90 bpm yapar da güzel olmaz mı dedirten albüm. şarkıları beğendim ama istanbul'a -yaşadığım şehir olduğu için- ayrı bir parantez açmak istedim.
en beğendiğim parçası istanbul oldu. istanbul'da yaşayan herkesin kendisiyle özdeşleştirebileceği şarkı olmuş. hani sorgu parçanın başında herkesin istanbul'u başka diyor ya hakikaten de öyle. beylikdüzü'nde yaşayan adam da istanbul'da yaşıyorum der, kasımpaşa'da da yaşayan adam da istanbul'da yaşıyorum der. halbuki beylikdüzü nere kasımpaşa nere. (hassickdirin lan beyikdüzü istanbul mu olm. trakya oraları bildiğin tarım yapılan trakya. okuldaki beylikdüzü'nden gelen elemanlarla hep dalga geçiyoruz. ülkeyi ben yönetsem tekirdağ yerine çorlu'yu il yapar, üstüne de beylikdüzü'nü çorlu'ya bağlardım eheh. iyi de ayçiçeği yetişir orda - bilmeyenler için söyleyeyim çorlu'nun nüfusu tekirdağ'ın şu anda 2.5 - 3 katı filan -) ancak şunu görüyorum ki kafamdaki istanbul algısı gittikçe yıkılıyor. avm'yi filan geçin de her yerde inşaat oldu artık her yer istanbul. önceden boğaz kıyı şeridinde olan bir kent vardı, bir de uydukent diyebileceğiniz birkaç ilçe (gaziosmanpaşa, esenler vb.). ancak şimdi o uydukentler eski şehiri yutma yolunda hızla ilerliyor.
da poet verse'ündeki istanbul'dan gitsem lakin vapurlar da gelsin sözü de anlamlı olmuş. bir sürü insan istanbul'da yaşıyor. herkes istanbul'un trafiğinden, kalabalığından, gürültüsünden şikayetçi ama kimse istanbul'u bırakamıyor. çünkü burada her ne kadar sürekli istifade edemesek de bizim için anlamlı bir şeyler çıkabiliyor. istanbul'dan ayrılanlar, istanbul'u o kadar belasına rağmen o ufak şeyler için özleyebiliyor.
neyse konu dağıldı altyapıda farazi yine konuşturmuş. alınan sample'ı çok beğendim nedense. tam istanbul temasına uygun olmuş.
not: gaziosmanpaşa çocuğuyum.
asrebos'a puanım dokuz kankam. hani o günlük hayatımızdaki bizlere rutin olarak gelen şeyler albüme çok iyi nakşedilmiş. kayra'nın muhabbeti hele zaten tüm olayı özetliyor*
umarım albümü alma fırsatım olur.
nerdeyse bir buçuk yıl sonrası editi: albümü geçen hafta aldım emenike.
beş sene sonrası: şarkı muazzam ama ben de vaktinde amma edebiyat dergisi üslubu kasmışım amk.
en beğendiğim parçası istanbul oldu. istanbul'da yaşayan herkesin kendisiyle özdeşleştirebileceği şarkı olmuş. hani sorgu parçanın başında herkesin istanbul'u başka diyor ya hakikaten de öyle. beylikdüzü'nde yaşayan adam da istanbul'da yaşıyorum der, kasımpaşa'da da yaşayan adam da istanbul'da yaşıyorum der. halbuki beylikdüzü nere kasımpaşa nere. (hassickdirin lan beyikdüzü istanbul mu olm. trakya oraları bildiğin tarım yapılan trakya. okuldaki beylikdüzü'nden gelen elemanlarla hep dalga geçiyoruz. ülkeyi ben yönetsem tekirdağ yerine çorlu'yu il yapar, üstüne de beylikdüzü'nü çorlu'ya bağlardım eheh. iyi de ayçiçeği yetişir orda - bilmeyenler için söyleyeyim çorlu'nun nüfusu tekirdağ'ın şu anda 2.5 - 3 katı filan -) ancak şunu görüyorum ki kafamdaki istanbul algısı gittikçe yıkılıyor. avm'yi filan geçin de her yerde inşaat oldu artık her yer istanbul. önceden boğaz kıyı şeridinde olan bir kent vardı, bir de uydukent diyebileceğiniz birkaç ilçe (gaziosmanpaşa, esenler vb.). ancak şimdi o uydukentler eski şehiri yutma yolunda hızla ilerliyor.
da poet verse'ündeki istanbul'dan gitsem lakin vapurlar da gelsin sözü de anlamlı olmuş. bir sürü insan istanbul'da yaşıyor. herkes istanbul'un trafiğinden, kalabalığından, gürültüsünden şikayetçi ama kimse istanbul'u bırakamıyor. çünkü burada her ne kadar sürekli istifade edemesek de bizim için anlamlı bir şeyler çıkabiliyor. istanbul'dan ayrılanlar, istanbul'u o kadar belasına rağmen o ufak şeyler için özleyebiliyor.
neyse konu dağıldı altyapıda farazi yine konuşturmuş. alınan sample'ı çok beğendim nedense. tam istanbul temasına uygun olmuş.
not: gaziosmanpaşa çocuğuyum.
asrebos'a puanım dokuz kankam. hani o günlük hayatımızdaki bizlere rutin olarak gelen şeyler albüme çok iyi nakşedilmiş. kayra'nın muhabbeti hele zaten tüm olayı özetliyor*
umarım albümü alma fırsatım olur.
nerdeyse bir buçuk yıl sonrası editi: albümü geçen hafta aldım emenike.
beş sene sonrası: şarkı muazzam ama ben de vaktinde amma edebiyat dergisi üslubu kasmışım amk.
