teoman kardeniz'in hezeyanlarını kustuğu bir yayın olmuştur. kustuğunu diyorum zira bu düşünceleri dışa vuruş biçimi kendisinin ifade ettiği gibi "ben eleştirmiyorum, yanlış anlamayın görüşlerimi söylüyorum" gibi masum değil. resmen kusmuş, ara ara aklına gelmiş tekrar kusmuş.

biraz uzun bir yazı olacak. şimdiden kusura bakmayın. öncelikle mancini ve hayatitelger'i çok tebrik ediyorum. pırlanta gibi adamlarmış. kendilerini çok iyi ifade etmişler, sözlüğü de çok güzel temsil etmişler. çok beğendim.

ben de bir sözlük yazarı olarak teoman'ın sorularına ve eleştirilerine yanıt vermek istedim. aklımda kalan kısımları not aldım, herhalde buraları okur. teoman karadeniz, bak senin gibi "düşünmüyorum", senin gibi "düşünüyorum.............."

asfflajs. içimden bir teoman karadeniz fanı çıktı.

yo sözlük zamnında geyik yapardık, işte teoman hiphop için evi terk ediyor. anası babası perişan...
-ey oğul, nerelere gidersin böyle, derviş mi olacaksın, söyle yolun nereye çıkar?
-gidiyorum ana anlatmaya gidiyorum, insanlara rapi anlatacağım ana, yollara düşeceğim anaaa.

diye hayal ederdim isyankar teoman'ı. şimdi bu işten belki bir şeyler kazanabilecek bir konuma gelmişse şayet tüm samimiyetimle onun için çok sevinirim. zira kendisi boş beleş yere az koşturmadı hip-hop sevdası yüzünden. çok uzattım, yayına geçiyorum.

1 - (kalin: bir şeye kötü demek yetmez biraz açmak lazım).

-röportajın başlangıç kısmı bu muhabbetle geçti. bir şeye "kötü" demek yetmez. neden açmıyorsunuz? dedi teoman. emeğe saygı olmalı. insanlar ne kadar uğraşıyor o işi çıkarmak için. yorum geliyor :kötü. bu ne ya, bu nasıl eleştiri dedi. cevap: valla sevgili teoman, kimsenin böyle bir zorunluluğu yok. bu sözlüğün ve diğer hiçbir sözlüğün, insanlara böyle bir yükümlülük yükleme gibi bir gayesi yok. bir şeye kötü demek yeter kardeşim. kötü. iyi. olmuş. olmamış. beğendim, beğenmedim. vs. mis gibi subjektif yorumdur. herkes senin benim gibi mal değil. bedavaya eleştiri yapmıyor. bazı insanlara bu yorumlar için para ödüyorlar gazete ve dergilerde. dostoyevski bile ilk kitabı insancıklar'ı yorumlasın diye belinski'ye gitmiş, günlerce kapısında yatmış. yani nitelikli eleştiri zaten başlı başına bir iştir. bir lütuftur. burada gönüllülük esası ile yorum yapan yüzlerce yazardan bunu isteyiş biçimin küstahça. senin bunu istırham etmen lazım. çıkmış diyorsun ki, 5N 1K olmalı ne biçim eleştiri yapıyorlar. yav milletin işi gücü var. yok şu loop'u sevmedim, saksafon solosu hoşuma gitmedi, sesi çok boğuk, snare'lerin tonu vs. vs. diye uzun uzadıya eleştiri yapmak zorunda değil kimse. hiç kimsenin böyle bir misyonu da yok. insanlardan neden böyle bir adanmışlık bekliyorsun? şimdi bana sen de amma yaptın, o kadar detaylı demedim, birkaç cümle ile dedim dersen (-ki dersin) beat iyi ama sözler iyi değil diyelim mesela. eee ne değişti? olay beat ve söz mü? bu kez beatin neyini beğenmedin, sözün neyini beğenmedin. bunun sonu yok. insanlar canı istediği gibi eleştirir. ayrıca bir şarkı hakkında "kötü" yazıyorsa şükret. bok gibi de diyebilirdi. diyen der. ne dicen adama? tekrar ediyorum neden kötü olduğunu açlıklamak zorunda de-ğil. beğenmedi kardeşim adam. sana açıklama mı yapacak bir de. bak ben yaptım. hadi yine iyisin.

2 - (kalin: sözlük formatı diye bir şey yok mu)? (kalin: sözlüğü illa savunmak mı gerekiyor)? (kalin:sözlük dediğin şey tanım yap çekil değil midir)?

