jedi mind tricks efsanesinin şu ana kadar çıkan son albümü. uzun bir aradan sonra
vinnie paz ve
stoupe the enemy of the mankind'ı buluşturmuştur ve ortaya çok tatlı bir iş çıkarmışlardır. albümde 2 parça hariç tüm şarkıların prodüksiyonunu
stoupe hazırlamış. 2 parçada da
aotp ve underground camiasında tanınan
c-lance'i görüyoruz.
albümdeki en önemli ve ilk değinilmesi gereken husus kesinlikle ama kesinlikle
vinnie paz flowudur. vinnie paz kariyerinde ilk defa bu kadar flow odaklı yazmıştır. benim şu ana kadar alıştığım cümlelerin sonuna doğru, vurguyu en sona saklayan bir vinnie paz vokali idi. hızlı flow, vinnie paz'in karakteri değildi bu albüme kadar. bu albümde bam bam bam bam diye giden bir vinnie var karşımızda. bu da jmt agresifliğine ayrı bir boyut kazandırmış. özellikle çello, viyola gibi sert tonlu yaylı çalgılarla orkestravari, coşkulu altyapılarla bu agresiflik çok güzel bir uyuma vesile oluyor. altyapılardaki bu sertlik,
a history of violence'de biraz abartılmıştı ve kendini tekrara düşmüştü bana kalırsa. bu albümde daha ayarında. bu hususa çok güzel bir örnek olarak "lemanchard's box" parçası dinlenilebilir. ayrıca vinnie bu albümde efsane çok heceli kafileler ve değişik kompleks kafiye şemaları kullanmış. bu da tekniğini nasıl geliştirdiğine bir işaret. ve benim anlamadığım bu bir sürecin ürünü de değil. bir anda şak diye bu stile kaydı. içinde tutuyodu bu zamana kadar heralde lol.
vinnie paz'in biraz
big pun biraz
eminemvari efsane flowu dışında değinilmesi gereken bir diğer husus
yes alexander. bu ablamızı ilk defa
is happiness just a word parçasında yine vinnie paz sayesinde tanımış ve sesine aşık olmuştuk. bu albümde de 2 interlude ve 1 trackde kendisi vinnie'ye eşlik ediyor ve yine harika bir uyum. başka bir güzellik ise sadece sesinin öne çıkması başka yapmacıklıklarla kulaklarımızın bulanmaması. her hangi bir rapçinin başka bir popçu ile yaptığı tracklerde ortaya çıkan uyumsuzluk ve benim genelde hissettiğim hoşnutsuzluk hali
yes alexander için aklımın uçundan bile geçmiyor. kendisinin sesi çok harika ve duru. bu nedenle vinnie paz'in önüne geçmiyor ve onun gölgesinde de kalmıyor.
nakaratlar ise değinmek istediğim diğer bir konu. zira bu albümde biraz olsun vinnie paz kendine güvenmiş ve kendisi de nakarat yazmış. şu ana kadarki
jmt klasikleri incelenirse genellikle efsane nakaratlara sahip olduğu görülecektir. albümlerin şahı olan
violent by design albümünden
retalliation,
i against i,
heavenly divine gibi efsane ötesi tracklerin hepsinin çok güzel nakaratları var.
heavy metal kings'in nakaratında zaten her jmt fanı
we got that ganster gangster shit diye bağırır. bunların dışında vinnie'nin genel olarak çok nakarat yazmadığı ve bu boşluğu stoupe'un scratchlerle doldurduğu görülüyor. hatta sırf bu yüzden
vinnie yanında nakarat kozu olarak hep
eamon ve
yes alexander'i tuttu. nakaratlara çok elleşmemesi bu saydığım isimleri rap camiasına kazandırsa da ve stoupe'ı nakarat bazında geliştirse de (bu arada
dj premier'i baş köşeye ayırırsak ondan sonra bu işi en iyi yapanlardan biri stoupe.) vinnie'nin kendine güvendiğinde nakaratta çok güzel işler çıkartabildiğinin farkına varması lazım. böylece belki eski
jmt ruhu belki yakalanmış olur.
albümün içeriğinde komplo teorileri yok ki zaten vinnie paz'in bu konuları jmt albümlerinde pek işlememesi lazım. vinnie paz'in solo kariyerinde komplo teorileri ve politik rap'in yeri çok büyük olsa da jedi mind tricks diyince benim aklıma gelen hiç bir zaman bu olmadı. jmt her zaman değişik, ruhani, manevi ve yaratıcı konulara el atmaya çalışmıştır. ilk iki albümleri bu bağlamda efsanedir zaten. ama stoupe'ın güney avrupa'dan bulduğu bir tatlı bir sample üzerine vinnie paz'in "kuş gribi yalan ağbi" veya "bor çıkarttırmıyolar ağbi, bi lozan bitsin de gör sen" falan demesini kafam almıyor benim sizi bilmem. bu albümde komplo teorilerinin olmaması bir artı bana kalırsa.
vinnie paz de
david icke dinlemesin biraz bi zahmet amk. kafası çok bulanıyor gibi sanki.
sonuç olarak 2006'dan sonra net bir düşüşe geçen vinnie paz ve jmt'nin geri dönüşüdür bu albüm. bu düşüşün akabinde 2009'da stoupe "kalbim artık jmt için atmıyor demiş" ve grubu bırakmıştı. dönüşü çok güzel oldu. efsane prodüksiyon yeteneği her bir parçada görülebilir. vinnie paz'in mükemmel flowuna şahit olmak isteyen
and god said to cain,
destiny forged in blood,
no jesus no beast ve
lemanchard s box parçalarını kesinlikle dinlesin. no jesus no beast parçasının sample'ı ile farazi kayra/
ıslığı beklerken parçasının sample'ı da aynıdır bu arada. eski üye
jus allah'a bolca gönderme içeren ve harika bir şarkı olan
fraudulent cloth dinlenilmeli. albümdeki iki interlude da
yes alexander imzalı ve ikisi de insanı başka alemlere götüren cinsten. albümdeki favorim ise 3 tane dehşet ötesi verse, bir tane "afro" isimli genç yetenek, mükemmel bir altyapı ve çok güzel bir nakarat içeren "and god said to cain" parçası.
not: bu arada vinnie paz'in katlanan flow kalitesi ile beraber sözlerinin kalitesinin buna bağlı olarak vasat olması ve kaliteli dizelerin çok fazla olmaması albümün bir eksiği.
iyi dinlemeler dostlar.