merhabalar sözlük. çok uzun süredir aklımda olan fikirleri, sizinde fikirlerinizi almak üzere sizlerle paylaşmak istiyorum.
işin derinliklerine inildiği zaman bu fikrin antitezi sunulabilir ama yinede genel olarak insanların kafasında olan algı, piyasanın basemode ve hiphoplife adlı şirketlerin tekelinde olduğu yönünde. internetin bu denli yaygın kullanıldığı bir dönemde ise bu şirketlere bağımlı olunduğunu düşünmek bana yanlış geliyor. artık o devir bitti. insanlar şirketler tarafından onlara sunulan sanatçılara muhtaç değil. artık dinleyecekleri sanatçıları kendileri seçebiliyorlar. başarı ise tamamen yakalayacağınız popülerite ile doğru orantılı. bu başarı kliplerle, sosyal medyanın gücü, imaj gibi etkenlerle sağlanabilir tartışmaya açık. basemode ve hiphoplife harici şirketlerden bağımsız olarak başarı sağlayan kişilerin birkaçını aşağıda örneklemek istiyorum:
(bu örneklerde sözünü edeceğim "başarı" dan kastım, insanlara ulaşma ve dinlenme sayılarıdır. ortaya koydukları iş bakımından ne kadar başarılı oldukları tartışılabilir).
-khontkar basemode/sony muzik ile anlaşmalı olmasına rağmen asıl büyük patlamasını kendi kanalından yayınladığı mary jane parçası ile yaptı.
-aynı şekilde rocnation ile anlaşmalı m.o.b. nin sanatçılarından biri olan burry soprano, büyük patlamasını kendi şirketinden değil, redkeys music adlı kanaldan yayınlanan bir mixtape şarkısı ile yaptı.
-gazapizm argo müzik ile, ezhel koal müzik ile açıklamaya gerek bile olmayan hepimizin bildiği başarıları elde etti.
-canbay&wolker ikilisi patlama yapan son parçasını "üç adım müzik" adlı kanaldan yayınladı ve başarı elde ettiler.
üstte bahsettiğim hiphoplife ve basemode haricindeki şirketlerde belirli bir altyapıya, çalışma disiplinine sahipler. yoksa bu başarıları elde etmeleri mümkün olamazdı. benim dikkat çekmek istediğim şey sanatçıların, sosyal medyanın/internetin bu denli belirleyici olduğu ve insanlara ulaşabilmeleri için şirketlere kökten bağımlı olmadığı bir dönemde kendi çabaları ile birşeyleri başarabilme şanslarının olduğu. bir oluşum kurarsın, bu oluşum ilk dönemlerinde doğal olarak, maddi ve iletişim kaynakları yönünden alt seviyelerde olacaktır. fakat bir işe yeni başlayan her oluşum gibi bu kaynaklarında artış göstermesi zaman ve çalışma gücü olarak doğru orantılıdır. sermayemiz sıfır ise, en küçükten başlayıp sindirerek büyümemiz lazım.
üstteki örneklerden yola çıkacak olursak, ya klibin iyi olacak, ya imajın olacak yada banger bir müzik yapacaksın. kaliteli iş azda olsa bir iteleme, destek ile gerçekten kaliteli ise yolunu buluyor. kaliteden kastım ise "ticari anlamda kalite". sen istersen bundan 50 yıl sonra ders kitaplarına konu olacak edebi nitelikte sözler yaz, o müzik çağa ayak uydurmuyorsa, banger değilse ticari başarıyı elde edemezsin. yaşadığımız dönemde hiphop/rap, boombap ritimlerin üstüne anlamlı sözler yazmak değil, bunu yapanlar zaten ne derecede bir başarı elde ediyorlar hepimiz görüyoruz. "gerçek hiphop şudur gerçek hiphop budur" bunu tartışacak değiliz. eğer amaç ticari çıkarlar ise tek çözüm trendleri takip etmek. görüyoruz, çağa ayak uyduran ve içerik olarak sıfır olan adamlar sadece banger müzik yaptıkları için başarı elde ediyorlar, 2015 yılından beri bu yaklaşımın meyveleri toplanıyor. "yaşadığıız ülke türkiye", "burada bu işler olmaz", "müzik belli şirketlerin tekelinde" bu tür söylemler sadece bahane. yapan yapıyor. biz ise bunları görüp iç geçiriyoruz.
peki yaptıkları işte başarılı olan bağımsız müzik şirketleri hangileri ve bu şirketler nasıl kuruldu, hangi yollardan geçti, hangi sanatçıların hangi parçaları ile adını duyurdu ? bu konu hakkında hem türkiyedeki örneklere, hemde yabancı ülkelerdeki örneklere bakmalıyız. türkiyeden argo izmir, koal, basemode, hiphoplfie, yabancı ülkelerde (bir zamanlar) funk volume, pro era, team kuku, strange music, visionary music group, rhymesayers, odd future, top dawg ve adı aklıma gelmeyen çok sayıda başarılı label. bu adamlar neyi doğru yaptı da bir başarı elde ettiler ? öncelikle yapılması gereken şey bunların analizi.
