başlık içinde detaylı ve ciddi bir eleştiri yok. yazarlar daha çok kendi pozisyonlarını belirtmişler ve bunun sebeplerinden de iki üç cümleyle bahsetmeyi yeterli görmüşler. örneğin @feci ve @moskof, Kuran'da (ya da diğer kutsal kitaplarda) geçen tarihi anlatımların sümer gibi eski medeniyetlerde de geçiyor olmasına atıfla ''kopya çekme'' ithamında bulunmuş. bu konuda uzun uzun yazmaktansa, görüşüne katıldığım basit bir cevap videosunu şuraya bırakmakla yetineceğim:
www.youtube.com/watch?v=UDm3FZ-vHcg&list=PL5y8CawpKLi_jpfhWi0d_13KJTO-t8B9X&index=177
daha sonra @dertli arkadaşımız, kutsal kitaplarda daha öncesinde bilinmeyen, keşfedilmemiş bilgilerin geçmediğini; hatta ve hatta geçen bazı bilgilerin de günümüz bulgularıyla çeliştiğini iddia etmiş. bu konuda tevrat ve incil özelinde konuşacak kadar yetkin değilim, ancak kuran özelinde baktığımızda bu arkadaşın haksızlık yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim.
kuran'ın öncesinde, indirildiği dönemde ve yakın geçmişimize kadar insanlığın evren hakkındaki ortak kanaati evrenin sonsuz olduğuydu. fakat kuran çok net bir şekilde evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sonunun geleceğini söylemiştir. insanlık bu bilgiyi ancak 20. yy'da kesin olarak teyit edebildi. insanların evrenin başının ve sonunun olamayacağına dair fikirleri öylesine katıydı ki, dönemin ateistleri big bang'in keşfini uzun süre inkar ettiler. hatta hepimizin aşina olduğu ''big bang'' ismi, ilk olarak konunun ateşli şekilde tartışıldığı dönemde bu bilimsel bilgiyle alay etmek amacıyla ateist fred hoyle tarafından kullanılmıştır. kendisi bir radyo programında, evrenin başlangıcının olduğu iddiasıyla ''big bang!'' diye alay etmiştir ve bu terim dilimize öyle yerleşmiştir. hoyle, ölmeden önce tanrı'yı kabul etti; mekanı cennet olsun. burada basitçe şunu göstermek istiyorum. kuran'ın evren hakkındaki cesur iddiası, 20. yy'da doğrulanmıştır. üstelik, kuran'daki bu iddia, insanlığın sabit evren paradigmasına öylesine terstir ki evrenin bir başlangıcının ve sonunun olduğu bilgisi tüm kanıtlara rağmen uzun süre kabul edilememiştir.
arkadaşımızın bir diğer iddiası da kutsal kitaplarda günümüz bilimsel olgularıyla çelişen bazı yanlış bilgiler olduğu yönünde. aynı şekilde tevrat ve incil'e yetkin olmadığım için bu iddiayı da kuran özelinde açıklamak istiyorum. kuran'ın denizlerin altından uzayın derinliklerine, evrenin yaradılışından evrenin son buluşuna, anne rahmindeki yaradılış aşamalarımızdan felsefenin, fiziğin en zor problemlerine dair yaptığı açıklamaların hiçbirinin günümüz bilimsel bilgileriyle çelişmediğini, aksine paralel olduğunu düşünüyorum. bu konuda ilgilisinin okumasına önerdiğim bir kitabın pdf'ini şuraya bırakayım: yenidenuyanis.files.wordpress.com/2012/03/kuran-hic3a7-tc3bckenmeyen-mucize.pdf
daha sonra @vejerable, ''eski efsanelerin devamı'' demiş yine... ''eski eleştirilerin devamı'' diyelim, ne diyelim... acikkuran.com/68/15 , acikkuran.com/8/31
daha sonra @revoq arkadaşımız, '' hiçbirine mantıklı şekilde yaklaşamazsınız'' demiş. maalesef toplumumuz felsefeye değer vermediği için böyle yaygın bir algı var. fizikçi ve felsefeci enis doko'nun kanalını takip etmenizi ayrıca öneririm, şu videosu özellikle arkadaşımızın iddiasını ele alıyor: www.youtube.com/watch?v=fMDVJmULT8Q
daha sonra @zeckmonkey ''son turlarını dönen olgu'' demiş. özellikle batı'da orta çağ sonrasında gelişen süreçlerde dinin insan hayatından tamamen çıkıp gideceğini söyleyip durmuşlar. dinin günümüzdeki önemi geçmişteki benzeri iddiaları zaten çürütüyor. ama bu konuda yapılan sosyolojik çalışmalar var tabii... abd eski dışişleri bakanının kurduğu bir araştırma şirketi var: pew. onların yaptığı araştırma, 2070 yılında islam'ın dünyadaki en büyük din olacağını öngörüyor. bu arada hristiyanlık küçülmüyor, islam hızlı büyüyor. tabii bu nüfusla ilgili bir durum. ama yine de anlamlı bir veri olduğunu düşünüyorum.
