26 mayıs 2018 teoman karadenizin ezhel açıklamaları

#132565 - bu entryi ortalama 446 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Kendisini seversiniz veya sevmezsiniz fakat bu açıklamalarını baya bi olgun buldum.
    Bana göre Teoman Karadeniz‘in sonuna kadar haklı olduğu bir açıklama.


    Aynen alıntı:
    Ezhel konusuna farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum.

    Başına gelenler konusunda kısmen üzgün ve gelecekler konusunda ise çok endişeliyim.

    Kısmen üzgünüm çünkü uyuşturucunun üretilmesinin de, satılmasının da, kullanılmasının da, övünülmesinin de topluma zarar verdiğini düşünüyorum. Bu benim ideolojim. En nihayetinde onun ideolojisini de hepimiz biliyoruz. Peki, farklı ideolojilerde yaşayan insanların ortak paydada buluşmasını sağlayacak etken nedir?
    Yasama, yürütme ve yargı!
    İşte ‘’başına gelecekler konusunda ise çok endişeliyim’’ kısmı da burada devreye giriyor.

    Askerliğimi Ceza Evi’nde yaptığım için, uyuşturucuyu üreten, taşıyan, satan, kullanan birçok tutuklu ve hükümlü tanıdım. Zaman zaman koğuşlarına baskınlar yapıp uyuşturucu aradığımız da oldu, duruşma günlerinde onları ring aracına bindirip mahkemeye götürdüğümüz de…

    İşte o mahkeme salonlarında gördüm ki; bu ülkenin hakim, savcı ve avukatları, uyuşturucu raconunu* pek bilmiyorlar. Bu sebeple de gözümün önünde, içicisine satıcıymış gibi hüküm giydirildi. Satıcısı, şahitmiş gibi dinlenildi. Sözün özü şu ki, ‘’uyuşturucuya özendirmek’’ olarak başlayan bu tutukluluk, Sercan’ın telefon arama kayıtları dinlendikten sonra; ‘’uyuşturucu satıcılığı’’ olarak bile hükme bağlanabilir. Ya da telefonla aradığı birine; ‘’bana da ikilik sar, geliyorum’’ benzeri cümleler kurduysa, tanıdığımız birkaç isim daha ‘’satıcılık’’ iddiasıyla tutuklanabilir.

    Ceza Evi görevim sırasında katıldığım mahkemelerde, ‘’Hak, hukuk ve adalet’’ kavramlarının ne kadar içi boş olduğunu gözlemlediysem; Hiphop yaşamım boyunca da, ‘’Hak, hukuk ve adalet’’ kavramlarına bakışın o kadar boş olduğunu tecrübe ettim.

    Gelinen durumun, Türkiye Hiphop Tarihi için sosyolojik açıdan önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Çünkü bugüne kadar hiçbir zaman ve hiçbir olay Türkiye Hiphop Ailesini bu denli bir araya getiremedi. Öyle ki; yıllardır ‘’barışsın’’ denilen isimler bile birbirlerinin evine ‘’uyuşturucu baskını’’ için polis göndermişken* konunun ‘’uyuşturucuyu özendirmek’’ olduğu bir durumda o bahsi geçen isimler* bile hem fikir oldular.

    Peki neden?

    Çünkü Ezhel, aramızdan çıkmış en yetenekli sanatçılardan biridir. ‘’Çalmadığı enstrüman yok, söyleyemeyeceği şarkı türü yok’’ dense yeridir. Bunun yanında bir de her oluşuma, her kişiye eşit mesafede oldu. Hal böyle olunca da herkes tarafından sevildi.

    İşte bu sevgi, bugün tehlikeli bir boyuta taşındı.

    Yıllardır şarkılarımızda, hak, adalet ve özgürlükten bahsediyoruz.
    Peki hangi adalet?

    Din kitaplarına dayalı bir adalet mi yoksa devlet kitaplarına dayalı bir adalet mi? Ya da üçüncü bir seçenek olarak ‘’kamu vicdanı’’na dayalı bir adalet mi?

    Eğer ki, din kurallarına bağlı yasalarla yönetilmiyorsak, Ezhel’i bu konuda tutuklamak, yargılamak ve hüküm giydirmek doğru olmaz. Ki ortada öyle bir durum da yok.

    Devlet kurallarına bağlı yasalarla yönetildiğimizi esas aldığımızda ise; Ezhel, tutuklanabilir, yargılanabilir ve hüküm giydirilebilir. Ki ortadaki durum da tam olarak budur.

    Peki, her şey esas alınan devlet kanunlarına göre ilerliyorken; Kamu Vicdanı’nı rahatsız eden, devletin adaletini sorgulatan nedir?

    Kamu Vicdanı* dediğimiz kesim, devletin adaletini hiçse sayıp, konser basıyor, uyuşturucuyu övdüğünü iddia ettiği sanatçıları dövüyor. Ki hayatımda hiç uyuşturucu kullanmamış olmama rağmen böyle bir iddia ile dövülenlerden biri benim.. Devletin kanunlarının adilliğini sorgulayan Kamu Vicdanı’nın adaleti bu mudur? Bu yüzden mi Ezhel’in tutuklanmasına karşı çıkıyorlar?

    Ya da birbiri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup, uyuşturucu baskını yaptırarak devletin kanunlarını uygulatmak isteyen ama bugün kalkıp da devletin kanunlarının karşısında durmak mı adaletli olmak sayılıyor?

    Bu kadar tutarsızlığın olduğu bir ortamda kimler hangi adaletten bahsediyor?

