hocam harika albüm. öncelikle the lost tapes 2 ne demek onu bir açıklığa kavuşturmak lazım. bilindiği gibi nas'ın eskiden kaydettiği veya tamamlanmamış trackleri topladığı bir albüm. prodüksiyonun mükemmelliği albümün kilit noktası ve the lost tapes 2 nedir sorusunun da asıl cevabı. the lost tapes 2: kanye west ile 2006'da track yaptım yani kanye'nin kanye olduğu zamanlarda onunla parça yaptım ama yayınlamadım demek. swizz beatz, pharrell williams, no id, alchemist gibi isimler ortalığı kasıp kavururken beraber şarkı kaydettik ama yayınlamadım demek. ayrıca tüm bunları insanlar nas iyi beat seçemiyor deyip dururken yaptım demek. unreleased albüm yaptım ve altyapılarında bu saydığım isimlerin dışında pete rock, rza, statik selektah gibi hayvan oğlu hayvanlar da var demek. bunları yayınlamadım çünkü onun yerine queensbridge'li kankam 40 yıllık dostum large pro'nun altyapıları bana yetiyordu demek. e evladım nas, hasta mısın sen? kafayı mı yedin çocuğum? "tanasia" nasıl yayınlanmaz, "jarreau of rap" nasıl bir albüme giremez, "no bad energy", "lost freestyle" gibi parçaları dinlemek için bu günlere kadar beklemek zorunda mıydık? efendim adam fişek gibi albüm yayınlamış, "royalty" parçasına kadar ağzım açık dinledim, ilk 5 parça mükemmel.
şimdi değinmek istediğim bir husus var. nas'ın neden kötü beat seçip durduğu ile ilgili bir muamma var. bu arada bana göre nas, i am albümünün bir kısmı ve nastradamus albümünün geneli dışında kötü beat seçen biri değil. ama özellikle 2004 sonrası, piyasaya göre beat seçmediği ve bunun listelere girememesine, albümlerinin pek satmamasına sebep verdiğine hak veririm. he bu büyük bir problem mi? bence değil özellikle rüştünü ispatlamış ve hala istikrarla üreten bir mc için asla değil. neyse bu beat seçme ile ilgili konuya dönelim. şöyle ki, kendisine senin hakkındaki en büyük eleştirinin ve belki de tek eleştirinin ne olduğunu biliyor musun diye sorulduğunda; "evet biliyorum, kötü beat seçiyosun diyorlar, ama bilerek kötü seçiyorum. öbür türlüsü fazla kolay, en popüler beatleri kullanmaktansa beati geri plana atıp cümlelerim öne çıksın istiyorum." tarzı bir cevap veriyor. şimdi buna ilk refleksim hahahasiktir demek olmuştu. he hasiktir dememiştim de nas iyisin hoşsun, hatta en iyilerdensin hatta belki de en iyisisin amk da yeme bizi. bilerek iyi beat seçmemek biraz garip demiştim. şimdi ise bu dediğimin tam tersini ispatlamaya yetebilecek bir prodüksiyon var karşımda. adam yapmış ve elinde tutmuş, bilerek yayınlamamış. ki beat seçme hususu neredeyse tamamen müzik kulağı ve parça ile uyumla ilgili bir şey. bu konuda nas'a da ayrıca güvenilmeli zira bu konuda da adam kalitesini ispat etmiş.
bu paylaştığım memory lane parçasının ilk hali. şimdi bu beat harika bir şey, belki de memory lane parçasının şimdiki halinden daha iyi ama şarkının sözlerine baktığımda altyapıyla alakası yok gibi. bu altyapı bana funky imgeleri çağrıştırıyor. altyapı bu olacaksa sözler de insanı harekete geçirecek tarza moralli, heyecanlı bir parça olmalı. ancak memory lane'de nas hatıralarına yolculuk yapıyor, çocukluk anıları, geçmiş, bazen sevinç bazen hüzün. bundan ötürü nas dj premier'e sample'ı kendi bularak parçayı günümüz haline getiriyor. işte bu, müzik kulağı nasıl olmalı dersi, beat nasıl seçilmeli dersi. yani gerçekten adam büyük ihtimalle 2000'lerden sonra beatlere bilerek çok önem atfetmemeye başladı.
albümün tatlı birçok tarafı var. öncelikle kaliteli. yani bir mercedes, audi arabaya biner gibi. albüm kapağı kaliteli, sözler müzikler her şey klas. adam akıllı rap var. her cümlede, bu iş nasıl kaliteli yapılır gösteriyor nas. bu albümü her kesimden, her yaştan insana dinletebilirsiniz. çünkü adam güzel müzik yapmanın peşinde. trap, boom bap, mumble rap, falan umrunda değil. en çok da bunlara değinmediği için, işine bakıp müziğini yaptığı için sevdim albümü. vallahi kafam almıyor gündemi.
