no.1

#149080 - bu entryi ortalama 409 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Gerçek adı Can Bozok'tur. 1988 doğumlu, Denizlili, 2 çocuk sahibi orta halli bir ailenin ferdidir. Denizli Çaybaşı'nda doğup büyümüş, annesi Aydınlı, Babası Denizlilidir. Babası Mehmet Bozok, Mimar Sinan Caddesindeki Denizli Şehir Kulübünü işletmiştir. Burası 2006'da kapanmış, babası vefat etmiştir. Annesi Birgül Bozok, anaokulu öğretmenidir. Zübeyde Hanım Anaokulunda, daha sonra Fahri Akçakoca Anaokulunda okul müdürlüğü yapmıştır. Can’ın kendisinden sekiz yaş büyük bir de ablası vardır.
    Öğrenim yıllarına Gazi İlköğretim okulunda başlamış ve bu okuldan atılmıştır. Daha sonra Servergazi'de kolejde ilköğrenimini tamamlamıştır. Lise yıllarına Denizli Lisesinde başlamış, bu okuldan ve ardından Hasan Tekin Ada Anadolu Lisesinden de atılmıştır.
    Bu yıllar için Can Bozok: ‘‘Benim pek okulla aram yoktu, sevemedim bir türlü. Özellikle lise zamanında da müzik yapıyordum, o zamanlar tek yapmak istediğim şey müzikti ve okulda da müzikle ilgili öğrenebileceğim pek bir şey yoktu. O yüzden devam etmedim, iyi ki de etmemişim.’’ demiştir.
    Liseden atıldıktan sonra babası Mehmet Bozok'un vasıtasıyla sanayi ortamı gibi olan Ege Ofset adlı matbaada işe başlamıştır. Burada bir buçuk yıla yakın bir süre çalıştıktan sonra babasının ‘‘Okumak istiyor musun, yoksa çalışmaya devam mı edeceksin?’’ diye sorması üzerine çalışmamak için okumak istiyorum demiş ve tekrar liseye başlamıştır. Bu okuldan da atılması üzerine, asıl istediği uğraş olan müziğe tamamen yönelmiş ve kendini gerçekleştirmeye başlamıştır.
    Can’ın müzik tarzı en başlarda, rap diye bir şey olduğundan bihaberken, babasının arabaya aldığı kasetleri dinlemekten ibaretti. Bu zamanlarda ablasının da etkisiyle rock müzik ağırlıklı bir dinleyiciydi ve seçme şansı da yoktu. Rap müziğe olan ilgisini Bozok şu sözlerle ifade etmekte: ‘‘Belediye Sanat Merkezi'nin altında bir kasetçi vardı. Oraya rap kasetleri gelince, rap ağırlıklı dinlemeye başladım. Evde dinleyip, deli gibi söylerdim. Baktım ben de söyleyebiliyorum, o zaman ben de yapabilirim dedim. Denedim, yaptım, kendimi geliştirdim.’’
    İlk sahnelerine, 2001-2002 yıllarında düğün salonu ve kafelerde çeşitli organizasyonlar aracılığıyla çıkmıştır. Daha sonra kendi çapında ürettiği alt yapı ve liriklerle ilk underground albümü olan ‘‘Çalıntı Mic EP’’yi piyasaya sürmüştür. 9 parça bulunan bu albümde; Sansar Salvo, Rapozof, İzah ve Patron gibi yer altında yer edinmiş önemli isimlerle düetleri bulunmaktadır. Bu albüm hakkında Can’ın sözleri: ‘‘Şimdi baktığımda bayağı eksikleri olan bir albümdü bana göre. Zaten çoğu eski şarkılardı, vokaller beatlerin yanında kalitesiz duruyordu ancak ama o zaman için beğenildi ve benim ilk albümümdü. Ben de bundan memnun oldum tabi.’’ şeklindedir.
    Aydın’dan tanıdığı isimlerle ortak işlere imza atmaya başlamıştır. İzah, Morfin, Kaos, Mesth, Zelishit* gibi isimlerin bulunduğu adını Denizli alan kodundan alan 258 Noise albümleri de ilk dönemlere tekabül etmektedir. Eski şarkılarında sıkça duymamız mümkün olan ‘‘Alt Kat’’ kayıt aldıkları stüydonun ismidir. Bu dönemlerdeki şarkılarında Saltak Caddesi de çoğunlukla zikredilen bir kavramdır.

