ekşide debeye girmiş bir başlık. eksisozluk.com/entry/115205716
yazan arkadaş rap camiasından değil belli ki ama bizde de malum nazlı vs. gibi gündemler oluşabiliyor arada sırada. bu yüzden dikkate değer olduğunu düşünüyorum.
"müzisyenim. yıllardır müzikle uğraşıyor, bir şeyler üretmeye çalışıyorum. önceden youtube üzerinden şarkılarımı paylaşıyordum. kendi kendime içimi döküyordum bir nevi. hiçbir beklentim olmadan senelerce çaldım söyledim. çoğu şarkımı kaydetme gereği bile duymadım. bunları neden söylüyorum; okuduklarınızdan sonra beni primci, bencil biri olarak görmemeniz için...
neyse ben müziklerimi eşe dosta dinletirken youtube üzerinde belli bir takipçiye ulaştım. bu süreçte hiç reklam yapmadım, öyle yıllar içinde bin aboneye kadar ulaştım. bu benim için yeterli bir kitleydi. kendimi kasmadan müzik yapıyordum.
bir süre sonra youtube kullanışsız geldi insanlara ve şarkıları spotify'a yüklememi istediler. oradan daha rahat dinleriz hem başka insanlara ulaşman kolay olur dediler. belki listelere girersin ve insanlar müziğini keşfeder dediler. böylece birkaç şarkıyı yüklemeye karar verdim. keşke hiç bulaşmasaydım. yaptığım müzikten keyif alamaz olduğum gibi dinlediğim müzikten de keyif alamaz hale geldim.
şimdi olayı kısaca anlatmaya çalışacağım. spotify artist diye bir uygulama var. bu uygulama spotify'ın sanatçılara özel istatistik uygulaması. buradan kim ne zaman nerede şarkınızı dinlemiş görebiliyorsunuz. ayrıca müzik editörlerine şarkınızı yollayıp, spotify listelerine girebiliyorsunuz. bu uygulama şarkı yüklediğinizde sizden şarkınızı tanıtmanızı istiyor. hangi tarz, hangi enstrumanlar var, ne hissederek yazdın gibi soruları yanıtlayıp editörlere yolluyorsunuz. hepsi hikaye tabi müziği açıp dinlemek şöyle dursun kapağına baktıklarını bile sanmıyorum.
bende bu uygulamadan yüklediğim şarkıları editörlere göndermeye başladım.
yıllardır müzikle uğraştığım için mix, mastering, aranje gibi konularda belli bir kalitenin üstüne çıktığımı düşünerek şarkıları yüklemeye başladım. pat diye listelere girmesem de ucundan kıyısından bir yer edinirim gibime geliyordu. kendimi beğendiğim için söylemiyorum bunları. spotify'ın listelerindeki şarkıların rezilliğini bildiğim için güveniyordum kendime. neyse bir iki derken ben bir sürü şarkı yükledim zaman içinde. ilk bir iki şarkıdan ses gelmedi ama moralimi bozmadım üretmeye ve yüklemeye devam ettim. meşhur olmak, milyonlara ulaşmak gibi derdim olmadığından pek üstüne düşmedim.
tabi bu işlere girince insan ister istemez insanlar ne dinliyor diye takip etmeye başlıyor. bir yandan listelerde neler var neler yok diye kontrol ediyorum. diğer yandan daha profesyonel işler çıkarabilmek için ekipmanlar alıyorum. günler, aylar böyle geçerken ben baya baya işi gücü bırakıp müzikle uğraşmaya başladım. hatrı sayılır vaktimi mix, mastering ve aranje konularına ayırmaya başladım. tabi kimse beni zorlamazdı, keyif alarak ilerledim. bu kadar emek verince insan hırsa kapılıyor ister istemez. saçma sapan şarkıları listelerde gördükçe iyice hırslandım. daha fazla yoğunlaştım müziğe. artık iş insanlara müziklerimi ulaştırabilmekten çıktı, editörlere kendimi gösterebilme çabasına dönüştü. 2 yılda 20'den fazla şarkımı düzenleyip, aranje edip kılığa sokarak spotify'a yükledim. bir tane bile şarkı listeye girmez mi? girmezmiş.
