çok uzun zamandır sözlüğün takipçisiyim ancak yazma hevesim olmadığından ötürü üyelik almaya üşenmiştim. bu konuya yazmak için üyelik açtım.
sansar salvo'yu 2007 yılından beri dinliyorum. ilk 21 gram'la başlamıştım dinlemeye. lise 2'deydim o zamanlar. sonra merak edip geçmişte yaptığı işleri dinlemiştim falan filan şu an yanlış bilmiyorsam harddiskler'den birinde diskografisinin tamamına yakını olması lazım(tüm yaptığı şarkıları beğendiğimden değil ama genel anlamda tarzını beğendiğim kişilerin diskografilerini tutmaya çalışırım.)
bu kadar uzun ve gereksiz bilgiyi iki şey için yazdım.
1- sansarı sever(d)im
2- sansarın benim şahit olduğum 10 yıllık döneme ilişkin aldığı yegane eleştiri: eski sansar yok artık piyasada, psikopat yazar nerde vb.
eski sansar meselesini açayım biraz. çünkü youtube'da yorumları okurken gözlerim kanıyor artık.
üzücü ama eski sansar yok. öncelikle bunu kabul edelim. peki hangi "eski sansar"dan bahsediyoruz? 21 gramdan sonra çıkan işlerinde sürekli sansara burdan yükleniliyor. bıkana kadar e.p. çıkmıştı adrenalin albümünün hemen öncesinde. ilk yorumlar "eski sansar yok", "yeni tarzını beğenmedim" vb. tamam geçtik bunu adrenalin çıktı yine aynı muhabbetler. dönemin dinleyicisi sevmemişti adrenalin'i. neyse o da geçti seremoni efendisi çıktı. seremoni efendisi alındı piyasada ama hiç kimse beğenmedi yine o dönemde. yine aynı muhabbetler eski sansar yok vs. sonra adam kanser oldu zaten. bu sefer toptan bi tarz değişikliğine gitti. savaş sanatı geldi, ne geldi vs bunlar dinlendi beğenildi bi kesim tarafından ama yine bi kesim adam kanser olmasına rağmen sallıyor ordan eski sansar yok. ulan adam kanser olmuş bırak da olmasın zaten.
24. şarjör çıktı sonra. yine aynı eleştiriler bu sefer seremoni efendisi ve adrenalin dönemi için gelmeye başladı. artık bi ağır roman gelmeyecek mi ya da youtube'da her yorumun sonuna sansi salvo kafiyesi bombalar hedef bulur yazmalar falan.. yahu ben o iki albümü de çıktıkları gün almıştım. forumlarda beğenmeyen sayısı beğenen sayısından çok daha fazlaydı o iki albüm için de. şimdi ne değişti? kitle mi değişti? kitle değiştiyse sansarı yeni dinleyen adamın seremoni efendisi dinleyip eski sansar nerde demesi kadar saçma bişey olamaz. dinleyen kişilerin zevkleri de değişiyor ve işin garibi herkes değişirken sansarın aynı kalması bekleniyor ama sansar bu açıdan hep 1 adım önde. en azından bu vakte kadar yapılan işler bunu gösteriyor(bu albüm için kimsenin 5 sene sonra "ahh nerde o şimdi sans'ı yapan sansar diyeceğini düşünmüyorum) o zaman beğenilmeyen şarkılar şimdi beğeniliyorsa burda bi durmak lazım bana göre.
gelelim albümün eleştirisine
öncelikle söyleyeyim albümü beğenmedim. 20 şarkı içinde 5 tane şarkı hoşuma gitti ki onlar da aydilge, yasemin mori, koray avcı, ceza düetleri ve kaz dağları(biraz)
benim albümü beğenmeme sebebim temel anlamda altyapılar ve vokal tarzları. sürekli autotune ve sesini inceltmesi, lirikalitenin geçmişe göre bi tık altta kalması ve temelde kalabalık beatlerin üzerine kalabalık vokaller dinlerken yoruyor beni. ki yukarıda beğendiğim şarkılar da - ceza düeti ve kaz dağları hariç - albümün en sade şarkıları
yukarıda lirikalite bi tık alta düştü dedim ama bu albümün geneline sirayet etmiş bi durum değil. albümün çıkış parçası olan fırtına'da ( ki bence çok çok çok daha iyisi olabilirdi lakin olmadıysa çıkış için yanlış parça seçilmiş) çok fazla kafiye amaçlı söz öbeği kullanıldığından dinleyicinin gözüne batıyor. bu durum iki üç şarkıda da olunca insanlar burdan vurmaya başlıyor. ancak sansar bunu seremoni efendisi'nden beri yapıyor hatta daha da öncesinden. ülkede dinleyicilerin çoğu kulağıyla değil de başka taraflarıyla dinlediğinden ve sansar dinleyicisini pek iplemediğinden böyle bi durum daha yeni ortaya çıktı. ama bu durum biraz önce belirttiğim gibi 7-8 yıldır var.
bi de sansar'ın kendilerine kulak vermesini isteyen dinleyicileri var ki aman allah. adam sanatçı gençler. o adam sizin istediğiniz tarzda işleri sırf siz istediniz diye yaparsa asıl o zaman hiphop'tan, hiphop'u da geçtim sanatçılığından vazgeçmiş olur. adam yapar dinlersin ve beğenmezsin bi daha dinlemezsin adamı. eğer topluca beğenilmezse sansar kendisine döner ve arkadaş ben nerde yanlış yapıyorum der. demezse de kendi problemi.
o yüzden sanatçılara şekil vermeye veya onları bir kalıba sokmaya çalışmayın gençler.
sansar salvo'yu 2007 yılından beri dinliyorum. ilk 21 gram'la başlamıştım dinlemeye. lise 2'deydim o zamanlar. sonra merak edip geçmişte yaptığı işleri dinlemiştim falan filan şu an yanlış bilmiyorsam harddiskler'den birinde diskografisinin tamamına yakını olması lazım(tüm yaptığı şarkıları beğendiğimden değil ama genel anlamda tarzını beğendiğim kişilerin diskografilerini tutmaya çalışırım.)
bu kadar uzun ve gereksiz bilgiyi iki şey için yazdım.
