Sagopa'nın mevlana ile kendini teşbih etmekle ve keloğlan'ı bir hakaret aracı olarak kullanmakla yanlış yaptığı, Ceza ve Sansarın kel fotoğraflarıyla capsleri yapılan sözüdür.
Mevlana menkıbelerinin muhtevasına aklı selim muvacehesinde nazar atfedilecek olursa, insana maddi dış görüntüsüne göre değil, manevi iç dünyasına göre kıymet biçmenin mucibi tekerrürle tasdik edildiği görülür. Bu meyanda Sagopa sadece kendisine yakıştırmaya çalıştığı "Mevlana" sıfatına ters düşmekle kalmamış, aynı zamanda "Mevlana"nın ismini bu alçaklıkla tavsif ederek onu böyle bir hakarete layık görmüş sayılır.
Sagopa bu sözüyle sadece "Mevlana"ya değil, "Keloğlan"a da hakaret etmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Mevlana öğütlerine bir çok kere konu olan "insanın değerinin zahir şekline göre değil, yüreğine ve karakterine göre belli olması" hususunu çiğneyerek, keloğlanın masallarda meşhur olan kahramanlığını ve yüreğini göz ardı edip zahir kusru hedeflemekle Mevlana gibi Keloğlanı da hakarete maruz bırakmıştır.
Nitekim kendine sıfat olarak yakıştırmaya çalıştığı "Mevlana" ismini örnek alsaydı, İnsanların Allah vergisi dış kusurlarıyla dalga geçmemesi gerektiğini bilmesi gerekirdi. Ama maalesef Sagopa bunu defalarca şarkılarında insanlara kel, cüce veya şişko diyerek yapıyor.
Hülasa "Mevlana" ismini kullanarak alim ya da arif olunamayacağını, Ceza'nın "Bir tarafta keloğlanlar, diğer yanda mevlanalar" hakaretine mukabil söylediği sözle icmal etmek mümkün:
"Kimi kafası kel, kimi sahte arif!.."