bol sözlük compilation vol 10

#440800 - bu entryi ortalama 444 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. 10 yıl boyunca bu sözlükte yazan, fikirlerini bir şekilde ifade eden herkes olarak bir ekin verdik, zaman içinde serpildiler ve büyüdüler. şimdi ağaçtaki meyveleri toplama zamanı.

    10. albüm sözlüğün ustalık eseri olmuş, eski albümlerle kıyasladığım zaman yıllar içinde müzikal anlamda belli bir standardı yakalamayı başarıp tertemiz bir albüm sunmayı başarmışız. hatta piyasadan uzakta herkesin tarzını korkmadan kullandığı bir nevi indie bir albüm olmuş. hepimizin eline sağlık. bir tane bile çürük track yok bu listede, en kötü parça ne diye soracak olsanız cevabını bulamazsınız. sadece bazı olmamış şeyler var.

    gelelim parça yorumlarına (tamamen kişisel yorumlardan ibarettir):

    1 - roni darko - kara kapüşon: albüme hareketli ve protest bir başlangıç olmuş. bunca yılın öfkesinin birikimi gibi. özellikle nakarattaki backvokalleri sevdim.

    2 - efz sioux & tony forte - uzaklardan: hareketli ve hararetli bir açılıştan sonra şu sıcak yaz günlerinde sizi birden kış ayazına ışınlayan serin bir parça. efz sioux'un olayı bu gerçi, adamın hangi şarkısını dinlesen seni alıp götürüyor. tony forte de kendince güzel bir verse okumuş. sadece atmosferi yerinde olan bu beat biraz daha sakin olabilirmiş, clap fazla yüksek vuruyor sanki. onun dışında her zamanki efz işi.

    3 - uch3 - yalan (prod. uch3): albümün derdo havası devam ediyor. vokal mixi daha düzenli olsa çok daha iyi ve daha anlaşılır olurmuş. bana kişisel olarak hitap etmiyor ama genel olarak kendi çapında gayet iyi iş.

    4 - tony forte - ıssızadam freestyle (prod. by onurkillin): bir yerde albüm tekrar hareketlenecekti tabi. fazla ciddi olmayan kafa sallatan tertemiz bir iş.

    5 - fikirsiz & 0dır - gönülçelen: albümün vurucu parçalarından biri. mükemmel bir fikirsiz aranjesi ve taş gibi performanslar. dile dolanan nakaratı da cabası. bu adamlardan kalitesiz bir şey beklemek hata olur zaten.

    6 - ahkaf satira - youngster: kendisinin deyimine göre ilk şarkısı olduğu için üst seviye bir şey beklemek yanlış olur ama bu bile çoğu rapçinin ilk şarkısına göre iyi. genel kanının aksine ben aksak okuyuşunu beğendim. beati de sana ait, beat ve sound seçimi daha da gelişebilir, sonuçta uzun yıllar ve deneyim gerektiren bir durum. sadece scratchlerin de ritme oturmaması rahatsız ediyor biraz. bir de biraz reverb'i artırabilirmişsin. biraz daha kendini geliştirirsen, bu tarzı yansıtmayı başarırsan farkını ortaya koyarsın. abugat'a da bir rakip lazım sonuçta * eline sağlık.

    7 - palermo 226 - si̇yah beyaz: güzel bir şarkı maalesef vokal mixi yüzünden harcanmış. bilerek kirli mixliyor olabilirsiniz ama bu sefer sözler de anlaşılmıyor. backvokallerde ne güzel melodik okuyuş var mesela. bu şarkıyı daha kaliteli bir vokal mixiyle dinlemek isterdim, eminim ki fark yaratırdı da. geri kalan her şey çok güzel çünkü.

    8 - sırrı - sırrı olmayınca (prod btrecords): sırrı'nın yine şov yaptığı bir parça. fazla diyecek bir şey yok. kalemi yere attım eline sağlık diyorum.

    9 - alaz & paniren - 24: malum şarkıya* güzel bir saygı duruşu olmuş. böyle bir şeyin fikrini düşündüğünüz için bile emeğinize sağlık diyorum. sagopa'ya bir şekilde ulaştırmak lazım bu yeniden yorumlamayı.

    10 - hawenus - sex: bu şarkıda da vokal mixinde sorun var. vokal maalesef olması gerekenden daha alt seviyede. ama kulaklarım beat mixiyle bayram ediyor. onun dışında hawe'den kötü bir iş beklemek mümkün değil. eline sağlık.

    11 - pek - yandım (prod. fikirsiz): pek'in şu ana kadar duyduğum en iyi şarkısı. kaç kere dinlediğimi sayamadım tüylerim hala diken diken oluyor. bu nasıl bir vokal kullanımı lan? tabi işin mutfağındaki fikirsiz'e de birkaç bir şey demeden olmaz. belki de dünyanın en sıradan ve basit türünü* kendi aranjesiyle ilham verici bir şekle sokmuş.

