Bence güzel bir parça olmuş. Bir rap şarkısında anlam çok ön planda olup üst düzey flow ve rhyme olmayınca “rhyme, flow yok”, üst düzey flow ve rhyme olup anlam çok gerilerde olunca veya doğru dürüst anlam olmayınca (özellikle flex rap'lerde böyle oluyor) “Ne anlatıyor ki bu?” diyebiliyoruz. Ama “Kozlar” şarkısı anlamın ritme feda edildiği şarkılardan olmamış. Evet, kelime seçiminde asonans ve aliterasyonlar çok belirleyici; ama sadece ritim temelli bir şarkı değil. Sansar Salvo kafasında düşündüğünü kâğıda direkt yansıtmadığından mıdır nedir, bazı yerlerde kapalı mesajlar verebiliyor, şarkıdaki mesajları da birbirinden çok kopuk yerleştirebiliyor, bazı yerlerde de ritim olsun diye saçmalıyor görüntüsü çiziyor; ama “Kozlar” parçası Sansar'ın aslında wack mack olmadığını gösteriyor bence. Şarkının her satırını irdeleyebilecek kadar anlamasam da çoğu yerde düşündüreceği bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Başlayalım.
Öncelikle, “koz” kelimesi bilindiği üzere kâğıt oyunlarıyla ilgili bir terim. Kişiye üstünlük veren ve yeri geldiğinde eli kazanmasını sağlayacak kâğıt anlamına gelir. Rap piyasasında da insanların eli kazanmasına, yani piyasada üstünlük sağlamasına yarayan taktikleri olabilir (tarz değişikliği, imaj, reklam, PR vs. Rüzgârın estiği yöne göre konumunuzu değiştirirseniz sürekli kolay ilerleyebilirsiniz.) Sansar da piyasa eleştirisi yaptığı bu şarkısına oynanan bu kozları hatırlatan bir isim seçmiş. Ama kendisinin de bir kozu var; sanatını kozu olarak görüyor olmalı.
* “Kendini konumuna kur” - Herkesin malumu olduğu üzere “Hedefini Bul”a gönderme yapan bir söz. “Siper al” gibi bir anlamı var. Belli bir noktada sniper'la bekleyen birini hatırlatıyor.
* “Yeni bir durum. Yeni bir umut ara, hedefini vur” - Bu herkesi ilgilendirebilecek bir konu. Herkesin hedefleri vardır. Ama o hedeflere doğru koşmak için -veya hedefi vurmak için- umuda ihtiyacı vardır. Umudun tükenmişse o hedefi tutturmaya çalışmaktan vazgeçersin.
* “Bana dolu kumbara ve de bir tomar para” - Rap piyasasındaki hedef elbette belirli bir kitle kazanmak, kitleyi kendi tarafında tutmak ve işin karşılığını alabilmektir. Herkes bir şeyler hak ettiğini düşünür ve maddî dünyada karşılığında para alınmayan işler işten sayılmaz. Dolayısıyla rap de para getirmelidir. Underground kalmayan herkesin hedefi üç aşağı beş yukarı bu olduğu için Sansar da bu yolda sözler kullanıyor.
* “Azrail tırpanı hırkana takar. Sırıtmayı bırak, kalkanı deler derin geri çıkar” - “Azrail” göndermesi hayatın sonuna işaret ettiği gibi, metaforik olarak “yolun sonu”na da gönderme olarak kullanılabilir. Çizgi filmlerde vs. Azrail o şekilde sembolize edildiği için tırpanından ve tırpanı hırkaya takmaktan bahsediyor. “Sırıtmayı bırak” derken de karşıdakine mesajın derinliğini kavraması, alay etmemesi gerektiğini hatırlatıyor. “Kalkanı deler derin, geri çıkar” derken de kaçınılmaz sonu önlemenin hiçbir yolu olmadığını hatırlatıyor. Bu kaçınılmaz sonu piyasadan silinmek veya kitle kaybetmek, popülariteyi yitirmek olarak düşünebiliriz. “Hayran kitlesine, reklama, imaja vs. güvensen de bir gün sonun gelebilir, o zaman da seni hiçbir taktik kurtaramaz.” diyor yani. (Açıklama kısmında “yeri çıkar” yazıyor ama ben “geri çıkar” anlıyorum. Bilemedim. Çok da fark etmez zaten.)
