" türk futbolunda her şeyden azar azar var, ama hiç bir şey tam değil."
-frank rijkaard
olmamışlıklar ülkesinde şaşılmaması gerek.
kimsenin kimseye tahammülü yok. bu nedenle bu ülkede hiç kimse, ya da hiç bir kavram tam değil gerçekten. tam anlamıyla bir yere gelemiyor hiç kimse.
hem bu " bir yer " neresidir tam olarak belirtilirse, söz veriyorum ben getiricem o konuma türkçe rapi. parası neyse vericem amk, no.1 in dediği gibi gururumdan kısıp vericem. söz.
hele şu bir yer meselesini çözelim önce.
neresi bu bir yer ? milyonlarca dinlenen hande yenerle aynı talk showda şarkı söylemek mi ?
kusura bakmayın ama, hor gördüğünüz arabesk rapçiler çoktan bir yerlere geldiler. milyonlarca genç dinliyor onları. çünkü kendilerini buluyorlar onlarda.
biz ne bir avrupa ülkesiyiz, ne bir arap ülkesi ne de asya. tam ortada sıkışmış, bize öğretilenden çok farklı bir jeopolitik konumda, 7 bölgede 7 farklı karakterlere bölünmüş bir ülkenin kafası karışık çocuklarıyız.
bu nedenle bence hiç birimizin bir yerlere gelme olasılığı yok. ama arabesk rapçiler çoktan " oldular ". kendi dünyalarını yarattılar. hiphoplife a ihtiyaçları yok. twittera da ihtiyaçları yok.
facebook onlara yetiyor.
cezayirde başlayan arap devriminin en büyük olanaklarından biri olan facebook, onlar için de bir devrim yeri.
evet, bağırıyorlar çağırıyorlar, küfür ediyorlar. hepimiz gibi. ben de otobüsü süren ibne kapıyı açmayı unutunca " kaptaan orta kapı " diye bağırıyorum, inince de " amınoğlu " diye adlandırıyorum kendisini.
ben de beni sevmeyen hatunlara içten içe küfür ediyorum. biraz özgüvenim olsa arabesk rapçi olur, alayını ipe dizerdim. hande yener, demet akalın gibi insanların şarkılarındaki giderli laflarla laf sokmaktansa bu yolu tercih ederdim.
ama ne yazık ki ergenliğimde raziel dinledim ve bu nedenle son derece sakin bir insanım.
doğum ölüm arası mekan-ı cehennem.
bırakın artık bu çocuklarla uğraşmayı. onlar taşak malzemesi değiller. onlar bizim bilinçaltlarımızın tezahürü. onlar bizden daha cesur.
tekrardan söylemekten beis duymuyorum, eğer ülkede ciddi bir ayaklanma olursa arabesk rapçilerin de payı olacak bu konuda.
gezi parkında arabesk rap dinleyen çocuklar olduğunu düşünsenize ? bizim gibi okumuş etmiş, gandhi nin sivil itaatsizliğini benimsememiş, " modern protestolarla " değil, ciddi ciddi zarar vererek " allahınız gelsin ulan ! " diyerek bağıran adamların orada olduğunu düşünün.
Bu yazıyı bana bir öneri başlığı altında radikalden ulaştıran biri vardı zamanında okumamı istemişti. Bu arada snatchers ı anlattığım yazının altına yorum olarak bırakmıştı bu linki. Ben snatch diyorum birisi bana dj akman'ın içinde bulunduğu link paylaşıyor.
bir yerlere geldi ama çok uzaklara gidebilecek mi zaman gösterecek. icra edenlerden çok, dinleyen suçlu. icra edenlerin falsolarıda yok değil, o aptal twitter kullanımları, dinleyicilerle/diğer rapçilerle olan iğrenç ve çocukça olan iletişim, melodi/beat/flow/tarz hırsızlığı ve özgünlük problemlerine rağmen, dinleyici olarak daha suçluyuz bence. türk dinleyicisinin kulağı çok tembel, eski olan şeylere sıkı sıkıya sarılmışlar, yeni, risk alınmış soundlar korkutucu geliyor bu kitleye. diğer müzik türlerinden iğreniyorlar, yeni sanatçıları boklama. "hater" muhabbeti kısaca. türkiye'de bu muhabbet inanılmaz fazla. abd'ye bakın, birine bok attığınız da adamlar size direk "hater" damgası yapıştırır, dedikleriniz ciddiye alınmaz. böyle böyle adamlar o çiğ olan müziklerini alternatifleştirebildi, deneyselliği böyle içeri alabildi. kimse kimsenin önünü kesmiyordu ve herkes yeni bir şey dinlemek istiyordu. biz de her zaman "eski rap" muhabbeti olmaya devam edecek çünkü dinleyici rap'ten başka bir şey dinlemekten korkuyor ve üzücü bir şekilde muhtemelen yarısından fazlası rap harici bir şeyi dinlememiştir. bir de sırf bizde bu rapçileri, siyasetçi gibi tutma muhabbeti var. pp'sinde pop smoke olan mı, khont olan mı, joker olan mı dersin. bir rapçi biriyle kavga edince, sanal askerler hemen birinin (popüler olan)'ın tarafını tutup diğerini asla dinlemiyor. bu adamların takım değil, sadece müzik yaptığını ve bizler gibi sıradan insanlar olduğunu anlamak lazım. ön yargı, dar bakış açısı, nefret bence bizim müziğimizi hep geride tutmaya devam edecek.
bakın @2 2015'te demiş "kimsenin kimseye tahammülü yok. bu nedenle bu ülkede hiç kimse, ya da hiç bir kavram tam değil gerçekten. tam anlamıyla bir yere gelemiyor hiç kimse.". bu sözün 2023 yılında hala aynı olmaması çok korkutucu bence. müziği s.et, bu müzikle değil, bizim ülkemizde olan sosyal hayatta kendini var etmiş bir sorun, ve var etmeye devam edecek.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.
