porno bağımlılığı ve mastürbasyon, özellikle türkiye'de hâlâ "odadaki fil" mesabesinde gündem edilen bir mevzudur. yani hususen erkek nüfusunun büyük çoğunluğu, internete erişimin çok çok kolaylaşmasının etkisiyle bu dertten muzdaripken mevzu açıldığında hemen herkes "e çevremizden duyuyoruz..." tavrı takınmakta... porno, beyne yüksek seviyede dopamin salgılatıp zevk ve tatmin eşiğini gittikçe yükselterek ve uyarılma frekansına göre kendini tekrardan yapılandırmasına neden olarak en başta beyinde tahribat yapmaktadır. son zamanlarda gittikçe büyüyen nofap komünitesi bu konuda artan global farkındalığı gösteriyor...

2009 yılında öğrenciler üzerinde pornonun etkileriyle alakalı bir araştırma yapmak isteyen bir akademisyen, üniversite yaş aralığında porno izlememiş bir erkek bulamadığı için kontrol grubu oluşturamamış. 2009 yılında kaçınızda akıllı telefon vardı? internete ulaşım imkanı ve internet hızı bugünkü seviyenin yanından bile geçmiyordu... bir de bugünü düşünün...

tabii ki kimse sözlüğe entry girerken asılmıyor (asılmıyonuz di mi lan köftehorlar?). bununla beraber "orda bi takım 31ciler var uzakta" klişesinden artık sıyrılmak lazım. anormal düzeyde hormonal salgının beyne tesirinden ötürü bir nevi kimyasal bağımlılık yaptığından, bu vartaya düşenler evlilik sonrasında da alışkanlığı devam ettirebiliyor. hatta çevrenin taş gibi hatunlarla çevrili olması bile kâr etmeyebilir, bırak tek eşli evliliği...

şöyle güzel bir tedx konuşması var mevzuyla alakalı, burada söylediklerimin tafsilatlı şekilde anlatıldığı; linkini verelim,






hasılı 31 meselesini küçümsemeyin. global bir sorun artık.