* “Çıkarları çıkan çakallara çakar, çok anlamı çıkar” - “Azrail” öznesine bağlı olarak devam ediyor bu ifadeler. “Çıkarları çıkan çakallar”, piyasadaki popüler rapçiler. Bunlar Sansar'a göre, çıkarları uğrunda rap yaptıkları ve bu durum işi bilen herkes tarafından da bilindiği veya eninde sonunda bu çıkar meselesi herkes tarafından anlaşılacağı için böyle bir tabir kullanıyor. “(Azrail) çıkarları çıkan çakallara çakar” cümlesi de yine “İşiniz bitebilir.” manasında. “Çok anlamı çıkar.” da, yaşanacak bu düşüşten çok ders alınabileceğini göstermekte. Direkt olarak onlar bir ders çıkarmasa da dinleyicilerin çıkaracağı dersler olabilir.
* “Kalemini çek, kelamını seç.” - Genius'ta Khontkar'a bir gönderme olabileceği yazılmış. Ama kişi özelinde yorumlanmasa da olur. Kalem burada, kavgada kullanılan kılıca benzetilmiş. (Kapalı istiare) Kelamı seçmek de, herhangi bir karşılaşmada kullanılacak kartın/kozun seçilmesine gönderme. Bu manada Pokemon'da karşılaşmayı kazandıracak Pokemon'un seçilmesi durumu da düşünülebilir. Sansar da rap kavgasının kalemle ve kelimelerle yürütüleceğini, en azından öyle olması gerektiğini söylüyor. Bir çeşit “Al gardını” mesajı var.
* “Yine bütün olan acıları geç. Yüreğimi deş, buna notu beş. Yeni bir kreş kimine beleş” - Buraları tam anlayamadım. Kime seslendiği de tam belli değil gibi. “Bütün olan acıları geç”, “Kafana takma ve yoluna bak” gibisinden bir cümle. “Beş”, on üzerinden yapılan puanlamada ortalama bir puandır.
* “Birinin birleştiği ruh durumu leş bi' şi'” - Ruh durumu insanın yaşadığı, içine düştüğü bir şeydir; birleştiği bir şey değildir. Ancak “birleşmek” kelimesi kullanıldığı için, insanın kendisinden başka bir kişilikle birleştiği gibi bir düşünceyi doğuruyor. Bu da kendi gibi davranmamak, rol yapmak gibi bir anlam içeriyor olabilir. (Kendisi gibi davranmadığı için leş durumdadır o kişi.) Ya da şöhretle, maddeyle vs. bürünülen kişiliği normal kişilikten ayrı tutuyor ve bu getirileri kişileştiriyor. (Örümcek Adam'da symbiot vardır bildiğiniz üzere. İnsanın içindeki karanlık tarafı sembolize eder. Symbiot'la birleşildiğinde ortaya öfkeli, hırslı, korkutucu bir karakter çıkar.)
* “Ekip işi” - Araya sıkıştırmış gibi gözüküyor ama bir önceki cümleyle beraber ele alınırsa, kişinin bu ruh değişikliğine sebep olan başkaları da olduğu mesajını veriyor denebilir. Hayran kitlesi, müzik şirketi vs. insanı olduğundan başka bir insan olma yolunda itekleyici olabilir.
* “Peki neşemizin yüzde kaçı peşin” - Peşin alınan şey paradır / avanstır. Daha işi yapmadan alınacak avansla bir şeyler yapılabilir, bu da kişiye motivasyon sağlayabilir. Ama “neşe” daha çok kişinin yaşadığı anla ilgilidir. Belli bir an gelmeden o anı düşünerek sevinmek mümkünse de bu, kişinin hayal kurarak mutlu olması demektir. Neşeyi tam anlamıyla önceden yaşayamazsınız. Parayı önceden alabilseniz de neşeyi, mutluluğu önceye çekemezsiniz.
