çok canımı sıkmaya başlayan bir durum artık. kiminle muhabbet ettiğiniz fark etmez. sevgiliniz, arkadaşınız, akrabanız da yapabilir bunu. konuşmaya başlarsınız gayet insanca ve basit bir şekilde, ancak karşıdakinin üste çıkma çabası gözünüze batar. fazla iyimser bir tarafınız varsa da bunu belki biraz uzun vadede fark edebilirsiniz.
hayat başarısı, sınav sonucu, seks hayatı, sarhoş olma hızı gibi boktan püsürden şeyler hakkında yüzlerce yalan söyleyebilir size. yani sıradan insandır bu haliyle. sıradan insanların sıradan kaygıları. oysa neden lan? bana ne ki bunlardan. insanı aptal yerine koymaktır bu. üstelik karşıdakinin sosyal ve pratik zekası biraz bile gelişmişse anında anlayacaktır.
çünkü bazı insanlar o kadar basittir ki, başarılı olmayı istemezler. başarılı bilinmeyi isterler. itibarı severler, gösterişi severler. güya ''ezik'' görünmek istemedikleri için yalan söylerler ama karşıdaki bunu anlarsa asıl o zaman aciz ve zavallı görünürler. farkında değillerdir. insanlar farklıdır, ama farklı olma çabaları aynıdır. bu yüzden çoğu yüzeysel ve basit yaşarlar.
tolstoy'un bir sözü var: ''insanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. çünkü; olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar.''
aynen öyledir işte. yetersizliktir bu, özgüven eksikliğidir. başkalarının omuzlarına basarak yükseleceğini sanan aptal insanların yaptığı bir iştir.
insanlardan çok bir şey beklemiyorum artık zaten o yaşları geçeli oldu baya. ama bu bahsettiğim boktan insanlar doğru düzgün iletişim kurmayı bile beceremiyorlar lan. bu kadar boş, manasız olabilmek için insanın ayrı çaba sarf etmesi lazım herhalde.
hiçbirimiz üst insan değiliz zaten. platon'un devletindeki bireyleri de beklemiyorum dünyada. ama beynini kullanmayan insandan bıktım usandım aga.