    12 - mokohoma - yorgan kürek ve vodka (prod - alche): deadline'a iki gün kala sıfırdan yapıp yetiştirdiğimiz o şarkı. kendi açımdan hikayesini anlatmak isterim. 10. albüme esasen kendim okuyacağım bir parçayla katılacaktım, evet ilk defa rap yapmayı deneyip albüme gönderecektim. ama yoğunluk yüzünden bir türlü şarkının üzerinde düşünüp kayıt alma fırsatını bulamadım. (gerçi kendimde o özgüveni de bulamadım * ) geçen zaman içinde albümün çıkış yapmasına da 1 ay gibi bir süre kalmış, bu sefer de yine prodüktör olarak bir parça göndereyim dedim. geçtiğimiz albüm beraber şarkı gönderdiğimiz kesp ve deniz'le başka bir şarkı için hazırlanmaya başladık ancak onların yoğunlukları sebebiyle bu iş de traş oldu. zaman yine geçti. albüm şarkılarının toplanmasının bitimine 2 gün kaldı. bilgisayar bana ben bilgisayara bakıyorum. o an açtım fl'i, hızlıca çalakalem bir şeyler yaptım, sözlükteki başlığa* beati umutsuz bir şekilde gönderdim. ilk gün ses yok, ikinci gün birden bir mesaj geldi mokohoma'dan. adam doğru dürüst düzenlemediğim beatin üstüne yazmış, kayıt almış, şarkıyı tamamlamış bile. bu tekdüze giden beati 1000 kat daha çekilebilir bir hale getirmiş. tam o sırada albümün şarkı toplama süreci sonlanmış. geceyarısı 12'de şarkıyı göndermeyi başardık. neyse ki deadline uzadı da mixi konusunda biraz daha düşünüp düzenleme imkanımız oldu. ve bu durum yeni bir işbirliğinin de başlangıcı oldu. neye niyet neye kısmet derler ya, böyle bir hikaye işte. mokahoma'dan bahsetmeye gerek yok zaten, orada. görüyorsunuz.

    kişisel olarak yapacağım eleştiri gitar pluck'ı üzerine. evet, çok kısıtlı bir zamanda şarkıyı yapıp yolladığımız için ara melodi olarak karar vermekte çok zorlandım. offkey mi değil mi diye bin kere düşündüm. sonuçta ikimizin de içine sindi bu sound ve bu şekilde düzenledik. umarım beğenmişsinizdir.

    13 - müfred - kozum yok: durgun bir soundtan sonra yine ayağa kalkıp dans ediyoruz. bu şarkıdan bağımsız olarak müfred yaklaşık 4 5 albümde var ve geçmişten bu yana gelişimini en net takip edebildiğim kişi olabilir. adamın parçalarında da böyle bir sihir var işte, bir kariyerin gelişmesine yakından tanık oluyoruz.

    14 - mek - derin risk: adamım mek parçalamış yine. fazla bir şey demeye gerek yok, aksak okuyuşu seviyorum.

    15 - takeda - gönderdim dişlerini (saygınlar): compilaiton serisi boyunca karşılaştığım en özgün parçalardan biri olabilir. çok güzel bir kurgu ve storytelling var. ancak vokal mixi bunda da kötü ya, kötüden ziyade olması gerektiğinden çok kısık. prodüksiyon kısmına ise diyecek bir şey yok zaten. potansiyeli yüksek bir parça ama harcanmış maalesef.

    16 - efz sioux & nisa - artık susma: temposu yüksek bir parçadan sonra nefes alıp dinginleşme parçası. efz'nin kirli vokalinin hep bir mix sırrı olduğunu sanardım.

    17 - uch3 - gerek yok (prod. uch3): geçen senenin hit türünü son compilation'da duymamak olmazdı tabi. tek sıkıntı yine vokal mixi. onun dışında gayet solid.

    18 - hawenus - ne desen: yine aynı problem. ama bu probleme rağmen kafa sallatan güzel bir track.

    19 - tunga - ufuk: 2002 sagopasını ve türkçe rap'in geçmişini hatırlatan kirli olduğu kadar temiz bir iş. kısa olması sebebiyle tadı damakta kalıyor ama.

    20 - if - dibe hoşgeldin: albümün dibini sıyırdığımızı hatırlatan, kendinizle yüzleştirip paparayı yediren parça. "moruk tüm çabam içten gülebilmek için" diye başlıyor. kendisine atılan yorumdaki gibi inş ironidir diyorum, demek istiyorum. kesinlikle albümün taş işlerinden.

    son olarak albümün kapağını ve visualizer'ını hazırlayan, bizi bol adam gibi kafa bir adamla tanıştıran thragg'e (takeda) tekrar teşekkür ediyorum. bol adam'ın dansları sayesinde albüm daha çekilebilir oldu. buradan bol sözlük'ün 10. yaşını tekrar kutluyorum. gelecek albümde görüşmek üzere.


    alche

    20/7/2024 01:56
        heart_plus : 10 stat_minus_2 : 0 
    #440800