bu topikteki yazılanları okudukça muhalif kesimin hakikaten bu millete ne kadar yabancı, ne kadar çakma aristokrat olduğunu bir kez daha görmek mümkün.
şimdi topikte çok az sayıda da olsa sanane kardeşim herkes kendi çocuğunu istediği gibi yetiştirir diyen bir ekip var. çocuğun gelişimi aileye bırakılır mı tartışmasına girmeyecem. ayrı bi konu. saf ve spesifik şekilde, hakaretamiz şekilde başörtüsü, islam, müslüman ebeveyn eleştirisi yapanlara kafa göz dalacam.
"4-5 yaşındaki çocukların saçından tahrik olan erkeklerin işi" höst ulan höst. utanmaz, arlanmaz herif höst. ulan 7 göbek müslüman, şeriatçı sülaledeyim hiç bi çocuk bu yaşta öyle tesettüre sokulmaz. onu geç; bunu sebebi senin hastalıklı, mikroplar içindeki kafan böyle kanaat getirmiş. zaman zaman evde annesini örnek alan çocuk illa zaman zaman başörtüsü takmak ister. annesini namaz kılarken taklit eder, hatta annesinin elbisesini giyer.
ve sen diyorsun ya: "her şeyi geç bu yaştaki çocuklara başörtüsü hiç yakışmıyor", ulan o kadar tatlı o kadar güzel olur ki sarılmaya, sevmeye, bakmaya doyamazsın. senin sevgi-güzellik anlayışın, örnek aldığın evrensel standartlara sahip-ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin tiksinç bir özentisinden başka bi şey değil.
reşit olmamış çocuğa cinsel kimlik aşılıyorlar diyen hadsiz. ulan örnek aldığın medeniyetlerin 16 yaşındaki çocuğuna iki sene büyüse de pornosu çıksa diye bakan tavrına bak sen. batının tüm yayın organları, dizileri, şov programları, filmleri bırak reşit olmayı 18'ine girmeden çocukları cinsel meta yapıyor ulan. batı kültürünün en popüler dizisinde 14-15 yaşında çocukların oynadığı filmde, ulan diğer her şeyi geç, ensest cinsel ilişkinin ayan beyan gösterilmesi normal güzel, bu çocukların sempatik bir organizasyonda başörtüsü takması sakıncalı. hassi*tir.
ulan itoglu, yıllarca başörtüsü konusunda bu ülkenin müslümanlarına yapmadığınızı bırakmadınız. köpoğlu, 5 yaşındaki çocuğun yılda 1-2 kez başörtüsü takmasına "çocuğun özgür iradesine böyle müdahale edilmesine hiç bir ailenin hakkı yok" diyorsun da ulan üniversite çağındaki genç kızları yıllarca okula almadı lan senin hastalıklı kafan. onun da mı özgür iradesi yoktu? özgür irade belirleme enstütüsü başkanı mısın? ulan zamanında bir ablam üniye gitmeden evvel 5 saat peruk denerdi hem ilgi çekmemek hem de hilkat garibesi gibi gözükmemek için. 5 saat denedikten sonra saatlerce ağlayıp üniversiteye gitmediğini bilirim. senin hemen kafanda kurduğun gibi aile baskısı da yok merak etme. senin kararına saygılıyız, nasıl istiyorsan öyle olsun diyen evebeyne rağmen.
üni önünde minibüs durdurulup kimlik kontrolü yapılacağı sırada, farklı lokasyonlardan binmemize rağmen aynı minibüse denk gelmişsek, dayımın kızına çantasından peruk çıkartıp başörtüsü üzerinden takarken yaşattığınız aşağılamanın, kızcağızı düşürdüğünüz psikolijinin günahı boynunuza.
bakın bu yaptıklarınız size sandıkta tokat olarak geri dönüyor, bırakalım söylesinler seçimde yine mağlup olurlar da derslerini alırlar demek beni mutlu etmiyor. bundan memnun değilim. ben senin bu hastalıklı hakaretlerine maruz kalmaktan bıktım. seçimini, sandığını, akpsini, chpsini sitti*et. ulan biraz insaf be. hiç mi ortalama müslüman bir arkadaşın, aile dostun olmadı senin.
konuyu dağıttım mı dağıtmadım mı bilmiyorum. yazım hatası yaptım mı yapmadım mı bilmiyorum. umrumda da değil. azıcık izanın varsa anlarsın da ben bu hastalıklı ekşi sözlük denen organizasyondan ümidimi keseli çok oldu. isyan ederek, sinirlerimizi bozarak eşeklik ediyorum onu da biliyorum.
