam eder. canım abim derim ona öyle açıp dinlerim. bu hayatta kalkıp cenazesine gideceğim tek insandır. gören de wiz khalifa falan sanacak. "adam orospu çocuğu ama yapıyor be" demediğimiz kaldı. insanların kötü yanlarını bulup çıkartmaya toplumca meyilliyiz. sago dinlemenin şartı önce ona sallamakmış gibi bir algı oluştu. asıl mesele ise unutuldu bu adam liriklerinde tracklerinde ne anlatmak istiyor. son zamanlarda çok didaktik yazıyor. kendi hatalarını söyleyip uyarmak istiyor insanları. bence bunu yapmasına gerek yok fakat insanlar o kısmı dinlemek yerine özel hayatından dem vuruyorlar. biri "bu adama illüminati musallat olmuş olabilir" deyince toprağa gömülüp kafasına taş fırlatma merasimleri düzenleniyor fakat etyiyen çiçek yetiştiriyomuş dinlemeyelim dendiğinde saygı görecek hale geliyor. onu söyleyen küçükken çok televole izlemiş. işin özüne inemez olmuş. velhasıl kelam neden bu kadar anormal biriymiş gibi gösterildiğini anlamadığım canım abimi mf denen absürt topluluğun eline verenler bugün bu mazereti türetenlerdir. o da istemez mf falan uğraşmayı. ben neden buraya düzgün rap - hiphop muhabbeti yapmaya geldim. çünkü buradakilerin bu mevzuda birikimine güvendiğim için. mf yerinde bu kitle olsa "hadi kahpe sago babanı da sevmezdim ama bize bi şarkı söyle diyecek.". bütün bunlar birbirine paralel. paralelliklerden doğan parallellikler.