    2006-2007 yıllarında İzahla birlikte kurdukları ‘‘Street MelodeeZ’’ adlı oluşum büyük etki yaratmıştır. ‘‘Street Melodeez – Action (Fixtape Vol.1) ve ‘‘Street Melodeez – Fırtına Öncesi Gürültü (Fixtape Vol.2)’’ adlı iki albümü piyasaya sürmüşlerdir. Bu grubun oluşumu ve sağlanan birliktelik hakkında Can: ‘‘Çok karışık aslında ama özetle şöyle oldu: Aydın'da rap yapan tanıdığım kişiler vardı. Onlarla konuşurken beni İzah'la tanıştırdılar.Sonrasında beraber bir iki parça yaptık, neredeyse iki albümlük şarkı hazırladık. Streetmelodeez'e giren çıkan kişiler oldu, ilk başlarda clan gibi birşey düşünmüştük. İzah ile ikimiz çok uyumluyuz müzik konusunda, iyi anlaşıyoruz. Bence hiç dağılmayacak bir oluşum benim için. İzah olmazsa başkası ile beraber gidebilecek birşey değil. Günlük hayatta pek anlaşamasak * da müzikal anlamda hep uyum sağlıyoruz birbirimize. Fikirlerimize saygı gösteriyoruz.’’ demiştir.
    İkinci Street Melodeez albümünde bulunan ‘‘Hit Em Up Etkisi’’ adlı Sagopa Kajmer ve Kolera’ya göndermeler içeren bir parça bulunmaktadır. Bu parçanın yapılma sebebi için Can: ‘‘Açık konuşmak gerekirse Sagopa'nın "Bir Pesimistin Göz Yaşları"na kadar çoğu şarkısını ezbere biliyorum ve saygı duyuyordum kendisine. Sonraki albümlerinde müzikle alakası kalmadı bence ama bu diss atmamın sebebi değil tabi ki. O sadece benim düşüncem. Güzel bi parça yaptığında yine dinlerim. Kolera'nın Denizli ile ilgili söylediği sözler nedeniydi bu parçanın. İzah buraya gelince de albüm bitmeden şunu da kaydedelim dedik ve olaylar böyle gelişti.’’ demiştir. Kolera’nın Denizli ile ilgili söylediği sözlerden kast edilen Sagopa Kajmer ile düet olan ‘‘Şahit Varsa Konuşsun’’ adlı parçadaki; ‘‘Kesik başlı, kart sesli horoz çok Denizli’de’’ verse’üdür. Ayrıca aynı parçadaki İzah’ın verse’üne, 2014 yılında Kolera’dan ‘‘Den Den Koy’’ adlı parçada bir gönderme bulunmaktadır.
    No.1’e; Bu parçanızda genel olarak melankolik müziği ve pesimistliği tiye aldığınız görülmekte, senin müziğinin tabanında da bu tarzlar yok mu?’’ denildiği zaman; ‘‘Var tabi ki de ama pesimist, melankoli bu tarz şeyler ve eğlenceli şeyler sanki ticari gibi oldu. Onlar satıyor rapin diğer türleri overgroundda yer edinemiyor. Duygu sömürüsü gibi sanki yaptığı beatleri ona yakıştırmadım ben dinleyici olarak. Komik geldi bana yani. Sagopa'nın müziği artık liseli ergenlik çağındaki insanları bunalıma sokmak için tasarlanmış gibi ve "Smoke Weed Every Day"diye bir şarkı var öyle işte yani.’’ demiştir.
    Askerliğini Ankara'da yapmış ve bulunduğu bölükteki komutanın oğlunun da kendisini dinliyor olması tatlı bir tesadüf olmuştur. Bu yıllarda birlikte askerlik yapan arkadaşlarının biri: ‘‘Can, beraber askerlik yaptığım, özünde on numara olan bir insandır. Askerde hep beraber olmamıza rağmen kimseye rap ile ilgilendiğini söylememiştir. Bazı insanların yolda neden fotoğraf çektirmek istediğini askerlik bittikten sonra öğrenebildik.’’ demiştir.
    Canımız Cehenneme üçlemesinden sonra çıkardığı P.İ.V. (Paraya İhtiyacım Var) albümünün kendisine sağladığı getiri, rapi bırakmayı düşündüğü zamanlarda gerekli ekipmanları ve motivasyonunu sağlamasında etkili olmuştur.
    Konserler arttıkça daha çok gidip geldiği istanbulda zaman zaman Xir Gökdeniz ile beraber kalmıştır. 2015 yılında İstanbula taşınıp Xir, Maestro, Şam, Heja ve Ashoo ile birlikte İstanbul Trip adlı grubu kurmuşlardır. Grup olarak albüm ve klipler de çıkarmışlardır. 2014 yılında çıkardığı Sen Kötü Bir Rüyasın albümünden sonra Siyah Bayrak albümünü de bu zamanlarda ve daha eskiden yapılmış olan şarkılarla 2017 yılında çıkarmıştır.
    Siyah Bayrak albümü yayınlanmadan önce piyasaya sürdüğü Melek Mosso ile düet olan Hiç Işık Yok parçası, Çukur dizisinde çalmasının da etkisiyle büyük ses getirmiş ve çok geniş kitlelere hitap etmiştir. Bu şarkı hakkında da No.1 şunları söylemekte: Melek'in kardeşi ile eskiden beri yakındım ve bu sayede de zaten tanışıyorduk. Bir gün bize geldiklerinde şarkı seçiyorduk, hadi bu şarkıyı yapalım dedik ve yaptık. Aslında biz bu şarkıyı 2012 yılında yapmıştık ama Siyah Bayrak albümüne ancak yetişebildi. Daha sonra Çukur dizisinden teklif geldi, zaten sevdiğim bir diziydi ve neden olmasın ki dedik.

    elzem

    20/12/2018 04:04
        heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0 
    #149080