kariyerinde (bkz: medcezir) ve(bkz: bpg) gibi iki dev albümün prodüktörlüğünü üstlenmesine rağmen kendisine utanılmadan vasat denilen eskilerin rapçisi, günümüzün müzik icracısı. neden böyle dediğime sonda geleceğim.
öncelikle bu ülkede hiphop kültürüyle alakalı çok donanımlı 5 isim sayarsanız bunlardan biri sagopadır. break dance ve dj geçmişi de vardır. kariyerine cartel etkisinde kalarak silahsız kuvvet ile türk ezgileriyle bezenmiş beatlerle başlamış, 2006 veya kimilerine göre 2008'de kariyer zirvesini yapmıştır.
özellikle (bkz: baytar) ve (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz) parçasından sonra (bu parçalara gösterilen aşırı ilgiden sonra) verse* vuruculuğunu ikinci plana itmiş, artık nakarata, daha akılda kalıcı kısma önem vermiştir. (bkz: k.i.t.s) albümündeki parçalarda bu net bir şekilde görülür. 2009'a kadar sago bu dengeyi iyi ayarlamış, nakarata önem verirken de sözlerinde halen aforizmalara da yer vermiştir.
fakat bu yıldan sonra, yazdığı manevi sözlerle başına da bir bela almıştır. (bkz: dindar mf) birden bire sagopa hayranları tarafından neredeyse mürit ilan edilmiş, kapalı kızlar, sakallı erkekler tarafından sago key'den (bkz: yunus abi)'ye evrilmiştir. sago nedendir bilinmez bu duruma karşı çıkmaz ve kalitesini düşürür. sözler daha da basitleşir, lirikler çok cılızlaşır ve daha nağmeli nakaratlarla buluruz kendisini. eskiden tanınmamak için sesini değiştirip sesini kasarak şarkılar yapan adam artık piyasa şarkıları yapmaya başlamıştır. yeni kitle bunu istemiştir, konserlerde bu yeni tarzdaki şarkılarla coşmak ister. artık cümle sonlarını kolera gibi uzatmaya başlar. beatler fevkalededir ama şarkı bütünlüğü eskileri aratır, çünkü karşısında ayırt etmeksizin ne söylese seve seve dinleyebilecek bir kitle oluşmuştur.
bpg döneminde yaşlı genç erkek kadın her kesime hitap eden sagopa yeni dönemde manevi konulara fazlasıyla yönelmiş ve dinleyici kesiminin niteliğini bilmeyerek daraltmıştır. tabii ki galiba'larla ateşten gömlek'lerle birçok yeni fan da edinmiştir, ama bu sefer de has dinleyicilerini küstürmüştür. işte "eski sago"yu bekleyenler bu dinleyicilerdir. bu dönemde ara ara bana ninni okumayın, kanvas, hep taarruz var gibi de eski seneleri andıran şarkılar da çıkarmıştır. fakat ardı arkası gelmez dini konularla komik röportajlarla ağır eleştiriler ağır dissler almıştır.
artık 30'larının sonunda evli ve mutlu bir adam. hali vakti de yerinde. genç, hırçın, hardcore şeyler beklemek de akıl karı değil, serseri yaşları geride bıraktı ama eğer istese yapabileceğini herkes biliyor.
son 3-4 senedir manevi konuları müzik hayatından soyutladı diyebiliriz. sürme kullanmıyor, sakalları kısa tutmaya başladı. tam her şey okey derken ardından naber'i abrakadabra'yı çıkardı. dinlenir mi? dinlenir. fakat sagopa'ya gitmez.
müzik icracısı dememin sebebi, kendisi kendisini rapçi olarak değil bir müzisyen olarak gördüğünü söylediği için. artık popvari* bir sago da görebiliyoruz fazla arabeskimsi** sago da. yeni albümü beklentileri tabi karşılamayacak ama gönül isterki o uzun kompozisyonları tekrar geri gelsin.
öncelikle bu ülkede hiphop kültürüyle alakalı çok donanımlı 5 isim sayarsanız bunlardan biri sagopadır. break dance ve dj geçmişi de vardır. kariyerine cartel etkisinde kalarak silahsız kuvvet ile türk ezgileriyle bezenmiş beatlerle başlamış, 2006 veya kimilerine göre 2008'de kariyer zirvesini yapmıştır.
özellikle (bkz: baytar) ve (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz) parçasından sonra (bu parçalara gösterilen aşırı ilgiden sonra) verse* vuruculuğunu ikinci plana itmiş, artık nakarata, daha akılda kalıcı kısma önem vermiştir. (bkz: k.i.t.s) albümündeki parçalarda bu net bir şekilde görülür. 2009'a kadar sago bu dengeyi iyi ayarlamış, nakarata önem verirken de sözlerinde halen aforizmalara da yer vermiştir.
fakat bu yıldan sonra, yazdığı manevi sözlerle başına da bir bela almıştır. (bkz: dindar mf) birden bire sagopa hayranları tarafından neredeyse mürit ilan edilmiş, kapalı kızlar, sakallı erkekler tarafından sago key'den (bkz: yunus abi)'ye evrilmiştir. sago nedendir bilinmez bu duruma karşı çıkmaz ve kalitesini düşürür. sözler daha da basitleşir, lirikler çok cılızlaşır ve daha nağmeli nakaratlarla buluruz kendisini. eskiden tanınmamak için sesini değiştirip sesini kasarak şarkılar yapan adam artık piyasa şarkıları yapmaya başlamıştır. yeni kitle bunu istemiştir, konserlerde bu yeni tarzdaki şarkılarla coşmak ister. artık cümle sonlarını kolera gibi uzatmaya başlar. beatler fevkalededir ama şarkı bütünlüğü eskileri aratır, çünkü karşısında ayırt etmeksizin ne söylese seve seve dinleyebilecek bir kitle oluşmuştur.
bpg döneminde yaşlı genç erkek kadın her kesime hitap eden sagopa yeni dönemde manevi konulara fazlasıyla yönelmiş ve dinleyici kesiminin niteliğini bilmeyerek daraltmıştır. tabii ki galiba'larla ateşten gömlek'lerle birçok yeni fan da edinmiştir, ama bu sefer de has dinleyicilerini küstürmüştür. işte "eski sago"yu bekleyenler bu dinleyicilerdir. bu dönemde ara ara bana ninni okumayın, kanvas, hep taarruz var gibi de eski seneleri andıran şarkılar da çıkarmıştır. fakat ardı arkası gelmez dini konularla komik röportajlarla ağır eleştiriler ağır dissler almıştır.
artık 30'larının sonunda evli ve mutlu bir adam. hali vakti de yerinde. genç, hırçın, hardcore şeyler beklemek de akıl karı değil, serseri yaşları geride bıraktı ama eğer istese yapabileceğini herkes biliyor.
son 3-4 senedir manevi konuları müzik hayatından soyutladı diyebiliriz. sürme kullanmıyor, sakalları kısa tutmaya başladı. tam her şey okey derken ardından naber'i abrakadabra'yı çıkardı. dinlenir mi? dinlenir. fakat sagopa'ya gitmez.
müzik icracısı dememin sebebi, kendisi kendisini rapçi olarak değil bir müzisyen olarak gördüğünü söylediği için. artık popvari* bir sago da görebiliyoruz fazla arabeskimsi** sago da. yeni albümü beklentileri tabi karşılamayacak ama gönül isterki o uzun kompozisyonları tekrar geri gelsin.
