bokbocegi

#2908 - bu entryi ortalama 210 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. avustralya kıtasının kurtuluşunda yer alan önemli bir kahramandır. bok deyip böcek deyip geçmeyin a.q

    --spoiler--
    Birkaç yüzyıl önce Avrupa’lılar Avusturalya’yı bulduklarında oraya, orda bulunmayan Avrupa hayvanlarından da götürmüşler. Bu hayvanlar zamanla çoğalmışlar, milyonları bulmuşlar. Ancak iş hayvanların çoğalmasıyla bitmemiş. Bu Avrupa’dan gelme hayvanların boku da dağlar gibi yığılmış.
    Adamlar ne yapacaklarını şaşırmışlar.
    Akıllarına Avusturalya’da bulunan ikiyüz kadar bokböceği çeşidini toplayıp onlarla konuşmak, bilgi almak gelmiş. Hani insanları toplayıp konuşurlar ya, öyle bir şey yapmışlar.
    İnsanların temsilcisiyle, Avusturalya’daki bokböceklerinin temsilcisi arasında aşağıdaki konuşma geçmiş.
    Söze Avrupa’lıların sözcüsü başlamış:

    -Ya gardaşım bokböceği, demiş, biz bir türlü anlamadık. Neden siz Avusturalya’lı bokböcekleri Avrupa’dan gelen hayvanların bokuna dönüp bakmıyorsunuz bile?
    Avusturalya bokböceklerinin temsilcisi şu karşılığı vermiş:

    -Biz binlerce yıldır Avusturalya’daki, kanguru gibi, hayvanların bokunu, yerli boku, yani kendi bokumuzu yemeye alıştık. Bu boklar küçük top büyüklüğünde, kuru, tel tel boklardır. Biz onlarla ancak başedebiliyoruz. Biz yabancı boku yemeye alışık değiliz. Sizin bokunuz yani Avrupa hayvanlarının boku bizim hiç görmediğimiz, alışık olmadığımız bir bok çeşidi. Yenir yutulur cinsten bok değil. Sonra bir ineğiniz sıçtı mı dünya kadar bok sıçıyor. Kim bitirecek onu?
    Kendiniz yiyin kendi bokunuzu. Daha doğrusu sizin Avrupa bokböcekleriniz yesin sizin boklarınızı.
    Biz onları tövbe yemeyiz.

    Avrupa’lıların temsilcisi:

    -Size bokyeme madalyası verelim.
    Avusturalyalı bokböcekleri temsilcisi:

    -Bokyeme madalyası verseniz de biz sizin bokunuzu yemeyiz.
    Avrupa’lıların temsilcisi:

    -Sizinle ikili bokyeme anlaşması yapalım.
    Avusturalyalı bokböcekleri temsilcisi:

    -Alıştınız değil mi herkese, ikili anlaşmalarla, kendi bokunuzu yedirmeye. Sizin bokunuz ikili anlaşmayla da, tekli anlaşmayla da yenilir yutulur bok değil. Biz sizin bokunuzu yemeyiz.

    -Sizi ilerde Avrupa Birliği’ne de aldırabiliriz.
    Avusturalya bokböcekleri temsilcisi:

    -Avrupa Birliği’ne değil İkiliği’ne de aldırsanız, Avrupa Cenneti’ne sokacağınıza da söz verseniz,
    gene, biz Avrupa boku yemeyiz. Kendi bokunuzu kendi bokböcekleriniz yesin. Bokunuzun çaresine bakın. Haydi hoşça kalın. Biz dönüyoruz kendi işimizin başına, kendi yerli bokumuzu yemeye.
    Avusturalya’nın Avrupa’dan gelme yeni ağası onların gittiğini görünce yeni yollar, yeni çözümler aramaya, düşünmeye başlamış. Kendi kendine söylenmiş:

    -Avrupa’dan da getirebilirim bokböceklerini ancak onların hem sayıları az, hem karınları tok.
    Onlar Tyana’daki, kemerhisar’daki, şallaan şişkinleri gibi. Onlar iş beğenmezler, bir sürü haklar isterler, emeklilik isterler, tatil parası, tatil yapmak, isterler, sendika hakları isterler. İsterler babam isterler. Onlarla zor başa çıkılır. Ne yapsak ki.
    O böyle kara kara düşünürken aklına Kara Afrika kıtası gelir:

    -Hay Allah, der, neden daha önce düşünmedim. Afrika bokböceklerinin gözleri Avrupa bokböcekleri gibi açılmış değil. Orda işsizlik çok. Bıraksan hepsi köhne gemilerle Avrupa’ya geçecek. Afrika’da ikibini aşkın bokböceği çeşidi vardır. Bunlar her türlü boku yemeye alışkındır. Afrika bokunu da yerler, Avrupa bokunu da. Yani ikili bok yemeye alışıktırlar. Kimisi bokun bileşimine, koyuluğuna, nemine, bulunduğu toprağın durumuna göre uzmanlaşmıştır bile. Hele hele, manda bokuna, taze boka dayanamazlar. Yüzlerce metre öteden mandanın osuruğunu duyup koşar yüzlercesi. Daha manda boku yere düşer düşmez beş on dakika içinde yer bitirirler. Fil bokuna binlercesi aç kurt gibi saldırıp bitiriverirler. Tam bize, Avusturalya’ya, göredir. Gidip onlara başvurayım.

    --spoiler--



    kobaysos

    4/8/2014 11:06
        heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0