kulaklık almak için levent'teki sennheiser deneyim merkezine gittim, kafamda alacağım modeli kararlaştırmışım, paramı biriktirmişim. alacam kulaklığı, dönüşte de bam güm ne varsa dinleyecem plan bu. girdim mekana böyle kasıntı bir şekilde. zira görünüşüm görece düzgün, pantolon gömlek giymişim, üstümde bej bir ceket var. ama görünüşteki bu beyefendi imajımın altında gümbür gümbür rap dinleyen bir manyak bulunmakta olduğunu ve bu kültüre ne kadar hakim olduğumu henüz bilmiyorlar. hepsini şaşırtacağım. 3 kişi var mekanda biri sandalyede oturuyor hafif marjinal bir tip, böyle "her mekanda karşınıza çıkabilecek", herkesle arası iyi bir insan izlenimi uyandırıyor bende. diğeri mekanın köşesinde kulaklıklı bir abimiz telefonuyla uğraşıyor, 3. ve asıl müşteri temsilcisi abimiz ise biraz iri yapılı, dost canlısı biri, beni direkt kapıda karşılıyor. diyor bana ne dinliyosunuz, beğendiğiniz bir model var mı falan. dedim ben east coast rap dinliyorum. boom bap sound'u hoşuma gidiyor böyle rap müziğine uygun bir kulaklık var kafamda onu almak istiyorum. sonrasında sandalyede oturan abimiz lafa karışıyor,
-
sandalyedeki herkesle arası iyi abimiz: sen o zaman
das efx,
smif n wessun dinliyorsun di mi?
-o zamanlar tek bildiği
rakim,
nas olan
ben: ???!!!1?? öehh, ha. yok yaw.
-
abimiz: o halde
public enemy,
illmatic falan dinliyosun.
-
ben: (derin bir ohh çekerek) aynen abi "p.e", illmatic çok severim. (bkz:
illmaticten başka bir siki bilmeyen adamlar)
-
abimiz: iyi sana das efx'i öneririm çok sağlam işleri vardır bak. peki türkçe rap dinliyor musun?
-
ben: yok abi yeaaaaa, çok az dinliyorum türkçe. dinlersem de
90 bpm ve arada
defkhan dinliyorum. dur yaa abi sen de bir yerden tanıdık gibisin.
der demez hepsi kahkaha atmaya başladı amk. tam o anda anladım karşımda oturan kişinin
kamufle olduğunu. ama var ya çıldırdım orada amk. "ohh shitt man", "wtf mann" diyip duruyorum bunlar bana gülüyor hala. neyse tanıştık ettik ben rezil oldum tabi. normalde kamufle'yi tabiki tanıyorum o kadar da uzak değilim rap camiasına ama ben hayatımda ne bir konsere gitmişim ne bir rapçiyi canlı görmüşüm ne de böyle bir düşüncem var. o sıralar da artık üniversitenin son yılı, stresliyim baya. o sırada
kayra da çıksa karşıma tanımazdım belki. sonra kamufle diğer kulaklıklı abimizi bana tanıttı ki kendisi de
dj hırs çıktı. müşteri temsilcisi iri yapılı abimiz sonra bana: "kamufle'nin şu parçasını dinledin mi?", "bak şu parçayı yeni yaptılar "x kişisi" ile feat var dinledin mi?" tarzında sorular sorup durdu ki daha da rezil oluyorum ben. hocam zaten başta türkçe rap az dinliyorum demişim sonrasında ise baştaki havalı halimden eser kalmamış, neden daha çok üstüme geliyosun ha. bilmiyorum işte yaw.
kamufle de "yok canım bu arkadaş
defkhan dinliyormuş bizi dinlemez" dedi ordan da bir gol yedik. vurun amk.
işin komik tarafı kamufle'den ezbere bildiğim verse sayısı defkhan'dan bildiğim verse sayısından da fazladır.
rakim dinlemeye insan çat diye başlamıyor tabiki. önce bunun bir sagopası, cezası var lise yıllarında
sekiz var
yeşil oda var. herkes az buçuk biliyor bunları. orada tabi anlatamadım kimseye. ama dalga da geçmediler o kadar anlattığım gibi. sadece benim psikolojim orada patates oldu diyebiliriz.
neyse aldım kulaklığı sonra, sağ olsun kamufle de yardımcı oldu bana, tavsiye verdi. en azından bundan sonra east coast underground deryasına dalacaktım ki bu bile yeter bana.
das efx dinlemeden,
black moon dinlemeden olur mu hiç. neticede benim hayatım için değişik bir gündü. psikolojim bozuldu o günden beri kamufle dinleyip duruyorum, gittiğim yerlerde rapçi kovalıyorum. bir daha kamufle ile karşılaşırsam, selam vermeden direkt bildiğim parçalarını yüzüne bağıracam.
ben (müşteri temsilcisi iri yapılı abiyi göstererek): abi seni de bir yerden çıkarıyor olabilir miyim artık bir sürprizi daha kaldıramam.
kamufle: yok kardeşim, bu abimiz
fuat ergin değil.