İslam hakkında saplantılı ve yanlış bilgileri olan kimseler Kur’an-ı Kerimi asla objektif olarak göremez ve anlayamazlar. Bunlar hiç anlamadıkları halde Kur’an hakkında olumsuz yorumlar yaparak güneşi çamurla sıvamak gibi nefeslerini boş yere tüketirler. Bunlar akıllarınca Kuran’ı Kerimi bilimle çelişiyormuş gibi göstermeye çalışarak bilmeden bilgisizliklerini ortaya çıkarırlar.
Ateist felsefenin yazarlarının bu anlayışsızlık durumu Kuran-ı Kerimde açıkça belirtilir.
Âyeti kerimede (mealen):
– “Sen Kur’ân’ı okuduğun zaman biz, seninle ahirete inanmayanların arasına görünmez bir perde çekeriz.” (İsra/45)
– “Ve kalblerinin üzerine, Kur’ân’ı anlamalarına engel perdeler geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kur’ân’da bir tek olarak andığın zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar.”(İsra/46)
İlahi haber Kur’an âyetlerine göre kafirlerin küfür ve sapıklıkta inat etmeleri sürdükçe Kur’an’ı anlamaları asla mümkün olmayacaktır.
Takıntınız
Tekvîr suresi 2. ayette Kıyamet vaktinde yıldızların döküleceği bildirilmektedir. Yıldızların dünya üzerine düşmesi nasıl mümkün olabilir? Dünya yıldızlara göre küçük bir cisimdir ve olası bir düşme dünya üzerinde değil, dünyanın çekim alanına girdiği yıldız üzerinde gerçekleşebilir? Dünya üzerine kaç tane yıldız düşebilir? Yoksa yıldızların dünyadan kat kat daha büyük oldukları bilinmemekte midir?
Cevabı
Maddeci zihniyet diğer ayetleri yanlış anladığı gibi bu ayeti de yanlış anlamıştır.
Allahu Teala buyurmuştur ki, mealen;
– “Güneş katlanıp söndüğünde (Übey b. Kâ’b ve Katade(r.a), bu âyeti, “Güneşin ışığı gittiği zaman” anlamında tefsir etmiştir.)”, (Tekvir/1)
– “Yıldızlar bulandığında“, (Tekvir/2)
Bazı alimler buna düşme anlamını yüklemişlerse de ayette düşme ile alakalı bir söz geçmez ve ashabtan İbn-i Abbas(r.a.) hazretleri bu ayeti “Yıldızlar değiştiği zaman” şeklinde tefsir etmiştir ki en isabetli tefsir budur.
Ateistler Kuran da geçen yıldız, meteor veya gezegen kavramlarını birbirine karıştırır. Bizim Türkçede bu üçüne birden yıldız denir. Oysa Arapçada yıldıza, necm, metora şihab, gezegene ise kevkeb denir.
Bundan dolayı bizde meteora eskiden yıldız kaydı denirdi. Bazı gezegenlere de yanlışlıkla sabah yıldızı, çoban yıldızı gibi isimler verilmiştir. Oysa Kuran bunlara necm değil, kevkeb(gezegen) demiştir.
“Hayır, yemin olsun yıldızlarda vuku bulan olaylara ki”
“Bilirseniz bu büyük bir yemindir”. (Vakıa / 75,76)
Nasa(ABD) Uzay Dairesi), 20. yüzyılda yıldızlarda içe çökmeden meydana gelen patlamalar, süper novalar ve kara delikler olduğunu keşfeder..
Bundan daha ilginci, yıldızlarda meydana gelen bu olayların hiçbir teknolojinin olmadığı 14 asır öncesinden Kur’an’ın bu durumu haber vermiş olmasıdır.
Görüldüğü gibi İbn-i Abbas hazretlerinin tefsirinin ne kadar isabetli olduğunu bu bilimsel olaydan da anlamaktayız.
Ateist zihniyet Kur’an’ın bu mucize mesajını takdir edip iman edeceği yerde konuyu çarpıtıp inkar ederek cehenneme bilet alıyor.
Ateist felsefe ile Kur’an asla anlaşılamaz.
Zira Kuran art niyetli gönüllere kapalıdır. Gerçekten inanmak isteyen her insana ise, Allah Kur’an’ı anlama yeteneği verir.