önce kendi kendime düşündüm. dedim herhalde sen bu işi beceremiyorsun. fazla zorlama kendi gölgende tıngırdat dur gitarını. böyle boş çabalara giriştiğim için çok kızdım kendime ve köşeme çekildim. yaklaşık 6 ay kadar da hiç girip bakmadım spotify artiste. kaydettiğim şarkılara da özenmeden olduğu gibi yüklemeye başladım. sonra bir arkadaşım bir haber linki attı. haber eskiydi ama ben yeni görüyordum.
www.birgun.net/…sfetmeye-hazir-misin-266854
bu haberi okuduktan sonra içimdeki hırs öfkeye dönüştü. sadece kendi uğradığım haksızlık için değil. insanlara zorla dinletilen şarkılar yüzünden de öfkeliydim. habere göz atmayanlar için özet geçeyim, haberde spotify listelerinin ticari amaçlarla hazırlandığı ve hazırlanırken hiçbir kriterin olmadığını söylüyor. neyse ben o öfkeyle spotify'ın türkiye editörüne ulaşmaya çalıştım. tek bir mail adresi dahi bulamadım. bir instagram adresi buldum o da eklediğim gibi engelledi. ismini cismini söylemiyorum merak eden yazar google'a bulur. yurtdışındaki adreslerine mail attım dönen olmadı.
sonra spotify'dan bağımsız olarak listeler yapan şirketlere ve şahıslara ulaşarak onlar aracılığıyla sormak istedim. dedim eğer böyle bir tezgah varsa bu işi bunlar bilir. sonra spotify'da müzik listesi olan şahıslara ulaşmaya başladım. bazısı listelerin açıklama kısmına mail adresi bırakmış, bazısı instagram adresi bırakmış. üşenmedim 30-40 tanesini buldum ve sordum. kimisi cevaplamadı, kimisi fiyat listesi attı*
sonuç olarak şunları gördüm. eğer büyük bir plak şirketiyle çalışıyorsanız spotify sizi listeye almıyor. ya şarkınızı viral olarak tanıtıp gözlerine sokmanız lazım ya da plak şirketleriyle çalışmanız lazım. öyle indie bindie yok. kendi kafanıza göre takılırsanız spotify sizi görmezden geliyor. yetenekmiş, sanatsallıkmış, özgünlükmüş, bağımsızlıkmış falan aranmıyor. uyduruk kaydırık plak şirketlerine mesaj atarsanız, size belli bir ücret karşılığında listelere sokabileceklerini söylüyorlar zaten. bu şirketler size bot hesaplarla dinleme yüklüyorlar. bu bot yüklemeleri siz de kendi kendinize yükleyebilirsiniz. satan distribütörler var. siz de deneyip görebilirsiniz.
diğer olay, spotify'dan bağımsız olan şahısların listeleri... bu listelere ilk sıradan girmek isterseniz 5bin takipçili listelerde 1.sıra ortalama 200tl. yanlış duymadınız 200tl. böyle 10 tane listeye şarkınızı sokarsanız 2bin tl'ye spotify'da viral olabilirsiniz. bu parayı ödeyeceğiniz kişiler iki kelimeyi bir araya getiremeyen, müzikten anlamayan insanlar. vergi vermeden, makbuz kesmeden para kazanıyorlar. anlaşmalı oldukları büyük şirketler var. o yüzden her zaman listelere alamıyorlar. rezerve edilebiliyor büyük firmalar tarafından.
diyeceğim o ki, bugün kulağınıza çalınan her müzik size dayatılıyor arkadaşlar. koskoca spotify unkapanına dönmüş. bir umut diyerek insanlar kredi falan çekip ünlü olabilmek için bu tiplere para kazandırıyor. bugün dinlediğiniz şarkıları seneler sonra açıp dinlemeyeceksiniz. çünkü beğendiğiniz için değil size dayatıldığı için dinliyorsunuz.
dinlediğiniz müzikler, takip ettiğiniz listeler 100tl'ye 200tl'ye şarkıları sıralayan saçma sapan insanlar tarafından yönetilmektedir. ben müzikle geçinmek zorunda olmadığım için rahat davranabiliyorum. ama müziğiyle hayatını idame ettiren bir sürü sanatçı var. bu sanatçılar usul usul yok olup gidiyor. saçma sapan insanlar zorla size kendini dinletiyor. evet zorla! herkes ünlü olmak istiyor. tek dert para. işte hayattan bu yüzden keyif alamıyorsunuz. her şeyde olduğu gibi müzikte de soytarılar çağındayız. ve bu soytarıların saçmalıklarını dinlemekten başka seçenek sunulmuyor.
bu mesajı okuyorsanız. sevgili fulemars'a teşekkür ediyorum. kendime prim çıkardığım düşünülmesin diye herhangi bir link falan eklemedim.
thecanb"
yazan arkadaş rap camiasından değil belli ki ama bizde de malum nazlı vs. gibi gündemler oluşabiliyor arada sırada. bu yüzden dikkate değer olduğunu düşünüyorum.