-sözlüğün bir formatı yok. hiphop'ın da bir formatı olmadığı gibi. sözlüğü savunmak mı gerekiyor? yok valla gerekmiyor. sözlükte yazanlar ergen irisi, otuzbirci tiplerdir diyebilir biri. ama öyle derse buradaki yazarlar da ona cevap verir. bu da bir zorunluluk değil. sözlük dediğin şey tanım yap çekil değildir. yukardakiyle, ilk entry ile, herkesle tartışabilirsin. bu sayede bir açık oturumu ölümsüzleştirebilirsin. twitter dediğin şey, 140 karakter yaz geç demek değil midir? değildir aga. sikiş mikiş var twitter'da mesela. burda benim bildiğim yok. varsa da beni çağırmıyor ipneler. hehe.

3 - (kalin: yazarların yaş ortalaması)? (kalin: ne mezunu oldukları falan).

-önemi var mı gerçekten? bu soruyu sana yakıştıramadım. sen ki "düşünen" bir bireysin. velev ki ergen sürüsüyüz, bugün spotify top listelerini ergenler belirlemiyor mu? velev ki okumadık, hayat bir okul değil mi? belki de hepimiz hayat okulu üniversitesini bitirdi, kendi işinin patronunda çalışıyor.

4 - (kalin: server ile ilgili yorumumu yaparım onunla oturur anlaşırım diyorsun).

-allah aşkına server tam sana yeni demosunu yollarken, bir kere desene server'e, server hiç yollama ya ben seni dinleyemiyorum valla katlanamıyorum sesine falan diye. bakalım ne dicek. : ))) biz burada diyebiliyoz bunu mesela. üstelik server'e eksiklerini anlatmaya çalışmak zorunda da değiliz. su çok güzel sen de gel.

5 - (kalin: dayak yediğim kişiye abi demem sözlük için önemli mi)?

-yaw işte nihayetinde magazin. böyle şeyleri insanlar konuşur. ilber ortaylı ömer tuğrul inançer'in elini öptü. insanlar bunu konuştu. konuşulur böyle şeyler. dün dayak yediğin adama bugün abi dersen insanlar bunu konuşur. yalnız ben şunu fark ettim. sen diyorsun ki sözlük için bu önemli mi? sanırım tüzel ve gerçek kişilik kavramlarını bilmiyorsun. sözlük için bir şey önemli veya önemsiz olamaz. çünkü sözlük düşünemez, yorum yapamaz. çünkü tüzel bir kişiliktir. fakat sözlüğü oluşturan insanlar için bu konu önemli, üzerinde konuşulmaya değer bulunabilir. sözlük çıkıp da açıklama mı yapsın ne istedin orada tam anlamadım. orda mevzu sen dayak yeyince dönüp sözlüğü eleştirmendi. neyse tatsız bir konu, uzatmıyorum. geçiyorum.

6 - (kalin: insanların birini takıntı yapması). (kalin: öven insanlara yaptırım varken söven yaptırım yok)? (kalin:sürekli birine aynı yorumu yapmak)...

-valla var böyle ruh hastası adamlar. napalım. adam geliyor teoman da teoman. yazıp yazıp duruyor. küfür var mı? darp var mı? hakaret var mı? yok. o zaman devam. bir deli düşün teoman. takıntılı bir manyak. sabahtan akşama kadar senin hakkında yorum yapıyor. adam delirmiş ama. paso senin hakkında konuşuyor. napabilirsin bu adama? konuşma diyebilir misin? en fazla sus ağzını siktiğimin falan dersin. ama o da işe yaramaz, adam yine konuşur. 7/24 yanında değilsin ki. hem ağzı torba mı büzeceksin. bırak konuşsun. tck'ya aykırı bir durum yoksa, sözlüğün düzenini de bozmuyorsa. (bu arada yılda 1 gelip de teoman şöyle kötüdür böyle kötüdür diye entry girmek düzen bozmak değildir, ama 2011'de sadece "kötü" yazıp, 2019'da yine sadece "kötü" yazarsan entry daha önce yazılmış gerekçesi ile silinir. (moderasyon beni düzeltsin yanlışsa) yani bu durumu kanıksayacaksın. ayrıca övene yalaka diyoruz evet, sövene bir şey denmiyor demişsin. övene insanlar yalaka diyor ama sövene de artık yeniler "hater" diyor. ama yalaka gibi incitici değil haklısın. tamam da sözlük buna ne yapsın aga? yalaka gibi aşağılayıcı bir karşıt mı bulsun "hater"lara da? "sivilceli ergen irileri sandalyeden oturmaktan g.tleri şişmiş hiçbir şeyi beğenmeyen arsızlar" de sen istersen. ama sözlüklük bir durum yok burda. kızma yani.

7 - (kalin: isimler niye takma)?

