sen koştukça o kaçacak ve koca yıllar geçecek aradan.

türkiye'de kimsenin yapamadığını yapmıştır mt bu proje ile. tabiri caizse tüm piyasayı albümüne toplamış,hepsinin tarzlarını ölçüp biçmiş, ona göre parçalar hazırlamış ve tam 4 klasörü acımadan salmıştır.

4 klasör ! ve hepsinin içinde ayrı telden bir çok parça var ve bir çoğu bam telinize adeta bir öküz gibi oturuyor ve sizi olduğunuz yere mıhlıyor.
yürekparem var mesela, yürekparem nasılsın ? bıraktığın gibiyim ben.

mt bu albümleri 3 ay arayla veremez miydi ? verse neler olurdu ? şimdi olduğu gibi sakin bir sahile çekmiş eski efsane rolünde değil de, herkesin bildiği bir isim olurdu.

mt yi gerçekten çok seviyorum. mt benim lise hayatım boyunca en çok dinlediğim isimdir. onun kendi köşesinde takılmasına anlam veremiyorum. mt türkiyede en güzel cümle kuran adamlardan birisidir. o kadar güzel aktarıyor ki duygularını, dünyanın en mutlu adamıyken kendinizi bir anda yakın bir arkadaşınızın sıkıntısını dinlerken buluyorsunuz.

her neyse, mt ile ilgili sabaha kadar yazabilirim, ama eski şarkılarıyla birlikte bir sigara yakıp internette anlamsızca gezmek, bir şeyler okumak daha mantıklı şu anda.

şatta fat gerçekten çok önemli bir proje. sansar'dan sagopa kajmer'e kadar geniş bir yelpazede düetler var ve gerçekten hepsi de apayrı işler.

şöhret klasörü gerçekten harika. susun layn ve tek kanatlı kuş'u ardarda dinlemek mt nin ne kadar yetenekli birisi olduğunu anlamak için yeterli.

o kadar köşede kalmış şarkı var ki... mesela derin darbe düeti.

her neyse, benim için bu albümün en güzel şarkısı; gangsta blues'dur. harika bir şarkı. tek başına yeterli benim için.

baştan aşağıya harika bir albüm.