"müzisyenim. yıllardır müzikle uğraşıyor, bir şeyler üretmeye çalışıyorum. önceden youtube üzerinden şarkılarımı paylaşıyordum. kendi kendime içimi döküyordum bir nevi. hiçbir beklentim olmadan senelerce çaldım söyledim. çoğu şarkımı kaydetme gereği bile duymadım. bunları neden söylüyorum; okuduklarınızdan sonra beni primci, bencil biri olarak görmemeniz için...
neyse ben müziklerimi eşe dosta dinletirken youtube üzerinde belli bir takipçiye ulaştım. bu süreçte hiç reklam yapmadım, öyle yıllar içinde bin aboneye kadar ulaştım. bu benim için yeterli bir kitleydi. kendimi kasmadan müzik yapıyordum.
bir süre sonra youtube kullanışsız geldi insanlara ve şarkıları spotify'a yüklememi istediler. oradan daha rahat dinleriz hem başka insanlara ulaşman kolay olur dediler. belki listelere girersin ve insanlar müziğini keşfeder dediler. böylece birkaç şarkıyı yüklemeye karar verdim. keşke hiç bulaşmasaydım. yaptığım müzikten keyif alamaz olduğum gibi dinlediğim müzikten de keyif alamaz hale geldim.
şimdi olayı kısaca anlatmaya çalışacağım. spotify artist diye bir uygulama var. bu uygulama spotify'ın sanatçılara özel istatistik uygulaması. buradan kim ne zaman nerede şarkınızı dinlemiş görebiliyorsunuz. ayrıca müzik editörlerine şarkınızı yollayıp, spotify listelerine girebiliyorsunuz. bu uygulama şarkı yüklediğinizde sizden şarkınızı tanıtmanızı istiyor. hangi tarz, hangi enstrumanlar var, ne hissederek yazdın gibi soruları yanıtlayıp editörlere yolluyorsunuz. hepsi hikaye tabi müziği açıp dinlemek şöyle dursun kapağına baktıklarını bile sanmıyorum.
bende bu uygulamadan yüklediğim şarkıları editörlere göndermeye başladım.
yıllardır müzikle uğraştığım için mix, mastering, aranje gibi konularda belli bir kalitenin üstüne çıktığımı düşünerek şarkıları yüklemeye başladım. pat diye listelere girmesem de ucundan kıyısından bir yer edinirim gibime geliyordu. kendimi beğendiğim için söylemiyorum bunları. spotify'ın listelerindeki şarkıların rezilliğini bildiğim için güveniyordum kendime. neyse bir iki derken ben bir sürü şarkı yükledim zaman içinde. ilk bir iki şarkıdan ses gelmedi ama moralimi bozmadım üretmeye ve yüklemeye devam ettim. meşhur olmak, milyonlara ulaşmak gibi derdim olmadığından pek üstüne düşmedim.
tabi bu işlere girince insan ister istemez insanlar ne dinliyor diye takip etmeye başlıyor. bir yandan listelerde neler var neler yok diye kontrol ediyorum. diğer yandan daha profesyonel işler çıkarabilmek için ekipmanlar alıyorum. günler, aylar böyle geçerken ben baya baya işi gücü bırakıp müzikle uğraşmaya başladım. hatrı sayılır vaktimi mix, mastering ve aranje konularına ayırmaya başladım. tabi kimse beni zorlamazdı, keyif alarak ilerledim. bu kadar emek verince insan hırsa kapılıyor ister istemez. saçma sapan şarkıları listelerde gördükçe iyice hırslandım. daha fazla yoğunlaştım müziğe. artık iş insanlara müziklerimi ulaştırabilmekten çıktı, editörlere kendimi gösterebilme çabasına dönüştü. 2 yılda 20'den fazla şarkımı düzenleyip, aranje edip kılığa sokarak spotify'a yükledim. bir tane bile şarkı listeye girmez mi? girmezmiş.
