ikarus

#437013 - bu entryi ortalama 324 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. konu şehinşah olduğunda çok objektif olamasam, yaptığı neredeyse her işten keyif alıp beğensem de uzun zamandır beklediğim bu albüme kendimce adamakıllı bir incelememsi girmek istiyorum. çok beceremesem de. isteyen okur.

    c.iğerto: öncelikle albüm bence bu parça ile çok güzel bir giriş yapıyor. şarkı boyunca şehinşah'ın backvokallerdeki agresif haykırışları parçanın tonunu çok iyi ayarlamış. kısalığıyla ve prodüksiyonuyla son derece catchy bir intro. zaten albüm prodüksiyon olarak çok klas olmuş bir sürü prodüktörle de çalışmanın etkisiyle.

    circus: piyasada yaşadıklarına göndermelerde bulunduğu boom bap esintili bir parça. bazı vokal kısımlarındaki söyleniş kısımları ilginç olmuş ve albüme renklilik kattığını düşünüyorum. altyapı olarak da kendisini görmeye çok alışkın olmadığımız/olmadığım bir beat'in üstüne okumuş. yine çok keyifli bir parça.

    derin aşk : hoş bir yaz şarkısı olmuş. albümün highlight'larından olmasa da hoş. ikarus parçası bi' tık daha önde benim için, gerçi bu daha tatlı iş kafasında. arda gezer iyi iş çıkarmış.

    ikarus: albümün ilk single'ıydı, çıktığında da çok beğenmiştim hâlâ çok beğenirim. sadece bir aşk şarkısı değil aynı zamanda kendi iç dünyasına bir yolculuk hissiyatında bir parça. sadece bazı kısımlarda auto-tune kafa tırmalayacak gibi oluyor, ama parçayı aşağı çekecek kadar olduğunu düşünmüyorum. bunalım hissini hissettiren bir parça benim nezdimde.

    yarım yamalak: the face of vision'dan beri beklediğim phonk'un bu olduğunu söyleyebilirim. çok catchy ve akıp gidiyo' gerçekten. ayrıca albümdeki tracklist'in ilerleyişi de tahmin edilemeyecek kadar çeşitleniyor bu noktada. boom bap'ten trap'e, phonk'a geçişler sıkılmayı zor kılan etkenlerden. parçanın son kısmı ise yüksek irtifalar'ı anımsattı. piyasada bu derece söz yazabilip, mainstream de olabilip böyle parça yapabilen yok gibi. albümün en hype şarkısı.

    bana sen gerek: sanırım kesitlerindeki hâlini daha çok beğenmiştim. çok da yükselebildiğim bir parça değil. olmasa da olurmuş gibi hissediyorum bu parça için.

    suikast mevsimi: atlas'ı saymazsak albümdeki tek featuring'i içeren parça, ati242. parça ilerledikçe hype arttıkça artıyor, ati242'nin verse'e girdiği kısımdaysa tavan yapıyor. ati'nin sesi çok dumanlı duyulsa da çok iyi bir verse girmiş, tek featuring'in hakkını vermiş. kafa sallamadan dinlemek elde değil. karanlık tona sahip, hoş nakaratlı bir parça olmuş. ati'yle şehinşah'ı tekrar aynı parçada görmek güzel.

    daim: albümün ikinci single'ı, çıktığında ilk single'dan* daha iyi olduğunu düşünmüştüm. altyapı olarak albümdeki diğer işlerden farklı, kendine has bir havası olduğunu düşünüyorum. vokal olarak auto-tune'un en uyduğu şarkı bu olmuş gibi.

    nefes alama: sound olarak çok beğendiğim bir parça, kesitini duyduğumdan beri de en çok beklediklerimden biri bu parçaydı. bence keyifli. hani herkese hitap eder mi hayır, albümün havasını bozuyor mu bence yine hayır.

    kırmızı: kesitlerindeki agresiflik biraz gitmiş gibi, daha farklı kafada bir iş olmuş. artı 28'in devamı gibi, fantezilerini anlatmaya devam ettiği bir parça olmuş. en az favorim bu parça oldu.

    dprsyn-gemiler: kendi iç dünyasını ve geçmişini anlattığı, yaparken de içten olduğunu hissettiren parça. albümdeki favorim bu oldu. söz olarak içinin en dolu olduğunu düşündüğüm de bu. sonundaki gemiler kısmı da çok yakışmış. bir süre sonra bu parçanın daha fazla anlam kazanacağını düşünüyorum.

    anılar-eflatun: içerik olarak bana nostalji hissettiren, hoş tınlayan retrospektif bi' parça. vokal kullanımı haykırdığı kısımda bi' garip olmuş. ilk dinlediğimde rahatsız edici bulmuştum ama ikinci dinleyişte alıştığımı söyleyebilirim.

    neyin uğruna-tavşan: bu parçada beni en çok yükselten kısım tavşan kısmı oldu. benim için albümün en epik anlarından biriydi yani, beatin yükselmesi ve vokalin girişiyle. neyin uğruna kısmı klasik şeyho, asıl olay tavşan'da. bence.

    daadoh: boss fight gibi parça. bunun albümde olacağını bilmiyordum, tracklist ilerlerken sıra buna gelince bi' şaşırdım. ayrıca beat olarak da çok drip olmuş. tavşan'da yaşadığım epikliği bunda da yaşadım. synth'lerin çaldığı, kick'lerin sustuğu kısım 666 intro'daki outro'yu hatırlattı.

    su: aslında albümdeki favorimin bu mu yoksa dprsyn/gemiler mi olduğu konusunda kararsızım. tek saniyesi sıkmadı. albümdeki en mooda sokan parçanın bu olduğunu söyleyebilirim. hele ikinci beat drop'un olduğu kısım... eridim valla o kısıma.

    babaroblox: alamut kalesi fedaileri! tatlı, tadında olmuş. lil atlas'ın performansına erinemesem de, böyle yaz vibe'ları veren bi' parça. "bi' sonraki bölümde görüşmek üzere" ise aklımda sorular bıraktı. atlas'ı başka parçalarda da görebiliriz demek ki.

    sonuca gelecek olursam, şeyho'nun müziğinin bir hayranı olarak benim çok büyük keyifle dinlediğim bir albüm oldu. uzun süre de döndürürüm 666 ep gibi. albümdeki bütünlük de gözüme çarpan detaylardan biri. albüm çıkmadan önce kesitini dinlediğim parçalardan hareketle daha çok ortaya karışık, çerez bir albüm olacağını düşünüyordum. ama albümdeki parçalar rastgele hissettirmiyor, sanki hepsi olması gereken yerde ve birbirine bağlı gibi. albüm kapağı da gayet hoş olmuş. çalışılan prodüktörleriyle, artwork'üyle, klipleriyle üzerine düşülen bir albüm olduğunu hissettirdi bana. beklediğime değdiğini söyleyebilirim. şeyho yine yaptı gibi.

    favlar: c.iğerto, circus, ikarus, yarım yamalak, suikast mevsimi, nefes alama, dprsyn/gemiler, neyin uğruna/tavşan, daadoh, su
    daha az favlar: derin aşk, bana sen gerek, kırmızı

    stewiee

    14/5/2024 22:51 ~ 14/05/2024 22:52
        heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0 
    #437013