öğrendiğim kadarıyla bu gramer ile alakalı yani cümle sonuna gelebilecek kelimelerin fazla olması ve cümleyi bozmadan bunları kullanabilmek rapi daha akıcı ve kafiyeleri çok daha sağlam, vurucu hale getiriyor. eminem dinlerken mesela o kadar rahat rhyme yapıyor ki sanki düz konuşup alta beat koysa parça çıkarıcak, bu da türkçe rapin zorlayıcı olmasında ya da dinleyicilerin rahatça alışamamasına neden oluyor. bazı türk mcler raplerinde ingilizce ya da farklı dillerde kelime kullanabiliyor bu da kısmen raplerini daha akıcı yapıyor.
yabancı mclerde sık gördüğümüz ise şarkılar şiir gibi akıp giderken dinleyicide çok farklı duygular uyandırabiliyor, bu orjinallik kulakta farklı bir tat bırakıyor. parça bitse bile etkisi uzun süre sürebiliyor, istemeden düşündürebiliyor, bunun kulağa beat ile birlikte tam oturan lirik olduğunu düşünüyorum. türkçe rap dinlerken bu hissi yaşatan parçalar gerçekten çok az geliyor bana. belkide insanları büyük kitleler halinde türkçe rap dinlemekten alıkoyan şey budur. çünkü eğlenmedikleri ya da zevk almadıkları bir şeyi yerleşik kültür haline getiremezler. türkiye'de rap ile uğraşan insan sayısı ve o insanların yeteneği hiphop'ı türkiye'de temsil edebilecek düzeyde eksik olan şey ise tarzlardır(sadece müzik değil hemen hemen her konuda yeteneğimiz olduğunu biliyorum), mcler dili özgürce kullanamadıkları için tarzlarını orjinal hale getirmekte zorlanıyorlar, bu da birçoğunu rapin dışına çıkmaya zorluyor, burada demek istediğim kesinlikle sabit rap içinde kalıp diğer türler ile kesişmemek değil rapi diğer türlere kurban etmektir. bu tür müziklerin son dönemde yavaş yavaş türkçe rapi aşındırdığını söyleyebilirim, başta bahsettiğim sebepten ötürü zaten dezavantajlı olarak kendini var etmeye çalışan türkçe rap giderek daha da kalitesiz bir çizgiye giriyor. bunun sorumluluk taşıyanları parmak ile gösterilecek insanlar değilse bile şöyle düşünebiliriz her ne kadar türkiye'de ingilizce seviyesi hala çok yetersiz olsa da modern dünya ve gelişen teknoloji ile birlikte insanlar artık günlük konuşmalarında, mesajlaşmalarında(özellikle iş yerlerinde) ingilizce kullanmayı seviyor ve buna özeniyor. türkçenin bir dil olarak bundan nasibini aldığını ve daha da alacağını hissediyoruz. türklerden birçok müzisyen ingilizce müzik üretiyor bilinsede, bilinmesede(bunu beyin göçüne benzetiyorum, sonuçta, yeteneğin varsa emeğinin daha çok değer göreceği yeri tercih edersin.) tabii dışarıda bu kadar büyük bir global piyasa var iken neden kendilerini değersizleştirecek türkçe müzik piyasasında tutsunlar ki, ticari olarak piyasanın sınırları kaldırmasıyla(uzun yıllardır sürügelen bir şey) haliyle globalizmin dili ingilizce'de artık sınırları tanımıyor ve dünyanın "ortak","tek" dilini oluşturuyor. bu kaçınılmaz(ulusal dillerin yok olmasından bahsetmiyorum, ulusal dilin yanında ortak bir dilin oluşmasından ve bunun ulusal dil ile karışmasından bahsediyorum.) durumda türkçe rapin kendine piyasa yapmak yerine yani pazar oluşturup bunun ticaretini büyütmeye çalışmak yerine(avrupa ülkelerinde ki oluşan rap müzik piyasası gibi) daha kendine has daha underground öğeleri güçlendiren ama pazarcı değil de kaliteci olması onun bu gidişattan sıyrılmasına büyük ölçüde yardım edecektir. bunu sağlayabilmesi için nicelik yerine niteliği baz almak ana ilke olarak görülebilir. madem ki dil bariyeri aşılamıyor o zaman farklı kriterlerde, hikayeci anlatım gibi, üretime ağırlık verilebilir. en nihayetinde bunu belirleyecek olan underground mclerdir.