Sözlüğe ilk üye olduğumda aklımda yo'daki dönemden kalan bir pişmanlık,ukte vardı.Daha doğrusu daha uzun bir dönemden beri,yo'da atmosphere başlığına yazdığımdan beri içimde bir ukte ve eziklik var.
Düşünsenize bir sanatçıyı veya duo'yu hayranlıkla dinliyorsunuz,en mutlu ve en zor zamanlarınızda elinizin hep onun şarkılarına gidiyor.Müzik markete gittiğinizde "ulan acaba var mıdır" diye onun albümlerini kesiyorsunuz.Her gün youtube kanallarını kontrol ediyorsunuz yeni bir klip çekmişler mi diye.Bunlar hepimizde olan genel hayranlık emareleri zaten.
Daha da ötesi;O dinlemeyi çok sevdiğiniz,hayatınızın dönüm noktalarına veya önemli anlarına hep soundtrack olmuş o adam sizi hep düşündürüyor.Yazdığı her sözde,sesinin her tonunda.Bir seferlik bile öylesine dinleyip geçemiyorsunuz,sizi hep düşünmeye ve bin kere dinlediğiniz sözlerde yeni bir anlam bulmaya itiyor.Bu hem onun yeteneğinden hem de sizin onu ve onun müziğini sürekli birşeyler özleştirmenizden kaynaklanıyor.
Klişe tabirler vardır ya hayatımın grubu,hayatımın albümü gibi.Ne kadar yapmacık dimi?Ama Atmosphere benim için öyle işte.Aslında o tabirlerin anlamlarından çok daha fazlası ama benim yazma ve anlatma kabiliyetim daha ötesine gidemiyor.Anlatamıyorum benim için ne kadar çok şey ifade ettiklerini,nelere neden olduklarını ve bana neler verdiklerini.
İşte böyle anlatmaya çalıştıkça pişman oluyorum.Tamamlanmış,kendini ifade etmiş hissedemiyorum hiçbir zaman atmosphere'la ilgili konuştuğumda.Hep bir şeyler eksik kalıyor gibi,"ulan şunu da demeliydim ama nasıl derim ki?" diyorum kendi kendime.Yazının tam da başında bahsettiğim ukte ve eziklik bu işte.Yo sözlükte girdiğim atmosphere entrysinde de böyle düşünmüştüm,ne atmosphere'ı ne de atmosphere denilen heriflerin bana ne ifade ettiğini ucundan kıyısından bile anlatamamış gibi.
Bu yüzden ki bekledim uzun süre,hatta hiç yazmamayı düşündüm ne atmosphere'la ne de şarkılaıyla ilgili.Hiç atmosphere'ı bilmiyormuş gibi olmak istedim iş yazmaya,anlatmaya gelince.
Gel gör ki insan her gün dinlediği adama kayıtsız kalamıyor.Bir yere kadar kalıyor.
Burda atmosphere şöyle iyidir,böyle güzeldir dememe gerek yok heralde.Onu da anlatamam çünkü.
Slug'ın hem özel hayatında-ki pek ilgilendirmiyor hem yaptığı müzikte ne kadar olgun olduğunu,ant'ın müthiş bir dinleyici ve müzik dehası olduğunu anlatmaya benim niteliklerim yine yetmez.Daha da eksik,pişman hissederim.
Uzun lafın kısası,bu adamlar benim için çok özel.Bir bunlar bir de David Gilmour.40 yaşında gelsem napıyorlar acaba diye takip edeceğim ender adamlar.Yaptıklarıyla çok güzel şeyler yaşattılar,yaşanılanlara daha güzel bir anlam kattılar.Kutlamaya da dibe batmaya da
yoldaş oldular.Müzik'ten ne bekliyorsam her seferinde verdiler bana.
Umarım uzun uzun yıllar daha müzik yaparlar.
Boşlukları doldurulamayacak adamlarsınız benim için.