albüm, hip hop is dead, untitled, life is good, ve nasir albümleri sırasında kaydedilip yayınlanmayan parçalardan oluşuyor. yani 2006'dan bu yana bir zaman dilimi. öncesinde yayınlamadıkları da the lost tapes albümünde bulunabilir.
kaliteli müziği arayıp bulmak ve dinlemek çok güzel bir his. rap dediğimiz şeyin bir sanat olması gerektiğini unutuyoruz. herkes yaptığının sanat olduğunu bilerek üretmeli.
şimdi değinmek istediğim bir husus var. nas'ın neden kötü beat seçip durduğu ile ilgili bir muamma var. bu arada bana göre nas, i am albümünün bir kısmı ve nastradamus albümünün geneli dışında kötü beat seçen biri değil. ama özellikle 2004 sonrası, piyasaya göre beat seçmediği ve bunun listelere girememesine, albümlerinin pek satmamasına sebep verdiğine hak veririm. he bu büyük bir problem mi? bence değil özellikle rüştünü ispatlamış ve hala istikrarla üreten bir mc için asla değil. neyse bu beat seçme ile ilgili konuya dönelim. şöyle ki, kendisine senin hakkındaki en büyük eleştirinin ve belki de tek eleştirinin ne olduğunu biliyor musun diye sorulduğunda; "evet biliyorum, kötü beat seçiyosun diyorlar, ama bilerek kötü seçiyorum. öbür türlüsü fazla kolay, en popüler beatleri kullanmaktansa beati geri plana atıp cümlelerim öne çıksın istiyorum." tarzı bir cevap veriyor. şimdi buna ilk refleksim hahahasiktir demek olmuştu. he hasiktir dememiştim de nas iyisin hoşsun, hatta en iyilerdensin hatta belki de en iyisisin amk da yeme bizi. bilerek iyi beat seçmemek biraz garip demiştim. şimdi ise bu dediğimin tam tersini ispatlamaya yetebilecek bir prodüksiyon var karşımda. adam yapmış ve elinde tutmuş, bilerek yayınlamamış. ki beat seçme hususu neredeyse tamamen müzik kulağı ve parça ile uyumla ilgili bir şey. bu konuda nas'a da ayrıca güvenilmeli zira bu konuda da adam kalitesini ispat etmiş.
bu paylaştığım memory lane parçasının ilk hali. şimdi bu beat harika bir şey, belki de memory lane parçasının şimdiki halinden daha iyi ama şarkının sözlerine baktığımda altyapıyla alakası yok gibi. bu altyapı bana funky imgeleri çağrıştırıyor. altyapı bu olacaksa sözler de insanı harekete geçirecek tarza moralli, heyecanlı bir parça olmalı. ancak memory lane'de nas hatıralarına yolculuk yapıyor, çocukluk anıları, geçmiş, bazen sevinç bazen hüzün. bundan ötürü nas dj premier'e sample'ı kendi bularak parçayı günümüz haline getiriyor. işte bu, müzik kulağı nasıl olmalı dersi, beat nasıl seçilmeli dersi. yani gerçekten adam büyük ihtimalle 2000'lerden sonra beatlere bilerek çok önem atfetmemeye başladı.
albümün tatlı birçok tarafı var. öncelikle kaliteli. yani bir mercedes, audi arabaya biner gibi. albüm kapağı kaliteli, sözler müzikler her şey klas. adam akıllı rap var. her cümlede, bu iş nasıl kaliteli yapılır gösteriyor nas. bu albümü her kesimden, her yaştan insana dinletebilirsiniz. çünkü adam güzel müzik yapmanın peşinde. trap, boom bap, mumble rap, falan umrunda değil. en çok da bunlara değinmediği için, işine bakıp müziğini yaptığı için sevdim albümü. vallahi kafam almıyor gündemi.
albüm, hip hop is dead, untitled, life is good, ve nasir albümleri sırasında kaydedilip yayınlanmayan parçalardan oluşuyor. yani 2006'dan bu yana bir zaman dilimi. öncesinde yayınlamadıkları da the lost tapes albümünde bulunabilir.
kaliteli müziği arayıp bulmak ve dinlemek çok güzel bir his. rap dediğimiz şeyin bir sanat olması gerektiğini unutuyoruz. herkes yaptığının sanat olduğunu bilerek üretmeli.
