İzlediğinizde çok etkilendiğiniz ve hayatınız boyunca tekrar tekrar sıkılmadan izleyebileceğiniz bazı filmler vardır. Tekrar izlemenize sebep olan şeyler hikayeler, oyuncular, diyaloglar vb. şeyler olabilir. Bazı filmleri de bir kere izlersiniz, çok iyi lan diyip kapatırsınız ve bir daha izlemek aklınıza gelmez, gelse de canınız izlemek istemez o filmi. Tekrar izlemediğiniz bu filmlerin sırf tekrar izlemediğiniz için kötü olduğunu söyleyemezsiniz ama tekrar izleyebildiğiniz diğer filmler kadar iyi olduğunu da söyleyemezsiniz. Bu albümü de bir film olarak ele alırsam bu film tekrar izlediğim veya izleyeceğim bir film değil. Muhtemelen de hiç öyle olmayacak.
En temel şeyleri geçerek tamamen teknik kaliteyi konuşup mix-master’ı ve ses tasarımını bile ne kadar översem öveyim bu albümün etkileyici bir albüm ol(a)madığı gerçeğini değiştiremem kendim için. Önceki albümlerin yapabildiğini bu albüm yapamıyor bir şekilde. Biri çıkıp en beğendiğin parça hangisi diye sorsa cevap veremem çünkü hiçbir parça değerlendirmeye alabileceğim bir düzeyde aklımda kalmadı. Birisi yanımda albümü çalsa “bak bak burada çok iyi ses çıkıyor” diyebilirim ancak. Öyle bir albüm işte. Albüm boyunca verilen herkesi memnun edemezsin mesajı da bunlar hesaba katılarak mı verildi bilmiyorum ama eğer öyleyse albüm kendini aklıyor bu suçundan. Öyle olunca da diyecek pek bir şey kalmıyor, demek ki bazen olmayınca olmuyor.