@3 uzun ve ayrıntılı yorumun için çok teşekkürler dostum. öncelikle belirtmek isterim ki bu şarkı tamamiyle bir story telling şarkısı değil, "insanların suratlarını çalan bir adamı anlattığım" bir şarkı, adamın hissettiklerini, hissedebileceklerini, kafasından geçenleri yahut kurabileceği cümleleri. yani adamın bu işi nasıl yaptığından çok, zaman ve mekandan bağımsız olarak adamın düşüncelerini anlatmak istedim. anlatımın kapalılığına gelecek olursak, ben rapin daha çok sanatsal bir olgu olarak görüyorum, rap benim için:
"elimde çaldığım bir yüz, kapımın önündeyim, odama yaklaşıyorum, fakat önce anahtarımla kapımı açmam gerek, ve sonra paltomu asmam, anahtarların çıkardığı ses beni rahatsız ediyor."
gibi uzun ve tabiri caizse düz bir hikaye cümlesini sanatla, şiirle harmanlayarak:
"avcumda yüzümle kapının önünde bir adım daha yakınım
odamın içerisi fakat anahtar önce paltom sonra karıştım seslere"
gibi genellikle daha az kelimeyle, daha fazla anlam barındıran satırlara dönüştürmek için kullandığım bir araç (en basitinden şu az önce yaptığım translate'imsi şey şimdiden sonra bu şarkıyı dinleyenlerin aklına kazınacak ve yalnızca benim burada bahsettiğim anlamı düşünecekler, halbuki o sözlerden bambaşka anlamlar da çıkarabilmeliler. o yüzden az önce yaptığım şeyi bir daha yapmayacağım.) nasıl ki turgut uyar'ın, oktay rifat'ın, ne bileyim ece ayhan'ın şiirlerini okuduğun zaman tek bir anlama karşılık gelen basit cümlelerden çok, pek çok farklı anlama gelebilecek, bazen tamamlanmamış kelime grupları buluyorsan, benim bu ve daha sonraki şarkılarımda da çoğunlukla böyle cümlelere rastlayacaksın (burada ufak bir açıklama yapma gereği duydum, kendimi kesinlikle yukarıda bahsettiğim şairlerle karşılaştırmıyorum yanlış anlaşılmak istemem, hepsi benim üstadımdır). yorumunu anlayışla karşılayıp düşüncelerine saygı duysam da; benim yapmaktan keyif aldığım rap bu, ve sanırım bundan sonra da böyle olacak. şunu da belirtmek isterim ki ben yaptığım işlere her zaman şu gözle bakmışımdır, bir insan benim şarkılarımı ya çok sever, ya da hiç sevmez, ve açıkçası ben de öyle olmasını isterim. hoş, sözlerini anlamadığından dolayı da olsa şarkımı sana 2-3 kez dinletebildiysem bunun da şarkının seni bir yerden yakalamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. sonuçta kimse beğenmediği bir şarkıyı 2-3 defa dinlemez. *
son olarak, bahsettiğin isim muhtemelen server uraz, genelde herkes ona benzetir, her ne kadar tarzını sevmesem de. bahsettiğin gibi cumali efrah tadında bir şarkı yapmak isterim, ne kadar uzak durmaya çalışsam da bu aralar battle gibi biraz daha sert bir parça da yapmak düşüncesindeyim, ama battle'dan gerek olmadığı müddetçe uzak durmaya çalışıyorum. tekrar yorumun için teşekkür ederim, saygılar.
"elimde çaldığım bir yüz, kapımın önündeyim, odama yaklaşıyorum, fakat önce anahtarımla kapımı açmam gerek, ve sonra paltomu asmam, anahtarların çıkardığı ses beni rahatsız ediyor."
gibi uzun ve tabiri caizse düz bir hikaye cümlesini sanatla, şiirle harmanlayarak:
"avcumda yüzümle kapının önünde bir adım daha yakınım
odamın içerisi fakat anahtar önce paltom sonra karıştım seslere"
gibi genellikle daha az kelimeyle, daha fazla anlam barındıran satırlara dönüştürmek için kullandığım bir araç (en basitinden şu az önce yaptığım translate'imsi şey şimdiden sonra bu şarkıyı dinleyenlerin aklına kazınacak ve yalnızca benim burada bahsettiğim anlamı düşünecekler, halbuki o sözlerden bambaşka anlamlar da çıkarabilmeliler. o yüzden az önce yaptığım şeyi bir daha yapmayacağım.) nasıl ki turgut uyar'ın, oktay rifat'ın, ne bileyim ece ayhan'ın şiirlerini okuduğun zaman tek bir anlama karşılık gelen basit cümlelerden çok, pek çok farklı anlama gelebilecek, bazen tamamlanmamış kelime grupları buluyorsan, benim bu ve daha sonraki şarkılarımda da çoğunlukla böyle cümlelere rastlayacaksın (burada ufak bir açıklama yapma gereği duydum, kendimi kesinlikle yukarıda bahsettiğim şairlerle karşılaştırmıyorum yanlış anlaşılmak istemem, hepsi benim üstadımdır). yorumunu anlayışla karşılayıp düşüncelerine saygı duysam da; benim yapmaktan keyif aldığım rap bu, ve sanırım bundan sonra da böyle olacak. şunu da belirtmek isterim ki ben yaptığım işlere her zaman şu gözle bakmışımdır, bir insan benim şarkılarımı ya çok sever, ya da hiç sevmez, ve açıkçası ben de öyle olmasını isterim. hoş, sözlerini anlamadığından dolayı da olsa şarkımı sana 2-3 kez dinletebildiysem bunun da şarkının seni bir yerden yakalamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. sonuçta kimse beğenmediği bir şarkıyı 2-3 defa dinlemez. *
son olarak, bahsettiğin isim muhtemelen server uraz, genelde herkes ona benzetir, her ne kadar tarzını sevmesem de. bahsettiğin gibi cumali efrah tadında bir şarkı yapmak isterim, ne kadar uzak durmaya çalışsam da bu aralar battle gibi biraz daha sert bir parça da yapmak düşüncesindeyim, ama battle'dan gerek olmadığı müddetçe uzak durmaya çalışıyorum. tekrar yorumun için teşekkür ederim, saygılar.
