ozenti dinleyici yorumlari

#172443 - bu entryi ortalama 246 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. bu davranış modelini tam olarak “özentilik” diye niteleyebilir miyiz bilemedim; ama belli konularda belli kalıplarla yorum yapan çok insan var. bazıları ilk kullanımlarda anlamlıysa da -mesela “auto tune'dan sonra ilaç gibi geldi”- kullanımı yaygınlaştıkça orijinalite hissi kaybolduğu için anlamı da kayboluyor.

    benzer ifade kalıplarından başka örnekler de verilebilir:

    * emeğe saygı

    * yıl 2019, hâlâ buradayız.

    * yeniyetmeler / fanboylar buraları bilmez.

    * o ses'ten gelenler dinlemesin.

    * kalitesiz dinleyiciler dolmasın; biz bize kalalım.

    * (dislike butonu hakkında) orası indirme butonu değil.

    * ben zaten albümü de aldım / biz zaten spotify'dan dinliyoruz, izlenme kazandırmak için geldik.

    * bazı rapçilerle ilgili sloganik veya karşılaştırma içeren ifadeler: norm life bebeğim / jokzilla çıkarsa bu iş biter. / (med cezir albümü hakkında) beat sagopa'nın. vs.

    örnekler çoğaltılabilir. elbette ki kimse kendi fikrini beyan ediyor diye suçlanmamalı; herkesin belli terbiye sınırları içerisinde görüşlerini belirtmeye hakkı var. ama bir videonun altında on on beş kere aynı yorumu okuyunca bir diğer kalıpla cevap veresi geliyor insanın: bi' bitmediniz. :-) "başkası olma kendin ol" da diyebiliriz.

    insanların bu tür kalıplara sığınmasının belli sebepleri olduğunu da söyleyebiliriz:

    * “o ses'ten gelenler dinlemesin” / “sadece youtube'dan dinlemiyoruz.” vs. - bazı dinleyiciler, herhangi bir rapçinin başından beri takipçisi olduklarını ve/veya yaptığı işlere maddi açıdan da destek sağlamaya çalıştıklarını beyan etmek istiyorlar. belki de her dinleyicinin aynı değerde gözükmesini istemeyerek “onlar yokken biz vardık.” tribine giriyorlar. ama bu konularda diğer kimseleri suçlayıcı şekilde konuşmak mantıksız oluyor. adam daha önceden tanımıyorsa ne yapsın, dinlemesin mi? veya cebinde yeterli parası yok diye youtube'dan da mı açıp dinlemesin?

    * “bu diss değil, sadece eleştiri, diss atsa rakibini gömer”, “jokzilla adamı fena yapar.”, “sansar sagopa'yı yendi” vs. - insanlar her alanda olduğu gibi rapte de “başkalarının başarısıyla övünme” hastalığına tutulmuşlar. bu başarı da kişiden kişiye değişiyor yani; bazı karşılaşmaların kazananı bellidir ama bazıları yoruma açıktır. bu arkadaşlar yoruma açık olmasına izin vermiyorlar. :-) ben de çoğu zaman kendimce bir kazanan belirlerim; ama bunu hiçbir şey anlatmayan boş kalıplarla ifade etmekten kaçınmaya çalışıyorum.

    * “auto-tune'dan sonra ilaç gibi geldi” vs. - auto-tune'un aşırı kullanımının saçma olduğuna ben de katılıyorum; ama bazı şarkılarda iyi oluyor. özellikle sadece nakaratta kullanılıyorsa. ya da bir albümün sadece iki üç şarkısında kullanılmışsa. bir de türkçe rap'te buz dağının görünen kısmı haricinde bir de görünmeyen kısmı var. hem esas rap, hem trap her iki katmanda da var. dinleyiciler buzdağının görünen kısmındaki rapçileri takip ettikleri için; bu kısımdakiler düzgün işler ortaya koyduklarında “istisna” gibi görülüp “bu dandik piyasada düzgün işler yapan bir siz kaldınız abi” moduna girebiliyorlar. ama buzdağının görünmeyen kısmındaki rapçilerden de esas rapi sürdürenler var. yani trap'in şerrinden sığınılacak alternatifler o kadar da az değil. sevilen şarkıcıların yeni albümleri çıkana kadar sadece eski şarkıları dinlemek yerine, rapçi keşfine de çıkılabilir. (youtube önerilerinde hiç tanımadığınız rapçiler çıkarsa tıklayın. sevdiğiniz tarzda ve aradığınız kalitedeyse başka şarkılarına da göz atabilirsiniz mesela.)

    * "emeğe saygı" - yıkıcı eleştirilere karşı mantıklı bir argümansa da yapıcı eleştiriler karşısında bunu söylemek çok mantıksız. dislike atanlara edilen küfürler de var. tamam; bazılarının beğeni çıtası çok yüksek oluyor, bazıları gıcıklığına yapıyor, bazıları da saçma sapan şarkıları beğendiği hâlde güzel şarkıları beğenmeyebiliyor. ama küfretmek bu davranışları engellemez; aksine, saçma davranışlar havuzuna bir yenisini daha eklemiş oluruz. emek verilen her işi beğeneceğiz diye bir kaide yok. yapıcı eleştiriler yapalım ki kişi bu eleştirileri dikkate alıp sanatını geliştirsin.

    bir kalıp ifadeyle kapatayım: "eyyorlamam bu kadar" :-) (bunları kullanınca ben de "herkes gibi" oluyorum gibime geliyor aslında. çoğunluğun "herkes" olarak algılanması doğru mu, kim yüzde yüz kendisi olabilir ya da kişinin yüzde yüz kendisi olması tamamen gerekli mi onlar da farklı bir tartışma konusu. :-) )

    yorumlayan adam

    29/5/2019 19:09
        heart_plus : 0 stat_minus_2 : 0