* “Gidip kaçın, eşiğine gelemedin işimin, eşim değil işin” - “Benimle yarışamazsınız, en iyisi kaçın” diyor. “Eşiğine gelemedin işimin” de “Yaptığın iş kalite açısından benimkine yaklaşamadı bile.” demek. “Eşim değil işin” - “Kalite olarak bana yaklaşamadığın hâlde seni benimle denk kabul edenler var; ama ortaya koyduğun işler benim işlerime denk falan değil.”. Deyim olarak “dengim değil” denir ama Sansar ses uyumunu devam ettirmek için “eş” kelimesini seçmiş.
* “Birimizin hissi birimize rezil” -birleşik ifadeyse- birbirimize göre içinde bulunduğumuz duygu durumu berbat diyor. Sansar'ın kastettiği piyasa rapçisi popülerdir, paraya para dememektedir; onun bulunduğu yerden bakılınca Sansar Salvo kitle kaybeden ve onun kadar popüler olmayan, onun tabiriyle belki de miadını doldurmuş bir rapçidir. Onun bulunduğu yerde olmak istemez. Sansar'a göre de bu piyasa rapçisi züppedir; işini sadece para için icra eder, işlerini ve imajını popülarite adına dizayn eder vs. Yani ikisi de birbirine göre “acınacak hâlde”dir.
* “Ama iyi misiniz?” - “O kadar laf saydım; acı var mı acı?” diyor galiba. Ringte rakibini nakavt ettikten sonra yerden kaldırıp “İyi misin” diyen boksör hesabı sorduğu düşünülebilir.
* “Sesimi yerinizde kesin” - Radyoda sevmediğiniz bir sanatçının şarkısı çıktığında kanalı değiştirebilirsiniz, bulunduğunuz yerde birilerinin sesini bu şekilde kısma imkânınız var; ama bu şekilde onu gerçek manada susturmuş olmazsınız. O konuşmaya ve birilerine bir şeyler anlatmaya devam eder. Yani “benim olduğum yerde benimle baş edemezsin; anca oradan sallar durursun.” diyor.
* “Yerinizde olsam size veriyordum izin” - Kişinin kendine izin vermesi, yaptığı işe bir süre ara vermesi veya tamamen işi bırakmasıyla olur. Yani “senin yerinde olsam rap'i bırakırdım” diyor.
* “Buraları bizim.” - Rap'i biz yükselttik; burada hak sahibi biziz.
* “Birileri bizim” - Kitleyi, şirketleri vs. kendinize çekseniz de bir kısmı hâlâ bizden taraf.
* “Neyi çözer, izimizi göremediğinizi” - “Bu neyi değiştirir ki? Hangi sorunu çözer ki?” gibi bir kalıp vardır. Sansar burada “Birileri hâlâ bizim tarafımızdaysa, sizin karşınızdaysa bu sizin bizim izimizden gelmediğinizi, bize yaklaşamadığınızı gösterir.” diyor. “Bizim tarafımızda duranlar sizin bize yaklaşamadığınız çözüyor” gibi bir anlamı da olabilir.
* “Bittiğinde sözümüzü bölemediğinizi” - Sözü yarıda kesmek için konuşan kişinin konuşmasına devam etmesi gereklidir. Arada kısa bir nefes alıyor da olsa yine söz kesilebilir. Ama söz bittiğinde artık sözü kesmek eylemi gerçekleşmez. Sansar burada “Sözümüz bitse de etkimiz devam eder. Araya giremezsiniz.” diyor.
* “Artı, kötü yüzümüzü göremediğinizi ve de bizim içimizi bilemediğinizi” - “Madalyonun bir de öteki tarafı var” kabilinden bir söz. “Bizim de karanlık bir yönümüz var; bizi çözdüğünüzü sanmayın.” diyor.
* “Sebebiyim yine geri gidemediğinizim” - Tam anlamadım ama “Bırakın şimdiyi, geri bile gitseniz benimle baş edemezsiniz. Yani eski Sansar bile hakkınızdan gelir” gibi bir anlam içeriyor olabilir.
* “Matematiğini çözemediğinizim, bi' de aritmetiğine gelemediğinizim” - Benim kelime seçimimdeki taktiği çözemiyorsunuz. Teknik anlamda beni tam olarak çözememişken yakalamanız mümkün değil. Daha çok gerilerdesiniz.