şeklinde bir yazı okudum ekşi sözlükte. bu yazının vahameti üzerine kafamda çok şey saydırdım. genelde bu tarz durumlarda yazıya döküp bilgisayarın bir dosyasına koyardım fakat bu sefer buraya yazacağım çünkü buraya yazma fikri birden çok ilginç geldi.
şimdi bu lale muhalif insanlara toplumdan kopuk bunlar falan diyor. - ki benim için toplumdan kopuk olmak gurur verici bir durumdur - fakat kendisinin de pek toplumun içinde olduğunu zannetmiyorum.
kendi çevrem için düşündüğüm zaman bir sürü ilkokula başlamadan saçı kapatılan çocuk tanıyorum. aha şu karşıda bakkalın kızı. sen şimdi de bana o çocuk kendi isteğiyle saçını bağladı dersin.
şunu anlayamıyor baskıcı ve gerici zihin. çocuk annesinin baş örtüsünü takmak ister. Takar. Ne var bunda ? Ama baba gider '' artık yaşın geldi dışarıda şöyle evde şöyle giyineceksin. '' der o zaman... O zaman da bir şey olmaz lan aslında. ne dersen de bu tarz savunmalarla karşılaşmaktan başka ne olabilir ki ?
fakat şimdi sen bana dersin ki '' annesi ona hava soğuk mont giy dedi bak kıyafetine karıştı bir şey demiyorsun ''.
bu arkadaş örnek aldığım ülke - ki isviçre'den almanya'dan örnek almak gurur duyduğum bir davranıştır - deki insanlar 16 yaşında kızın 18 yaşına gelmesini ve pornosunun internete düşmesini bekliyorlar. yani bireysel bir faaliyetten bu çıkarımı yapabiliyorsun. peki ben bireysel faaliyetten senin ki gibi çıkarımlar yapsam ne diyeceksin ?
ek olarak burada bir parantez açacağım 16 yaşındaki bir kıza ilgi duymanında yanlış bir durum olduğunu düşünmüyorum. oturup 2 sene boyunca onun pornosunun çıkmasını - ki ne alaka, konu pornoya nasıl geliyor bilmiyorum - bekleyebilir bir insan. neden bekleyemesin.
geldik işin en sevdiğim kısmına. bu zat son paragraflarda özet olarak demiş ki zamanında sizin zihniyetiniz benim türbanlı bacımı üniversiteye almadı. siz derken kimi kast ediyor bilmiyorum. bu arkadaş kendi olmayı öyle beceremiyor ki karşısındakini insan olarak değil bir topluluk olarak görüyor. solcular zamanında şunu mu yaptı. suç mu işledi ?
o zaman geçmişteki solcular o dönem ki solcular ve gelecekteki solcular bu olayın sorumlularıdır. seninle ilgili olan kısmı anlayabiliyorum kendin olamıyorsun ve asla olamayacaksın.
o yüzden siz biz diye sayıklamaya devam edeceksin. bu kanıksanmış bir durum gerçi. bak ben ne diyorum.
bir insanın kıyafeti sebebiyle eğitim kurumuna alınmaması iğrenç bir durum. acınası bir olay. ve ekliyorum ki bir çocuğun başının küçük yaşta zorla kapatılması iğrenç bir olay. acınası bir olay. bakalım sen '' geçmişte bize ayrımcılık yaptılar '' deyip hakkını ararken söz konusu kendinden görmediklerinin hakkı olunca aynısını diyebiliyor musun ?