bkz: www.kisa.link/NU65
www.youtube.com/watch?v=UDm3FZ-vHcg&list=PL5y8CawpKLi_jpfhWi0d_13KJTO-t8B9X&index=177
daha sonra @dertli arkadaşımız, kutsal kitaplarda daha öncesinde bilinmeyen, keşfedilmemiş bilgilerin geçmediğini; hatta ve hatta geçen bazı bilgilerin de günümüz bulgularıyla çeliştiğini iddia etmiş. bu konuda tevrat ve incil özelinde konuşacak kadar yetkin değilim, ancak kuran özelinde baktığımızda bu arkadaşın haksızlık yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim.
kuran'ın öncesinde, indirildiği dönemde ve yakın geçmişimize kadar insanlığın evren hakkındaki ortak kanaati evrenin sonsuz olduğuydu. fakat kuran çok net bir şekilde evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sonunun geleceğini söylemiştir. insanlık bu bilgiyi ancak 20. yy'da kesin olarak teyit edebildi. insanların evrenin başının ve sonunun olamayacağına dair fikirleri öylesine katıydı ki, dönemin ateistleri big bang'in keşfini uzun süre inkar ettiler. hatta hepimizin aşina olduğu ''big bang'' ismi, ilk olarak konunun ateşli şekilde tartışıldığı dönemde bu bilimsel bilgiyle alay etmek amacıyla ateist fred hoyle tarafından kullanılmıştır. kendisi bir radyo programında, evrenin başlangıcının olduğu iddiasıyla ''big bang!'' diye alay etmiştir ve bu terim dilimize öyle yerleşmiştir. hoyle, ölmeden önce tanrı'yı kabul etti; mekanı cennet olsun. burada basitçe şunu göstermek istiyorum. kuran'ın evren hakkındaki cesur iddiası, 20. yy'da doğrulanmıştır. üstelik, kuran'daki bu iddia, insanlığın sabit evren paradigmasına öylesine terstir ki evrenin bir başlangıcının ve sonunun olduğu bilgisi tüm kanıtlara rağmen uzun süre kabul edilememiştir.
arkadaşımızın bir diğer iddiası da kutsal kitaplarda günümüz bilimsel olgularıyla çelişen bazı yanlış bilgiler olduğu yönünde. aynı şekilde tevrat ve incil'e yetkin olmadığım için bu iddiayı da kuran özelinde açıklamak istiyorum. kuran'ın denizlerin altından uzayın derinliklerine, evrenin yaradılışından evrenin son buluşuna, anne rahmindeki yaradılış aşamalarımızdan felsefenin, fiziğin en zor problemlerine dair yaptığı açıklamaların hiçbirinin günümüz bilimsel bilgileriyle çelişmediğini, aksine paralel olduğunu düşünüyorum. bu konuda ilgilisinin okumasına önerdiğim bir kitabın pdf'ini şuraya bırakayım: yenidenuyanis.files.wordpress.com/2012/03/kuran-hic3a7-tc3bckenmeyen-mucize.pdf
daha sonra @vejerable, ''eski efsanelerin devamı'' demiş yine... ''eski eleştirilerin devamı'' diyelim, ne diyelim... acikkuran.com/68/15 , acikkuran.com/8/31
daha sonra @revoq arkadaşımız, '' hiçbirine mantıklı şekilde yaklaşamazsınız'' demiş. maalesef toplumumuz felsefeye değer vermediği için böyle yaygın bir algı var. fizikçi ve felsefeci enis doko'nun kanalını takip etmenizi ayrıca öneririm, şu videosu özellikle arkadaşımızın iddiasını ele alıyor: www.youtube.com/watch?v=fMDVJmULT8Q
daha sonra @zeckmonkey ''son turlarını dönen olgu'' demiş. özellikle batı'da orta çağ sonrasında gelişen süreçlerde dinin insan hayatından tamamen çıkıp gideceğini söyleyip durmuşlar. dinin günümüzdeki önemi geçmişteki benzeri iddiaları zaten çürütüyor. ama bu konuda yapılan sosyolojik çalışmalar var tabii... abd eski dışişleri bakanının kurduğu bir araştırma şirketi var: pew. onların yaptığı araştırma, 2070 yılında islam'ın dünyadaki en büyük din olacağını öngörüyor. bu arada hristiyanlık küçülmüyor, islam hızlı büyüyor. tabii bu nüfusla ilgili bir durum. ama yine de anlamlı bir veri olduğunu düşünüyorum.
bkz: www.kisa.link/NU65