* “Açın memelerinizi” - Piyasa rapçilerinin kliplerde, albüm kapaklarında vs. vücutlarını gösteriyor olmasına gönderme olmalı. “Benim matematiğimle, rapimle yarışmak yerine kendinize piyasada böyle yer buluyorsunuz.” diyor.
* “Bu da bizim isim” - Bizim taktiğimiz yok, kim olduğumuz belli; PR'ımızla değil işimizle, ismimizle varız.
* “Kaçabilmenize yine sebebiniz” - “(İsmimiz) kaçabilmenize yine sebebiniz” olarak alınırsa; kişiler hakkındaki yerleşik kalıplar üzerinden hayran kitlesi ve çevre yönlendirilebilir. “Sansar” denince akla “rhyme yapacağım diye saçmalayan adam” gibi bir cümle geliyorsa, “Beni onunla kıyaslamayın bile” gibi söylemlerle kişi kendini Sansar'dan üstün gösterebilir. “Şu şöyle adam, bu böyle adam” gibi söylemlerle, magazinel tartışmalarla kişi kendi yerini sağlamlaştırabilir ya da dinleyiciler bu kalıplardan hareketle “Şu adam Sansar'dan iyi” diyebilirler. Bu da kavgaya girişmeden üstünlük sağlamaları anlamına geliyor.
* “Sana yeni biri olabiliriz. İyisin.” - “Eğer dümdüz bakmayı bırakırsan, bizimle ilgili kafanda oturttuğun fikirler değişebilir. Yani senin gözünde artık başkası olabiliriz.” diyor galiba. “İyisin” de, düşüncesini kalıplardan sıyırıp, kimin kim olduğu hakkındaki fikrini değiştirebilenlerin iyi adam olabildiklerine gönderme olabilir. Ya da “İyisin, bak kim geldi” kalıbında olduğu gibi, “Kişilerin gözünde 'yeni biri', yani 'olduğumuzdan başkası' gibi gözüktüğümüz için şu an avantajlı durumdasın.” gibi bir mesaj olarak da algılanabilir.
* “Rezilin birisin. Hepsi şunu biliyor ki işimde iyiyimdir” - Açıklamaya gerek yok. :-)
* “Kozlar oynanır dakikası geldi mi” - Koz olarak elde tutulan kâğıtlar zamanı geldiğinde -rakip yüksek değerde kart attığında vs.- kullanılır. Sansar da “Her şeyin zamanı var.” kabilinden böyle bir söz kullanıyor.
* “Tarifi yok di' mi başarının ertesi” - Başarılan bir işin sonundaki zafer duygusu anlatılmaz, yaşanır.
* “Bir cumartesi kesecek sesi. Rap'ecek seni, ayrıca sahneyi” - Ben kozumu oynadığım zaman siz oyunu kaybedeceksiniz. Bir gün piyasadan silinirsiniz. “Rap'ecek sizi” de bir çeşit kelime oyunu. “Rap” kelimesi sert eleştiri demek. Şirinler şirinlemek tabirini çok kullanır; Sansar da “rap'mek” diye bir tabir uyduruyor. Bu şekilde, altta yatan küfrü de sansürlüyor denebilir. “Ayrıca sahneyi” derken de, yaratacağı etkinin büyük olduğuna işaret ediyor. “Masayı devirmek” kabilinden, “sahnen de yıkılacak” diyor.
* “Başımıza olay. Başarınız kolay.” - “Bu da yeni çıktı başımıza” diye bir deyim vardır. Eski köye yeni âdet kabilinden rapleriyle türeyen bu yeni nesil rapçiler “başımıza olay. Ama başarıya kolay eriştiniz; aslında hak etmediniz.” diyor.
* “Aşarız aşamamızı, bak çıkıyor her ay.” - Sürekli aynı yerde saymayız, level atlarız. Üretmeye, sahne almaya devam ederiz.
* “Ne lan? Önümüze kesenine kelam. Arkadaşa selam. Dürüstüyle devam.” - Meydan okuyan biri varsa rapimizle savaşırız. Bu yolda bize destek çıkanlara, tarafını değiştirmeyenlere de selam olsun. İki taraflı oynayıp, her önüne gelene selam çakan varsa da bana göre dürüst değiller; onlarla ilişkimi keserim, yoluma dürüstlerle devam ederim.
