2 sene önce o zaman ki aşkıma (belki de hala aşığımdır) yazdığım ama kimseye okutmadığım ufak bir yazım var, buraya bırakasım geldi. okumak isteyen buyursun. saçmaladığım çok nokta var ama utanmıyorum geçmişimden.
"Sabah 9 filandı. Deli yağmur yağıyo indim otobüsten üsküdara gelmeden 2 durak önce. kulaklığım ıslanıyo kulaklıkta sıla çalıyo. Kulaklık ıslanmasın diye polarımın içinden geçirdim, hiç huyum değildir. benim kulaklığım özgürce sallanacak, beni özgür kılarken. Kendimi zaten siktir etmişim ben 4 gün önce. Islanmış mıyım ? Hasta mı olurum ? Şeklim şemalim ne halde ? Gram sikimde değil. Üsküdarın içinde bir fırın var poğaçaları güzel millet kuyruk oluşturuyo ordan alıyodum bende poğaçamı hep, yine oraya doğru gidiyorum. Midem yanıyo açlıktan, kafamı denize çevirdim kokusu burnuma doldu canım o yanan mideye rağmen öylesine rakı çekti ki anlatamam.
Üsküdar meydana kadar geldim sonra bi anda geri döndüm. Hala sağanak yağış var bu sırada ve ben hala ıslanıyorum. Döndüm gittim iş yerine. Sebep neydi hiç anlam veremedim kendime o an. Aniden döndüm, günü nerdeyse aç geçirdim. Sanırım sebebi O'nun da çok yemek yememesiydi. O'nunda günde en fazla 2 öğün (o da yarım yamalak) yemek yemesiydi. 30 sn önce düşünceler içinde yürürken 30 sn sonra kendimi apalakasız biyerde apalakasız bişeyi yaparken buluyorum. Sebebi de buydu muhtemelen o an kendime anlam veremeyişimin. Ha ama şu var ; alakalı yada alakasız, herşeyimde o var. Çünkü bugün bizim birbirimize aşkım diyişimizin 900. günü. 900. günümüzde ayrı ayrı ağladık muhtemelen. Birbirini çok seven ama bir türlü kavuşamayan bir çift. Türk filmi gibi. Hiç bişeyden pişman değilim. 900 gündür seni çok seviyorum ve önümüzde ki bir sürü 900 günde ben yine seni çok sevicem.
Tarih : 21.10.2015"
ben çıkayım teşekkürler...