    ‘’Uyuşturucuyu özendirmek’’ suçlamasıyla tutuklanan bir sanatçıyı savunanların çoğunluğunu yine uyuşturucu kullanan diğer sanatçıların oluşturması durumuna dışarıdan bakan bir göz ne düşünmeli? ‘’Bu kitlenin istediği adalet tam olarak nedir?’’ sorusuna nasıl cevap verebilir dışarıdan bakan bir göz?

    Konu iyi analiz edilmelidir. Bugün tutuklanan kişi ‘’Ezhel’’ değildir. Ve bugünkü yargılama konusu da; ‘’Rap müzik yapmak’’ değildir. Tutuklanan kişi; ‘’Sercan İpekçioğlu’’ ve yargılama sebebi de; ‘’Uyuşturu hakkındaki fikir paylaşımları’’dır. Yani, Hiphop Kültürü’ne ya da Rap müziğe karşı yapılan bir adaletsizlik yoktur. Bu ayrımı yaptıktan sonra, Sercan ile fikirlerimiz uyuşsun ya da uyuşmasın, destek olmak, moral vermek elbette ki en doğal hakkımızdır. Ancak Sercan’ı savunurken de kanunlara karşı gelmek, devlete kafa tutmak gibi aşırılığa kaçmak üzerine düşünülesidir.

    ‘’Dizilerde silah var, uyuşturucu var’’ gibi savunmalar da Sercan’ı savunan kişilerin sanatçılığına yakışmıyor. Çünkü dizi ve filmlerde yer alan oyuncular, zaten cezaevine girmiş ya da girecek olan suçluları canlandırıyorlar. Gerçek hayatın bir yansımasını sunuyorlar. Parodi yapıyorlar. Kendi fikirlerini seslendirmiyorlar. Cezaevine girmiş ve girecek kişileri oynuyorlar. Ha, televizyonda böyle gösterimlerin olması doğru mudur? O ayrı konu! Ama bir yerde yanlışlar doğru olmaya başladı diye doğrudan vazgeçip yanlışı savunmak da mantıksızca olur.

    Dediğim gibi; Sercan ve benim ortak bir ideolojimiz var: Hiphop. Yine aynı Sercan ve benim farklı bir ideolojimiz var: Uyuşturucu. Ve Sercan, kendine ait ideoloji olan uyuşturucuyu, ortak ideolojimiz olan Hiphop Kültürü’nde yaşamak istiyor. Ben ise bunu istemiyorum. Devlet de bunu istemiyor?

    Konunun Sercan gibi düşünenler ve benim gibi düşünenler kısmını ele alırsak, biz Ezhel’in hoşumuza giden sanatlarını dinler, diğerlerini dinlemeyiz. Böylece bu konu kısmen çözülür. Ki bugüne kadar böyle oldu. Ancak Sercan ve Devlet arasındaki farklılıkların tek çözüm yolu; tutuklama, yargılama ve hükümdür. Kimse göremiyor olsa da bu Sercan için tarihi bir fırsattır. Çünkü yıllardır sanatı aracılığıyla ideolojisini devlete, devletlere yani genel olarak sisteme duyurmak istedi. Çünkü haklı olduğunu düşünüyor. İdeolojilerinin, devleti veya dünyayı daha iyi bir yer haline getireceğine inanıyor. Tutuklandığı, yargılandığı ve hüküm ile karşı karşıya bırakıldığı yasaların doğru olmadığını düşündüğü gibi onların yerine daha doğru önerilerde bulunacağını söylüyor. En azından ben bugüne kadar onu öyle anladım.

    İşte şimdi sistem ile karşı karşıya. Belki eşit koşullarda belki eşit bir ortamda değil ancak yine de Rap yaptığı zamanlardaki gibi bir monolog değil; kayıt altına alınacak bir diyalog şansı yakaladı.

    Nasıl ki, ‘’Sokrates’in Savunması’’ döneme damgasını vurmuş ve yüzyılları aşıp bugün bizlere gelmiş ise; ‘’Ezhel’in Savunması’’ da öyle olsun. Uyuşturucu ya da hangi konudan dolayı tutuklandıysa, öyle bir savunma yapsın ki, devlet; ‘’bu ideoloji artık suç olmaktan çıkarılsın, anayasa kitaplarından silinsin’’ desin. Ama ortaya hangi sonuç çıkarsa çıksın; ‘’Toplum yararına’’ olsun.

    Bir bebeğe tecavüz eden üç yaşlı adamın koğuşuna da girdim, El Kaidelisinin de, PKK’lısın da, Seri Katilin de Düşünce Suçlusunun da. Hangisi daha suçlu? Hangisi gerçek suç? Hangisi suçsuz? Bu tartışma tarih boyunca sürdü ve sürecek. Ancak net olarak gördüğüm bir şey var; hiçbir hapishane güzel değil. Bu yüzden Sercan’a da Ezhel’e de açık bir zihin, ileri görüşlülük, sabır ve kendisini ifade etme becerisi diliyorum. Bu benim vicdani desteğim.

    Nasıl ki, Allame;

    ‘’Kirlenmek güzeldir! Bir de sokak çocuklarına sor.’’

    diyor ya.
    ‘’Uyuşturucu güzeldir! Bir de uyuşturucuyla mücadele eden müptezel ailelerine sor.’’
    demek istiyorum.

    Sanat ve uyuşturucuyu bağdaştıramıyorum.

    Bu da benim ideolojim:

    Hiphop, uyuşan beyinlerin değil;
    Düşünen beyinlerin kültürüdür.

    apostrophe

    27/5/2018 12:29
        heart_plus : 3 stat_minus_2 : 0