-neden gerçek adımla yazayım? neden ucuz bir gaza getirmenin kurbanı olayım? kendimi ifşa etmek zorunda mıyım? buna zaten ata güzel bir cevap verdi, 20 bin $ gelirim var ve bu sitede yazdığımı şirketimdeki kimse bilsin istemiyorum. bu cevap tek başına yetebilir bence. olayı ismini söyleyebilir misin ha eheh ehadi bakalım söylesene gibi çocukça bir boyuta çekmen çok komik olmuş. adam söylerse göt olursun. nitekim arkadaşlar söyledi. böyle varsayımsal eleştirileri bırakın. belki pat diye söylerim kimliğimi tc kimlik no.ma kadar açıklarım. o zaman ne yapacaksın yani? haa tamam şimdi oldu mu diyeceksin? kaldı ki kişisel verilerin korunma kanunu diye bir şey var. orada arkadaşları zorlaman hiç hoşuma gitmedi. yayında bunu sorman densizceydi. internette herkes anonim olarak dolaşmak isteyebilir. bu bir haktır. sosyal medyada anonim olmak, bir haktır. hiç kimse gerçek kimliğini kullanmak zorunda değildir. senin bizim gerçek ismimizi kullanma beklentin olabilir. o zaman daha çok beklersin : ) eğer beni dava edeceksen, bunu kafana koyduysan sanırım twitter'a başvurup kimliğimi sorabilirsin. ama twitter babayı verir söyleyeyim.

8 - (kalin: neden admin gelmedi neden if gelmedi)?

-onlar gelmediği halde neden bu programı yaptın? amacın üzüm yemek miydi, bağcı dövmek miydi? admin gelse daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum diyorsun, bu bir kere oradaki arkadaşlara bir saygısızlıktır. ne yapacaksın admini? ne sordun da cevap alamadın mesela? if de gelmemekle ne kadar doğru yaptığını ispatlamış oldu bence. burada konuyu kişiselleştirmeye çalışıp sözlük yazarları üzerinden sosyoloji mühendisliği yapma çalışma çabana çimento taşımadığı için, öngörüsünden ötürü kendisini tebrik ederim.

ben ne isterdim biliyor musun teoman;

siz bu yola hangi motivasyonla çıktınız?
hiçbir şey beklemeden bir sürü yazı yazıyorsunuz, abi siz ruh hastası mısınız?
bir insan neden hiphop gibi niş bir alanda sözlük kurar, amacınız ne aga sizin?
bir sürü albüm yaptınız, bu albümler ne içindi, misyonunuz ne, vizyonunuz ne?
yardım kampanyaları düzenliyorsunuz, hiphop'ı nasıl daha yararlı kullanabiliriz, böyle programlarınız var mı? vs. gibi sorular da sormanı isterdim.

elbette sen de özgürsün. ben beklediğimle kalırım. sen de sormazsın.

hiphoplife'ın tekeline aldığı hiphop'ı, sansürlediği isimleri, kutsallık atfettiği bazı şeyleri yıktı bu sözlük. selahattin abi'ne wack diyemiyorduk eskiden teo. yemin ederim diyemiyorduk. siliyorlardı. sagopa yazamıyorduk başka yerde.

bunları da söyleseydin keşke. "admin nerde yaa diye admin" soracağına, admin'in yaptığı işin ne kadar büyük olduğunu, "eee siz diss miss çıksın istiyor musunuz hit olsun falan diye" soracağına şu sözlüğün kaç senedir neyle ayakta durabildiğini, hangi motivasyonun bu sözlüğü ayakta tuttuğunu sorsaydın. çok sorduğun için söyleyeyim, admin bugüne kadar yaptıklarıyla isimsiz bir kahramandır. if dediğin adamı da keza, açıp dinleyeceksin. suretini sormadan önce, bakacaksın bakalım, kimmiş, ideali neymiş. düşünceleri neymiş.

yanlış kişilere yanlış şeylere çatıyorsun. ama "abiliğin" gözünü seveyim işte. selahattin abine gösterdiğin o saygıyı karşındaki iki gence gösteremiyorsun. sen oraya rapçileri çıkarıp soracaksın, rapin amına koymadık mı biraz diye mesela. undeground iken millete karakter dersi veriyorduk, şimdi bu denli magazinleşmiş tavrımızdan utanıyorum demiyorsun hiç. bugün ana akım medyayı eleştiren zamanın pop düşmanı rapçilerinin berkcan güven'den medet ummasını eleştireceksin. pop'laştırılan rapin yitirdiği anlamını bugün bol sözlükten başka bir yer söylemiyor.

karşındaki pırıl pırıl 2 genç adamdan öğrenecek çok şeyin var. aklınca conflict zone yapmışsın ama aslında yaptığın düpedüz saygısızlık.

olmamış teoman. kötüsün. kötü.