türkiyedeki örneklerde ise gazapizm ve ezhel neden kendi şirketlerinden parçalarını çıkarıyorlar da, 90 bpm, istanbul trip, gibi diğer başarılı sanatçılar ve gruplar basemode gibi platformlar ile anlaşma sağlıyorlar ? bu kafa karıştıran durumunda analizi yapılmalı.
aklımda, ve bu yönde düşünen sizlerinde aklında bu sorulardan fazlası var biliyorum. ama şu an aklıma gelenler bunlar.
bu sözlükte müziği sadece hobi olarak yapanlarda var, aynı şekilde aklının bir köşesinde bu işi ciddi olarak düşünenlerde. ben onlardan biriyim ve tek başına nereye kadar gidebilirim bilmiyorum. booyaka'nın (#141263) entrysinde bahsettiği gibi, kendi markanı yaratmak için ya yüksek meblağlarda paralara ve bir kaç adet süperstar'a , yada bir çok küçük ismin güçlerini birleştirmeye ihtiyacı var. burada bu işi ciddi düşünenlerin bu miktarda paralara sahip olduğunu sanmıyorum. o zaman geriye ikinci seçenek kalıyor. bizim
-mc'lere
-beatmaker'lara
-mix masteringden anlayan insanlara
-fotoğraf/video montajcılarına
-moda tasarımcılarına
-sosyal medyadan anlayan kişilere
-bunların haricinde sadece bize bu yönde fikirleri, bilgileri ve tecrübeleri ile yol gösterecek insanlara
ihtiyacımız var.
siz yazarlardan bu pozisyonlarda görev alabilecek durumda ve istekte olanlar, bu işi ciddi düşünenler kendini belli ederse mutlu olurum. artık hergün hayal kurmak sıkıcı bir durum almaya başladı. küçükte olsa bir noktadan başlamak ve ilerlemek lazım. ve bu iş kesinlikle tek başına yapılacak bir iş değil.
sizlerin görüşleri benim için çok değerli ve bundan dolayı bu başlığın altına sizinde yazmanızı istiyorum. yanlış noktalar neler, yada nerelere ekleme yapılabilir ? görüşlerinizi bekliyorum...
işin derinliklerine inildiği zaman bu fikrin antitezi sunulabilir ama yinede genel olarak insanların kafasında olan algı, piyasanın basemode ve hiphoplife adlı şirketlerin tekelinde olduğu yönünde. internetin bu denli yaygın kullanıldığı bir dönemde ise bu şirketlere bağımlı olunduğunu düşünmek bana yanlış geliyor. artık o devir bitti. insanlar şirketler tarafından onlara sunulan sanatçılara muhtaç değil. artık dinleyecekleri sanatçıları kendileri seçebiliyorlar. başarı ise tamamen yakalayacağınız popülerite ile doğru orantılı. bu başarı kliplerle, sosyal medyanın gücü, imaj gibi etkenlerle sağlanabilir tartışmaya açık. basemode ve hiphoplife harici şirketlerden bağımsız olarak başarı sağlayan kişilerin birkaçını aşağıda örneklemek istiyorum:
(bu örneklerde sözünü edeceğim "başarı" dan kastım, insanlara ulaşma ve dinlenme sayılarıdır. ortaya koydukları iş bakımından ne kadar başarılı oldukları tartışılabilir).
-khontkar basemode/sony muzik ile anlaşmalı olmasına rağmen asıl büyük patlamasını kendi kanalından yayınladığı mary jane parçası ile yaptı.
-aynı şekilde rocnation ile anlaşmalı m.o.b. nin sanatçılarından biri olan burry soprano, büyük patlamasını kendi şirketinden değil, redkeys music adlı kanaldan yayınlanan bir mixtape şarkısı ile yaptı.
-gazapizm argo müzik ile, ezhel koal müzik ile açıklamaya gerek bile olmayan hepimizin bildiği başarıları elde etti.
-canbay&wolker ikilisi patlama yapan son parçasını "üç adım müzik" adlı kanaldan yayınladı ve başarı elde ettiler.