* “Üstünü çıkartan çıkartana, bir de para havan” - Yukarıda da yaptığı gibi, kliplerde rapçilerin soyunmasına gönderme yapıyor. “Parayla hava atıyorsun.” diyor.
* “Kaçıyorsa kafan avaz avaz gel önüme ama ölüm de var aga.” - Avaz avaz bağırmak vardır; kafanın kaçışı da telaşı veya bir çeşit kafası güzelliği tarif ediyor gibi. “Kaçıyorsa kafan avaz avaz” şeklinde de düşünüebilir; “avaz avaz gel önüme” olarak da. “Gel önüme ama ölüm de var aga” diyerek de “Benimle gerçek manada kapışırsan bedeli ağır olabilir. Sana yolun sonu görünebilir.” mesajı veriyor.
* “Bum! Bu mu kumar?” - Anlamadım. :-) Ölümden bahsettikten sonra “bum” diyor; “Havaya uçarsın” gibi bir anlamı olabilir. Belki de rus ruletine gönderme yapıyordur.
* “Durdu mu duran, duruldu mu duran?” - Bir işi yapmayı bırakan kişi durup dinlenmek için de durmuş olabilir; bu işi bırakmış da olabilir. “Durulmak” da hevesin, heyecanın geçişiyle ilgilidir. Biri bir yerde duruyorsa farklı sebepleri olabilir; kimin niye durduğunu iyi anlamak lazım.
* “Vuruldunuz ulan. Ne buldu ki bulan?” - Ben sizi kolayca ezerim. Ama dinleyenler sizde ne buldu anlayamıyorum.
* “Şarabıma yananın da yalanına kananı mıyım” - Şarabına yanan kimse, onun yalanlarına kanmadığını söylüyor. Mevzuyu tam bilmeden anlaşılmayacak bir cümle.
* “Alayının adını iyi karalayın” - “Karalamakla devirmeye çalıştığınız adamlar dikkat edin de karşınıza çıkıp sizi devirmesin.” Dinleyiciye söylenen bir söz olarak düşünülürse de “Bazı işlerinden ötürü playlistinizden sildiğiniz adamları sonradan baş tacı etmeyin. Defterden siliyorsanız düzgün silin.”
* “Peki magazinin için yeterince havalı mıyım?” - Hakkımda çok dedikodu üretiyorsunuz da ben bu muhabbetlere malzeme olacak biri olduğumu düşünmüyorum.
* “Ayılamadı bile” - Bu ifade, herhangi bir sebeple ayık gezmeyen veya kavgadan sonra kendini toparlamayan biri hakkında kullanılabilir.
* “Adını da koyamadın. Hedefini bulamadın.” - Bir işin adını koymak farklı durumlarla ilgili olabilecek bir tabir. Bir şeyin tanımını net olarak yapmakla ilgilidir. Sansar da karşısındaki bireyin bir şeyleri net olarak belirleyemediğini, kendine düzgün bir hedef belirlemediğini söylüyor.
* “Hizmetini sunamadın; fakat iyi tanıtılanın akarı vardır.” - Sansar “İşini layığıyla yapmıyorsun.” diyor. Reklam, işini iyi yapmayanları da yükseltebilir; “akar” da kazançla ilgili bir kavram.
* “Yakıtımı yakıp hak alana bakakalanı yakala” - Sansar'ın yakıtı rap. Onun yakıtını yakmak da kişinin, uğruna Sansar'ın emek harcadığı rapin yükseliş devrinde sivrilmesine gönderme. (Pastadaki payını almak olarak da ifade edilebilir.) “Bakakalmak” da hayran hayran seyretmek manasında. Yani Sansar, “Onlara hayran olanları yakalayın” diyor. Hakkını çalanlar hırsız; onlara alkış tutanlar da suç ortağı.
* “Kimisinin yüreği fakir ve fukara” - Cebinizde paranız çok olsa da yüreğiniz zengin değil.