(bkz: kahrolsun noktadan sonra boşluk bırakma kuralı)
şimdi topikte çok az sayıda da olsa sanane kardeşim herkes kendi çocuğunu istediği gibi yetiştirir diyen bir ekip var. çocuğun gelişimi aileye bırakılır mı tartışmasına girmeyecem. ayrı bi konu. saf ve spesifik şekilde, hakaretamiz şekilde başörtüsü, islam, müslüman ebeveyn eleştirisi yapanlara kafa göz dalacam.
"4-5 yaşındaki çocukların saçından tahrik olan erkeklerin işi" höst ulan höst. utanmaz, arlanmaz herif höst. ulan 7 göbek müslüman, şeriatçı sülaledeyim hiç bi çocuk bu yaşta öyle tesettüre sokulmaz. onu geç; bunu sebebi senin hastalıklı, mikroplar içindeki kafan böyle kanaat getirmiş. zaman zaman evde annesini örnek alan çocuk illa zaman zaman başörtüsü takmak ister. annesini namaz kılarken taklit eder, hatta annesinin elbisesini giyer.
ve sen diyorsun ya: "her şeyi geç bu yaştaki çocuklara başörtüsü hiç yakışmıyor", ulan o kadar tatlı o kadar güzel olur ki sarılmaya, sevmeye, bakmaya doyamazsın. senin sevgi-güzellik anlayışın, örnek aldığın evrensel standartlara sahip-ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin tiksinç bir özentisinden başka bi şey değil.
reşit olmamış çocuğa cinsel kimlik aşılıyorlar diyen hadsiz. ulan örnek aldığın medeniyetlerin 16 yaşındaki çocuğuna iki sene büyüse de pornosu çıksa diye bakan tavrına bak sen. batının tüm yayın organları, dizileri, şov programları, filmleri bırak reşit olmayı 18'ine girmeden çocukları cinsel meta yapıyor ulan. batı kültürünün en popüler dizisinde 14-15 yaşında çocukların oynadığı filmde, ulan diğer her şeyi geç, ensest cinsel ilişkinin ayan beyan gösterilmesi normal güzel, bu çocukların sempatik bir organizasyonda başörtüsü takması sakıncalı. hassi*tir.
ulan itoglu, yıllarca başörtüsü konusunda bu ülkenin müslümanlarına yapmadığınızı bırakmadınız. köpoğlu, 5 yaşındaki çocuğun yılda 1-2 kez başörtüsü takmasına "çocuğun özgür iradesine böyle müdahale edilmesine hiç bir ailenin hakkı yok" diyorsun da ulan üniversite çağındaki genç kızları yıllarca okula almadı lan senin hastalıklı kafan. onun da mı özgür iradesi yoktu? özgür irade belirleme enstütüsü başkanı mısın? ulan zamanında bir ablam üniye gitmeden evvel 5 saat peruk denerdi hem ilgi çekmemek hem de hilkat garibesi gibi gözükmemek için. 5 saat denedikten sonra saatlerce ağlayıp üniversiteye gitmediğini bilirim. senin hemen kafanda kurduğun gibi aile baskısı da yok merak etme. senin kararına saygılıyız, nasıl istiyorsan öyle olsun diyen evebeyne rağmen.
üni önünde minibüs durdurulup kimlik kontrolü yapılacağı sırada, farklı lokasyonlardan binmemize rağmen aynı minibüse denk gelmişsek, dayımın kızına çantasından peruk çıkartıp başörtüsü üzerinden takarken yaşattığınız aşağılamanın, kızcağızı düşürdüğünüz psikolijinin günahı boynunuza.
bakın bu yaptıklarınız size sandıkta tokat olarak geri dönüyor, bırakalım söylesinler seçimde yine mağlup olurlar da derslerini alırlar demek beni mutlu etmiyor. bundan memnun değilim. ben senin bu hastalıklı hakaretlerine maruz kalmaktan bıktım. seçimini, sandığını, akpsini, chpsini sitti*et. ulan biraz insaf be. hiç mi ortalama müslüman bir arkadaşın, aile dostun olmadı senin.
konuyu dağıttım mı dağıtmadım mı bilmiyorum. yazım hatası yaptım mı yapmadım mı bilmiyorum. umrumda da değil. azıcık izanın varsa anlarsın da ben bu hastalıklı ekşi sözlük denen organizasyondan ümidimi keseli çok oldu. isyan ederek, sinirlerimizi bozarak eşeklik ediyorum onu da biliyorum.
