sanırım henüz 11-12 yaşlarındayım. kanal t'de kadir balık'ın internet fenomenleriyle ilgili bir programı vardı. beni sözlükte tanımayan kaldı mı bilmiyorum ama sekiz yaşımdan beri televizyon kanallarında reji olarak çalışan birisiyim. o gün olan programın vtrsini de kendim hazırlamıştım bizzat. konuğun şarkılarından oluşan kısa bir klip. oturdum, stajyer ablalarım çok severdi beni her fırsatta aşağıdaki büfeden çay tost söyleyip tosuncuk yapmışlardı iyice. bu arada o dönemler hiphopla falan tanışalı çok olmuş, küçücük yaşımda içimde bir rap ateşi sürekli olarak raple iç içeyim. kendi evimde bir stüdyo kurmuşum 50 60 liraya cool edit pro'dan şarkılar kaydediyorum. neyse programa çıkan kişi de eski bir rap sanatçısıydı ve parodi şarkılarla ünlü olmuştu.
programdan sonra yanına geldim muhabbet ettik biraz. bizi yaşımızdan ötürü küçümsemelerine alışmışım o yüzden ben de anlıyorum bu işlerden deme amacıyla "abi cool edit pro hakkında ne düşünüyorsun?" dedim. dedi ki cool edit pro iyi bir program değil ki onu kullanma adobe 1.5 kullan. bir anda kendimi ispat edememiş olmanın verdiği buruklukla olur abi bakarım dedim. eve gittim youtube'da arattım programı. indirdim ve öğrenmeye başladım.
iki sene geçti her detayını biliyordum artık. mix mastering yapmayı öğrendim, vokal kaydı back vokaller her şeyi öğrendim. programın her ayarını hello bile demeyi bilmeyen bir ingilizceyle ezberlemiş öğrenmiştim. ve bir akşam televizyonda bir haber gördüm. "fenomen emre özkan stüdyosunda hayatını kaybetti!"
evet, bana adobe 1.5'i öğreten, iki sene önce programda vtrsini hazırladığım adam yine müzik yaparken hayatını kaybetmişti. o gece nedensizce içime oturdu bu durum zaten ergenim duygusalım tutamadım kendimi ağladım baya.
ve hala daha, vefatından beş sene geçti. ben toplam yedi senedir aynı programı kullanıyorum. arkadaşlarım studio one'lar cubase'ler takılırken benim elim başka programı indirmeye ya da satın almaya istemsizce gitmiyor. adobe 1.5 artık eskidi ama ben değiştiremiyorum programı. basit bir instagram videosundaki seslendirme için bile bu programı kullanıyorum.
sebepsiz öyle aklıma geldi anlatmak istedim bu anımı. umarım gittiği yerde huzurlu, mutludur.
programdan sonra yanına geldim muhabbet ettik biraz. bizi yaşımızdan ötürü küçümsemelerine alışmışım o yüzden ben de anlıyorum bu işlerden deme amacıyla "abi cool edit pro hakkında ne düşünüyorsun?" dedim. dedi ki cool edit pro iyi bir program değil ki onu kullanma adobe 1.5 kullan. bir anda kendimi ispat edememiş olmanın verdiği buruklukla olur abi bakarım dedim. eve gittim youtube'da arattım programı. indirdim ve öğrenmeye başladım.
iki sene geçti her detayını biliyordum artık. mix mastering yapmayı öğrendim, vokal kaydı back vokaller her şeyi öğrendim. programın her ayarını hello bile demeyi bilmeyen bir ingilizceyle ezberlemiş öğrenmiştim. ve bir akşam televizyonda bir haber gördüm. "fenomen emre özkan stüdyosunda hayatını kaybetti!"
evet, bana adobe 1.5'i öğreten, iki sene önce programda vtrsini hazırladığım adam yine müzik yaparken hayatını kaybetmişti. o gece nedensizce içime oturdu bu durum zaten ergenim duygusalım tutamadım kendimi ağladım baya.
ve hala daha, vefatından beş sene geçti. ben toplam yedi senedir aynı programı kullanıyorum. arkadaşlarım studio one'lar cubase'ler takılırken benim elim başka programı indirmeye ya da satın almaya istemsizce gitmiyor. adobe 1.5 artık eskidi ama ben değiştiremiyorum programı. basit bir instagram videosundaki seslendirme için bile bu programı kullanıyorum.
sebepsiz öyle aklıma geldi anlatmak istedim bu anımı. umarım gittiği yerde huzurlu, mutludur.