* “Fuc*in' fuc*in' diye takıla takıla bana makara yaratan akıma, salak akıla b*kunu kakala bro ya” - Sansar burada kendisiyle dalga geçen kitleyi tarif eden bir ifade kullanmış galiba. Bunların salak kimseler olduklarını söylüyor ve “Sen kendi kalitesiz rap'ini anca onlara beğendirirsin.” diyor.
* “Sorunu yaratanaysa yeni bir aşama, para peşine gelip peşime b*k atan işime; işime saygısı yok ki itin ya da kendi işine” - Rap piyasasında Sansar'ın dillendirdiği sorunu yaratan kişi kendi yerini sağlamlaştırmak adına Sansar'ın işini kötülemekte; ama Sansar işini iyi yapıyor ve o kişinin yaptığı saygısızlık. “İşime ya da kendi işine” derken Sansar, “Benim işim rap. Senin rap'e saygın olsa bana da saygın olur.” gibi bir mesaj veriyor. “Senin işine saygın olsa kaliteli işler üretirsin.” gibi bir anlamı da var. Tevriyeli bir kullanım denebilir.
* “İçine baksan itin içi bile keçi be; çilesine sokayım onun çektiyse ne çile” - Sansar burada kelimeleri ses uyumlarına göre tercih etmiş; karşısındakinin “içi dışı bir” biri olmadığını söylüyor. Bu kişi belli ki çektiği zorluklardan falan bahseden biri; Sansar da “onun yaşadığı zorluk zorluk falan değil ya da öyleyse bile umrumda değil.” gibi bir mesaj veriyor.
* “Bile bile yenilmeme bile yine dene” - Ben senin karşında tüm gücümü kullanmasam, hatta yenilmek için uğraşsam bile sen yenileceğin için, yine denemen gerekir. Tüm gücümü kullandığımda ne olur sen hesap et.
* “Dününü hiç unutma ve yarınını ara” - Ne oldum delisi olma. Geldiğin yeri unutma, bugünü de çok önemsemeyip yarın için çalış. (Dinleyici için de geçerli bir öğüt.)
* “Gözlerimiz kara. Yüreğimiz yara” - Biz cesuruz ve bu yolda çile çektik.
* “Sözlerimiz hava. Adam olun ama birazcık da saygı ve birazcık da para.” - “(Size göre) sözlerimiz hava” - Söylediklerimizi derinlemesine düşünmüyorsunuz; bir kulağınızdan girip diğerinden çıkıyor. Ciddiye almıyorsunuz. Belki eften püften konuştuğumu düşünüyorsunuz ama saygısızlık etmeyin. Bu yolda emek verdiğim için, karşılığını almalıyım. Hak etmeyenlerin peşinden gidip onlara kazandıracağınıza bana kazandırın. Abartılı olmasına gerek yok; en azından “birazcık saygı, birazcık para.”
* “Birisinin sorunu da söylediği yalan” - Yalan söyleyen kim ise, onun asıl sorunu bu. “Bu bir karakter sorunu; çevresiyle dalaşacağına önce kendini düzeltsin.” şeklinde bir gönderme olmalı.
* * *
Sözleri birçoğunuzun anladığını düşünüyorum. Belki de mesajların içeriği yetmiyor; daha düz zeminde anlatmasını, kelime oyunu yapacağım diye konudan konuya atlamamasını ve kapalı şekilde ifade etmemesini bekliyorsunuz. Ama böyle de olsa, “Sözler anlamsız” diye yakınmak -en azından bu parça için- mantıksız değil mi? Şarkıda ne anlattığı gayet açık; kelime oyunları yapmış olması da hem bir şeyler anlattığını, hem de kulağa hoş gelecek ses uyumlarını gözettiğini gösteriyor. Aralarda kullandığı bazı ifadeler de (“Birinin birleştiği ruh durumu leş bi' şi'”, “Birimizin hissi birimize rezil”, “Bittiğinde sözümüzü bölemediğinizi”, “Bile bile yenilmeme bile yine dene”) ilk bakışta anlaşılmayan ama altından etkileyici anlamlar çıkan ifadeler olmuş. Velhasıl-ı kelâm, biraz yorucu olsa da bence gayet güzel bir şarkı. :-)