önce kendi kendime düşündüm. dedim herhalde sen bu işi beceremiyorsun. fazla zorlama kendi gölgende tıngırdat dur gitarını. böyle boş çabalara giriştiğim için çok kızdım kendime ve köşeme çekildim. yaklaşık 6 ay kadar da hiç girip bakmadım spotify artiste. kaydettiğim şarkılara da özenmeden olduğu gibi yüklemeye başladım. sonra bir arkadaşım bir haber linki attı. haber eskiydi ama ben yeni görüyordum.
www.birgun.net/…sfetmeye-hazir-misin-266854
bu haberi okuduktan sonra içimdeki hırs öfkeye dönüştü. sadece kendi uğradığım haksızlık için değil. insanlara zorla dinletilen şarkılar yüzünden de öfkeliydim. habere göz atmayanlar için özet geçeyim, haberde spotify listelerinin ticari amaçlarla hazırlandığı ve hazırlanırken hiçbir kriterin olmadığını söylüyor. neyse ben o öfkeyle spotify'ın türkiye editörüne ulaşmaya çalıştım. tek bir mail adresi dahi bulamadım. bir instagram adresi buldum o da eklediğim gibi engelledi. ismini cismini söylemiyorum merak eden yazar google'a bulur. yurtdışındaki adreslerine mail attım dönen olmadı.
sonra spotify'dan bağımsız olarak listeler yapan şirketlere ve şahıslara ulaşarak onlar aracılığıyla sormak istedim. dedim eğer böyle bir tezgah varsa bu işi bunlar bilir. sonra spotify'da müzik listesi olan şahıslara ulaşmaya başladım. bazısı listelerin açıklama kısmına mail adresi bırakmış, bazısı instagram adresi bırakmış. üşenmedim 30-40 tanesini buldum ve sordum. kimisi cevaplamadı, kimisi fiyat listesi attı*
sonuç olarak şunları gördüm. eğer büyük bir plak şirketiyle çalışıyorsanız spotify sizi listeye almıyor. ya şarkınızı viral olarak tanıtıp gözlerine sokmanız lazım ya da plak şirketleriyle çalışmanız lazım. öyle indie bindie yok. kendi kafanıza göre takılırsanız spotify sizi görmezden geliyor. yetenekmiş, sanatsallıkmış, özgünlükmüş, bağımsızlıkmış falan aranmıyor. uyduruk kaydırık plak şirketlerine mesaj atarsanız, size belli bir ücret karşılığında listelere sokabileceklerini söylüyorlar zaten. bu şirketler size bot hesaplarla dinleme yüklüyorlar. bu bot yüklemeleri siz de kendi kendinize yükleyebilirsiniz. satan distribütörler var. siz de deneyip görebilirsiniz.
diğer olay, spotify'dan bağımsız olan şahısların listeleri... bu listelere ilk sıradan girmek isterseniz 5bin takipçili listelerde 1.sıra ortalama 200tl. yanlış duymadınız 200tl. böyle 10 tane listeye şarkınızı sokarsanız 2bin tl'ye spotify'da viral olabilirsiniz. bu parayı ödeyeceğiniz kişiler iki kelimeyi bir araya getiremeyen, müzikten anlamayan insanlar. vergi vermeden, makbuz kesmeden para kazanıyorlar. anlaşmalı oldukları büyük şirketler var. o yüzden her zaman listelere alamıyorlar. rezerve edilebiliyor büyük firmalar tarafından.
diyeceğim o ki, bugün kulağınıza çalınan her müzik size dayatılıyor arkadaşlar. koskoca spotify unkapanına dönmüş. bir umut diyerek insanlar kredi falan çekip ünlü olabilmek için bu tiplere para kazandırıyor. bugün dinlediğiniz şarkıları seneler sonra açıp dinlemeyeceksiniz. çünkü beğendiğiniz için değil size dayatıldığı için dinliyorsunuz.
dinlediğiniz müzikler, takip ettiğiniz listeler 100tl'ye 200tl'ye şarkıları sıralayan saçma sapan insanlar tarafından yönetilmektedir. ben müzikle geçinmek zorunda olmadığım için rahat davranabiliyorum. ama müziğiyle hayatını idame ettiren bir sürü sanatçı var. bu sanatçılar usul usul yok olup gidiyor. saçma sapan insanlar zorla size kendini dinletiyor. evet zorla! herkes ünlü olmak istiyor. tek dert para. işte hayattan bu yüzden keyif alamıyorsunuz. her şeyde olduğu gibi müzikte de soytarılar çağındayız. ve bu soytarıların saçmalıklarını dinlemekten başka seçenek sunulmuyor.
bu mesajı okuyorsanız. sevgili fulemars'a teşekkür ediyorum. kendime prim çıkardığım düşünülmesin diye herhangi bir link falan eklemedim.
thecanb"
