Açıkça ifade etmek gerekirse (kalin: otonom bir hareket olan Gezi dünya tarihinin en büyük ve en barışçıl sivil itaatsizlik eylemlerindendir). Ancak özellikle son 5 yıldır iktidar sistematik bir kampanya yürüterek Gezi'nin hatırasını zihinlerde kirletmeyi başardı. Yeni bir anlatı inşa ettiler ve kısacası şöyle anlatıyorlar: Bize karşı küresel güçler oyunlar oynuyor, bu Gezi ile başlayıp 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarıyla ve 15 Temmuz ile devam etti ve hatta bugün sedat Peker.

Bu manipülatif anlatının kendisini muhalif olarak konumlandırmış bir kısım insanda da karşılık bulduğunu görmek beni üzüyor. Bugün bir toplumsal muhalefetten bahsediyorsak bu Gezi'nin bize öğrettiklerinden bağımsız düşünülemez. Gezi'yi itibarsızlaştırmak için yürütülen bu başarılı karşı kampanya ise bugün bizim sokalarda hak arama kültürünü kaybetmiş olmamızın, demokratik rejimlerde olmazsa olmaz olan protesto hakkımızdan bugün istifade edemiyor ve hatta sosyal medyada dahi yazmak istediklerimizi yazamıyor oluşumuzun önemli nedenlerinden biri. biz tepki koyamazsak daha da iğrençleştiklerini görüyoruz, onların bir sınırları yok. dikte edilen yeni politik lugata ve yeni vasata teslim olmayıp gezi'yi savunmalıyız, eğer bu ülkeyi seviyorsak ve daha iyi bir yaşam istiyorsak.

(kalin: gezi direnişi farklı ajandalara sahip olan), (kalin: farklı amaçlarla hareket eden hiç kimsenin siyasi rantına alet olmadı); (kalin: hatırasını eğer biz terk edersek başkaları kendi anlatısını kurar bu değerli birikimin üzerine). gezi'yi eleştiriyorlar, gezi'yi suçluyorlar; çünkü kolay olan bu. yaşananlar ne kadar iğrenç olursa olsun tepkisiz kalmak için bahaneler arıyorlar, yalanlara tutunmak, yalanlara inanmak istiyorlar; çünkü en kolayı bu olduğu için en cazip seçenek de bu. mücadeleden ve haklıdan yana olmanın ağır bedelleri var neticede. ama toplumsal fayda açısından bakarsak bu tavır uzun ve orta vadede bize kaybettiriyor, bunu da tecrübe ediyoruz zaten. talep etmezsen alamazsın, bu kadar basit.