şeklinde bir yazı okudum ekşi sözlükte. bu yazının vahameti üzerine kafamda çok şey saydırdım. genelde bu tarz durumlarda yazıya döküp bilgisayarın bir dosyasına koyardım fakat bu sefer buraya yazacağım çünkü buraya yazma fikri birden çok ilginç geldi.
şimdi bu lale muhalif insanlara toplumdan kopuk bunlar falan diyor. - ki benim için toplumdan kopuk olmak gurur verici bir durumdur - fakat kendisinin de pek toplumun içinde olduğunu zannetmiyorum.
kendi çevrem için düşündüğüm zaman bir sürü ilkokula başlamadan saçı kapatılan çocuk tanıyorum. aha şu karşıda bakkalın kızı. sen şimdi de bana o çocuk kendi isteğiyle saçını bağladı dersin.
şunu anlayamıyor baskıcı ve gerici zihin. çocuk annesinin baş örtüsünü takmak ister. Takar. Ne var bunda ? Ama baba gider '' artık yaşın geldi dışarıda şöyle evde şöyle giyineceksin. '' der o zaman... O zaman da bir şey olmaz lan aslında. ne dersen de bu tarz savunmalarla karşılaşmaktan başka ne olabilir ki ?
fakat şimdi sen bana dersin ki '' annesi ona hava soğuk mont giy dedi bak kıyafetine karıştı bir şey demiyorsun ''.
bu arkadaş örnek aldığım ülke - ki isviçre'den almanya'dan örnek almak gurur duyduğum bir davranıştır - deki insanlar 16 yaşında kızın 18 yaşına gelmesini ve pornosunun internete düşmesini bekliyorlar. yani bireysel bir faaliyetten bu çıkarımı yapabiliyorsun. peki ben bireysel faaliyetten senin ki gibi çıkarımlar yapsam ne diyeceksin ?
ek olarak burada bir parantez açacağım 16 yaşındaki bir kıza ilgi duymanında yanlış bir durum olduğunu düşünmüyorum. oturup 2 sene boyunca onun pornosunun çıkmasını - ki ne alaka, konu pornoya nasıl geliyor bilmiyorum - bekleyebilir bir insan. neden bekleyemesin.
geldik işin en sevdiğim kısmına. bu zat son paragraflarda özet olarak demiş ki zamanında sizin zihniyetiniz benim türbanlı bacımı üniversiteye almadı. siz derken kimi kast ediyor bilmiyorum. bu arkadaş kendi olmayı öyle beceremiyor ki karşısındakini insan olarak değil bir topluluk olarak görüyor. solcular zamanında şunu mu yaptı. suç mu işledi ?
o zaman geçmişteki solcular o dönem ki solcular ve gelecekteki solcular bu olayın sorumlularıdır. seninle ilgili olan kısmı anlayabiliyorum kendin olamıyorsun ve asla olamayacaksın.
o yüzden siz biz diye sayıklamaya devam edeceksin. bu kanıksanmış bir durum gerçi. bak ben ne diyorum.
bir insanın kıyafeti sebebiyle eğitim kurumuna alınmaması iğrenç bir durum. acınası bir olay. ve ekliyorum ki bir çocuğun başının küçük yaşta zorla kapatılması iğrenç bir olay. acınası bir olay. bakalım sen '' geçmişte bize ayrımcılık yaptılar '' deyip hakkını ararken söz konusu kendinden görmediklerinin hakkı olunca aynısını diyebiliyor musun ?
(bkz: kahrolsun noktadan sonra boşluk bırakma kuralı)