1- sansarı sever(d)im
2- sansarın benim şahit olduğum 10 yıllık döneme ilişkin aldığı yegane eleştiri: eski sansar yok artık piyasada, psikopat yazar nerde vb.
eski sansar meselesini açayım biraz. çünkü youtube'da yorumları okurken gözlerim kanıyor artık.
üzücü ama eski sansar yok. öncelikle bunu kabul edelim. peki hangi "eski sansar"dan bahsediyoruz? 21 gramdan sonra çıkan işlerinde sürekli sansara burdan yükleniliyor. bıkana kadar e.p. çıkmıştı adrenalin albümünün hemen öncesinde. ilk yorumlar "eski sansar yok", "yeni tarzını beğenmedim" vb. tamam geçtik bunu adrenalin çıktı yine aynı muhabbetler. dönemin dinleyicisi sevmemişti adrenalin'i. neyse o da geçti seremoni efendisi çıktı. seremoni efendisi alındı piyasada ama hiç kimse beğenmedi yine o dönemde. yine aynı muhabbetler eski sansar yok vs. sonra adam kanser oldu zaten. bu sefer toptan bi tarz değişikliğine gitti. savaş sanatı geldi, ne geldi vs bunlar dinlendi beğenildi bi kesim tarafından ama yine bi kesim adam kanser olmasına rağmen sallıyor ordan eski sansar yok. ulan adam kanser olmuş bırak da olmasın zaten.
24. şarjör çıktı sonra. yine aynı eleştiriler bu sefer seremoni efendisi ve adrenalin dönemi için gelmeye başladı. artık bi ağır roman gelmeyecek mi ya da youtube'da her yorumun sonuna sansi salvo kafiyesi bombalar hedef bulur yazmalar falan.. yahu ben o iki albümü de çıktıkları gün almıştım. forumlarda beğenmeyen sayısı beğenen sayısından çok daha fazlaydı o iki albüm için de. şimdi ne değişti? kitle mi değişti? kitle değiştiyse sansarı yeni dinleyen adamın seremoni efendisi dinleyip eski sansar nerde demesi kadar saçma bişey olamaz. dinleyen kişilerin zevkleri de değişiyor ve işin garibi herkes değişirken sansarın aynı kalması bekleniyor ama sansar bu açıdan hep 1 adım önde. en azından bu vakte kadar yapılan işler bunu gösteriyor(bu albüm için kimsenin 5 sene sonra "ahh nerde o şimdi sans'ı yapan sansar diyeceğini düşünmüyorum) o zaman beğenilmeyen şarkılar şimdi beğeniliyorsa burda bi durmak lazım bana göre.
gelelim albümün eleştirisine
öncelikle söyleyeyim albümü beğenmedim. 20 şarkı içinde 5 tane şarkı hoşuma gitti ki onlar da aydilge, yasemin mori, koray avcı, ceza düetleri ve kaz dağları(biraz)
benim albümü beğenmeme sebebim temel anlamda altyapılar ve vokal tarzları. sürekli autotune ve sesini inceltmesi, lirikalitenin geçmişe göre bi tık altta kalması ve temelde kalabalık beatlerin üzerine kalabalık vokaller dinlerken yoruyor beni. ki yukarıda beğendiğim şarkılar da - ceza düeti ve kaz dağları hariç - albümün en sade şarkıları
yukarıda lirikalite bi tık alta düştü dedim ama bu albümün geneline sirayet etmiş bi durum değil. albümün çıkış parçası olan fırtına'da ( ki bence çok çok çok daha iyisi olabilirdi lakin olmadıysa çıkış için yanlış parça seçilmiş) çok fazla kafiye amaçlı söz öbeği kullanıldığından dinleyicinin gözüne batıyor. bu durum iki üç şarkıda da olunca insanlar burdan vurmaya başlıyor. ancak sansar bunu seremoni efendisi'nden beri yapıyor hatta daha da öncesinden. ülkede dinleyicilerin çoğu kulağıyla değil de başka taraflarıyla dinlediğinden ve sansar dinleyicisini pek iplemediğinden böyle bi durum daha yeni ortaya çıktı. ama bu durum biraz önce belirttiğim gibi 7-8 yıldır var.
bi de sansar'ın kendilerine kulak vermesini isteyen dinleyicileri var ki aman allah. adam sanatçı gençler. o adam sizin istediğiniz tarzda işleri sırf siz istediniz diye yaparsa asıl o zaman hiphop'tan, hiphop'u da geçtim sanatçılığından vazgeçmiş olur. adam yapar dinlersin ve beğenmezsin bi daha dinlemezsin adamı. eğer topluca beğenilmezse sansar kendisine döner ve arkadaş ben nerde yanlış yapıyorum der. demezse de kendi problemi.
o yüzden sanatçılara şekil vermeye veya onları bir kalıba sokmaya çalışmayın gençler.
