anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir. anayasalar ile toplum olarak özgürlüklerinin bir kısmını devlete teslim eder, karşılığında güvenceler alırsın. son referandumda evet veren de hayır veren de muhakkak ülkesini seviyordur. ancak %51 ile oy çoğunluğu sağlanan bir anayasa oylaması kesinlikle kazanılmış değildir. adı üstünde toplumsal mutabakat. %51 bu anayasa maddeleri kabulümdür diyor. ki çoğunun maddeleri okumadığından eminim. liderlerine bağlılıklarından, o ne yaparsa doğrudurculuklarından evet dedi çoğu. fakat toplumun %49u bu taslağa karşı çıkıyor. %49 az bir rakam değil. cumhurbaşkanı ve hükümet de bunun farkında. bu yüzden suratları asık. rte bu yüzden çıkmadı o balkona. çıkıp tv kanallarında ha 1-0 ha 5-0 sonuçta biz kazandık diyor sayın cumhurbaşkanı. ancak o da biliyor ki bu bir futbol maçı değil.başkanlığını istemeyen 24 milyon kişi var. bu az buz bir rakam değil. hele bir ülkede böylesine köklü bir anayasa değişikliği yapmak için hiç değil. %49 hayır veren bu insanlar istanbul - ankara - izmir - adana - mersin - antalya - diyarbakır gibi ülkenin 8 büyük ilinin 7sinde çoğunluktalar. böyle bir değişikliğe güven oyu minimum %65'ler civarında olmalı ki toplumun tüm kesimlerine dokunulabildiği anlaşılsın. %49 hayır'ın ileride nasıl problemler getirebileceğini onlar da görüyolarlar. ancak biz kazandık diye demeçler verip ve dik görünmek zorundalar tabanı ellerinde tutabilmek adına. her neyse, zaman gösterecek yakın gelecekte ülkede neler olacağını. ülkede iç savaş tehdidini türk - kürd çatışması minvalinde görüyorlardı. şu anlaşıldı ki seküler - muhafazakar çatışması riski daha fazla. hükümette sağolsun körüklemek için elinden geleni yapıyor. hakkımızda hayırlısı.