üstte bahsettiğim hiphoplife ve basemode haricindeki şirketlerde belirli bir altyapıya, çalışma disiplinine sahipler. yoksa bu başarıları elde etmeleri mümkün olamazdı. benim dikkat çekmek istediğim şey sanatçıların, sosyal medyanın/internetin bu denli belirleyici olduğu ve insanlara ulaşabilmeleri için şirketlere kökten bağımlı olmadığı bir dönemde kendi çabaları ile birşeyleri başarabilme şanslarının olduğu. bir oluşum kurarsın, bu oluşum ilk dönemlerinde doğal olarak, maddi ve iletişim kaynakları yönünden alt seviyelerde olacaktır. fakat bir işe yeni başlayan her oluşum gibi bu kaynaklarında artış göstermesi zaman ve çalışma gücü olarak doğru orantılıdır. sermayemiz sıfır ise, en küçükten başlayıp sindirerek büyümemiz lazım.
üstteki örneklerden yola çıkacak olursak, ya klibin iyi olacak, ya imajın olacak yada banger bir müzik yapacaksın. kaliteli iş azda olsa bir iteleme, destek ile gerçekten kaliteli ise yolunu buluyor. kaliteden kastım ise "ticari anlamda kalite". sen istersen bundan 50 yıl sonra ders kitaplarına konu olacak edebi nitelikte sözler yaz, o müzik çağa ayak uydurmuyorsa, banger değilse ticari başarıyı elde edemezsin. yaşadığımız dönemde hiphop/rap, boombap ritimlerin üstüne anlamlı sözler yazmak değil, bunu yapanlar zaten ne derecede bir başarı elde ediyorlar hepimiz görüyoruz. "gerçek hiphop şudur gerçek hiphop budur" bunu tartışacak değiliz. eğer amaç ticari çıkarlar ise tek çözüm trendleri takip etmek. görüyoruz, çağa ayak uyduran ve içerik olarak sıfır olan adamlar sadece banger müzik yaptıkları için başarı elde ediyorlar, 2015 yılından beri bu yaklaşımın meyveleri toplanıyor. "yaşadığıız ülke türkiye", "burada bu işler olmaz", "müzik belli şirketlerin tekelinde" bu tür söylemler sadece bahane. yapan yapıyor. biz ise bunları görüp iç geçiriyoruz.
peki yaptıkları işte başarılı olan bağımsız müzik şirketleri hangileri ve bu şirketler nasıl kuruldu, hangi yollardan geçti, hangi sanatçıların hangi parçaları ile adını duyurdu ? bu konu hakkında hem türkiyedeki örneklere, hemde yabancı ülkelerdeki örneklere bakmalıyız. türkiyeden argo izmir, koal, basemode, hiphoplfie, yabancı ülkelerde (bir zamanlar) funk volume, pro era, team kuku, strange music, visionary music group, rhymesayers, odd future, top dawg ve adı aklıma gelmeyen çok sayıda başarılı label. bu adamlar neyi doğru yaptı da bir başarı elde ettiler ? öncelikle yapılması gereken şey bunların analizi.
türkiyedeki örneklerde ise gazapizm ve ezhel neden kendi şirketlerinden parçalarını çıkarıyorlar da, 90 bpm, istanbul trip, gibi diğer başarılı sanatçılar ve gruplar basemode gibi platformlar ile anlaşma sağlıyorlar ? bu kafa karıştıran durumunda analizi yapılmalı.
aklımda, ve bu yönde düşünen sizlerinde aklında bu sorulardan fazlası var biliyorum. ama şu an aklıma gelenler bunlar.
bu sözlükte müziği sadece hobi olarak yapanlarda var, aynı şekilde aklının bir köşesinde bu işi ciddi olarak düşünenlerde. ben onlardan biriyim ve tek başına nereye kadar gidebilirim bilmiyorum. booyaka'nın (#141263) entrysinde bahsettiği gibi, kendi markanı yaratmak için ya yüksek meblağlarda paralara ve bir kaç adet süperstar'a , yada bir çok küçük ismin güçlerini birleştirmeye ihtiyacı var. burada bu işi ciddi düşünenlerin bu miktarda paralara sahip olduğunu sanmıyorum. o zaman geriye ikinci seçenek kalıyor. bizim
-mc'lere
-beatmaker'lara
-mix masteringden anlayan insanlara
-fotoğraf/video montajcılarına
-moda tasarımcılarına
-sosyal medyadan anlayan kişilere
-bunların haricinde sadece bize bu yönde fikirleri, bilgileri ve tecrübeleri ile yol gösterecek insanlara
ihtiyacımız var.
siz yazarlardan bu pozisyonlarda görev alabilecek durumda ve istekte olanlar, bu işi ciddi düşünenler kendini belli ederse mutlu olurum. artık hergün hayal kurmak sıkıcı bir durum almaya başladı. küçükte olsa bir noktadan başlamak ve ilerlemek lazım. ve bu iş kesinlikle tek başına yapılacak bir iş değil.
sizlerin görüşleri benim için çok değerli ve bundan dolayı bu başlığın altına sizinde yazmanızı istiyorum. yanlış noktalar neler, yada nerelere ekleme yapılabilir ? görüşlerinizi bekliyorum...
