türkçe rap'in gelişmemesi diye bir durum yok aslında; görmezden gelinmesi durumu var.
bu müzik türü türkiyede herkes tarafından bilinmeye başlayalı tam 22 sene geçti. 22 sene de alışılamayacak, sindirilemeyecek bir şey var mı? bence yok. buradaki problem günümüzün moda tabiriyle "mainstream" dediğimiz ana akım medyanın türkçe rap'in gücünü görmezden gelmesi. örnek vermek gerekirse; bir pop/arabesk/tsm sanatçısı bir programa çıktığında ona sorulan sorular aşağı yukarı şu minvaldedir:
"bu albümünüzde bilmemkim'in bestelerini kullanmışsınız. bunun özel bir sebebi var mı?"
"albümün hazırlanması kaç ay sürdü?"
"abi bu parçada bağlamayı kim çalıyor?" vs.
peki bir rapçi (varsayalım ki sansar salvo) es kaza bir canlı yayına çıksa ona yöneltilen sorular nasıl oluyor:
"ehe şeyy sansar ne demek? hmm peki salvo ne demek? okey peki sansar salvo ne demek?"
"neden rap müzik?"
"sagopa hakkında ne düşünüyorsun?"
"ya sizin şarkılarda da ne kadar söz var ya söyle söyle bitmiyor heheh" vb.
görüldüğü üzere 22 yıldır istisnasız her programda türkçe rap'e ve mc'lere sanki esenler'e uzaydan yeni iniş yapmış edasıyla yaklaşılıyor. kardeşim bu adamlar 20 yıldır var. sansar dediğin adamın senin yaşın kadar albümü var, alayınızın yaşının toplamı kadar şarkısı var. konuk ettiğin sanatçıya insanların bilmediği şeyleri sorarsın. google'a sansar ne anlama geliyor diye yazdığında 5 saniyede bulabileceğin şeyi gidip konuğuna sormazsın. ama bunun sebebi de şu; sunucu olan kişi türkçe rap hakkında hiçbir şey bilmiyor. yani bu saçma soruları sormazsa eğer elinde soracak başka sorusu yok. o ve onun nezdinde bütün sunucular da her seferinde aynı saçma soruları soruyorlar. bu döngü tekrar ettikçe de türk halkı diyor ki "anaa yeni biri çıkmış adı da sansarmış." olay bundan ibaret. yoksa türkçe rap'in teknik açıdan gelişmesi inanılmaz boyutlardadır. gerek altyapılar, gerek lirikler vs. bakımından o çok özenilen amerikan rapçilerinden eksik yanı yoktur. bunu anlamak için 95-99 arası oldschool diye tabir ettiğimiz kişilerin ürettiği parçaları dinleyin ve günümüzdekilerle kıyaslayın. sadece ve sadece kendi çöplüğünde yaşamanın/yaşatılmanın sonucunda tanınmıyor türkçe rap. eğer bir gün bir canlı yayında sunucudan şunu duyarsak türkçe rap hak ettiği değeri görmüş demektir:
"sansar sana bir sorum olacak; 24.şarjör'e göre daha sakin altyapılar ve sözler kullanmışsın. bunun sebebini kişisel olarak olgunluğa erişmek olarak algılayabilir miyiz? yoksa bu gelip geçici bir durum mu?"
bu müzik türü türkiyede herkes tarafından bilinmeye başlayalı tam 22 sene geçti. 22 sene de alışılamayacak, sindirilemeyecek bir şey var mı? bence yok. buradaki problem günümüzün moda tabiriyle "mainstream" dediğimiz ana akım medyanın türkçe rap'in gücünü görmezden gelmesi. örnek vermek gerekirse; bir pop/arabesk/tsm sanatçısı bir programa çıktığında ona sorulan sorular aşağı yukarı şu minvaldedir:
"bu albümünüzde bilmemkim'in bestelerini kullanmışsınız. bunun özel bir sebebi var mı?"
"albümün hazırlanması kaç ay sürdü?"
"abi bu parçada bağlamayı kim çalıyor?" vs.
peki bir rapçi (varsayalım ki sansar salvo) es kaza bir canlı yayına çıksa ona yöneltilen sorular nasıl oluyor:
"ehe şeyy sansar ne demek? hmm peki salvo ne demek? okey peki sansar salvo ne demek?"
"neden rap müzik?"
"sagopa hakkında ne düşünüyorsun?"
"ya sizin şarkılarda da ne kadar söz var ya söyle söyle bitmiyor heheh" vb.
görüldüğü üzere 22 yıldır istisnasız her programda türkçe rap'e ve mc'lere sanki esenler'e uzaydan yeni iniş yapmış edasıyla yaklaşılıyor. kardeşim bu adamlar 20 yıldır var. sansar dediğin adamın senin yaşın kadar albümü var, alayınızın yaşının toplamı kadar şarkısı var. konuk ettiğin sanatçıya insanların bilmediği şeyleri sorarsın. google'a sansar ne anlama geliyor diye yazdığında 5 saniyede bulabileceğin şeyi gidip konuğuna sormazsın. ama bunun sebebi de şu; sunucu olan kişi türkçe rap hakkında hiçbir şey bilmiyor. yani bu saçma soruları sormazsa eğer elinde soracak başka sorusu yok. o ve onun nezdinde bütün sunucular da her seferinde aynı saçma soruları soruyorlar. bu döngü tekrar ettikçe de türk halkı diyor ki "anaa yeni biri çıkmış adı da sansarmış." olay bundan ibaret. yoksa türkçe rap'in teknik açıdan gelişmesi inanılmaz boyutlardadır. gerek altyapılar, gerek lirikler vs. bakımından o çok özenilen amerikan rapçilerinden eksik yanı yoktur. bunu anlamak için 95-99 arası oldschool diye tabir ettiğimiz kişilerin ürettiği parçaları dinleyin ve günümüzdekilerle kıyaslayın. sadece ve sadece kendi çöplüğünde yaşamanın/yaşatılmanın sonucunda tanınmıyor türkçe rap. eğer bir gün bir canlı yayında sunucudan şunu duyarsak türkçe rap hak ettiği değeri görmüş demektir:
"sansar sana bir sorum olacak; 24.şarjör'e göre daha sakin altyapılar ve sözler kullanmışsın. bunun sebebini kişisel olarak olgunluğa erişmek olarak algılayabilir miyiz? yoksa bu gelip geçici bir durum mu?"
