Bundan yıllar önce..
Minibüsle Bakırköy'e seyir halindeyim.
Öğrencilik dönemleri. Karanlık, insanı derin bir kuyunun içinde hissettiren dönemler..
Kafam cama dayalı halde yüzlerce dertle boğuşuyorum.
Trafik bok gibi..
Kafamda bir an önce inip sigara yakmak var ve dumanı ayak parmak uçlarıma kadar çekmek..
Sonrasında incirli taraflarında minibüse biri bindi ve "Meydan, 1 kişi.." dedi.
O "1 kişi" Dr. Fuchs'tu. Yüksek ihtimal Tilki Sound dönemleri.
İçimden geçirdiğim "vaaay Dr fuchs değil mi bu ya?" Cümlesi yüzüme yansımış olacak ki onu tanıdığımı anladı, gülümsedi.
Ses edemedim nedense. Tabi kafamda türlü düşünceler.. "Arabası yok mu acaba?" "Belki tamircidedir.."
Nihayetinde yolculuk bitti, kapı açıldı.. tam ineceğimiz esnada üstad elini omuzuma koyarak "o kadar düşünme." Dedi ve gitti...
O günden beri o kadar da düşünmüyorum.