Merhabalar. Sözlükte başlığını açtığın şarkılara baktım. Diğer arkadaşlar okuyuş ve teknik detaylar hakkında yorum yapmış zaten; ben tarz ve sözler üzerinden bir şeyler söyleyeceğim.
Ati 242 pek dinlediğim bir şahsiyet değil. Sadece bir iki şarkısını dinledim. O yüzden ikinizin benzerliği konusunda herhangi bir yorum yapamayacağım.
Ben genel olarak trap müziği sevmiyorum. Teknik olarak tercih edilebilir ama “trap” deyince akla gelen klasik mevzulardan hoşlanmıyorum. Yoksa müzikal açıdan trap tercih etmekte bir sakınca yok; Sefir mahlaslı rapçi trapte iyidir mesela.
Şarkılarda kurduğun bazı cümleleri buraya alıyorum:
* Sıkıntıyı çektik, sürmeliyiz keyfi
* Bizim ekip olur fame
* İşimiz trap
* Geri geldik, derebeylik gibi kuruluruz, üstünüze basa basa yürürüz (Zwei Eins Zwei)
* Yara verir sana bu flow, bir adım geri (Zwei Eins Zwei)
* (...) Bu çocuk M, (...) pastadaki payınıza diş bileyecek (Cano)
* Desteğiniz olmadı bana hiç ama desteleri sayacağım bi' gün karşınızda (Cano)
vs.
Bunlar senin cümlelerin değil gibi. Hatta aslında tam olarak kimsenin cümleleri değil; trap'in cümleleri. Aralarda kendini yansıtan bir iki cümle kuruyor olsan da tarzının trap olması ve bu tür cümleleri birkaç kez kullanman sebebiyle şarkıların “klasik trap” olmaktan öteye geçemiyor. Bu da “Özentisin” ve “Senden çok var” gibi yorumların ardı arkasının gelmeyeceği anlamına gelir. Teknik detaylar bir yana bırakılsa ve Ati 242'ye özenmediğin kabul edilse bile yine klasik trap yapıyorsun. Bu tarzı sevenler belki beğenebilir ama hazzetmeyenler de çok; özellikle Bol Sözlük'te. (Sagopa Kajmer de Groovypedia röportajında, trap yapanlar hakkında “Rap yapıyorum deme bari, trap yapıyorsun.” demişti mesela.)
Tarzın getirisi olarak fazla iddialı cümleler de kuruyorsun. Rapini öven “Yara verir sana bu flow”, “İşimiz trap” gibi cümleler yolun başındaki bir insan için fazla iddialı. Ortaya nicelikçe ve nitelikçe elle tutulur işler koymadan bu tarz cümleler kurmak, şarkılarını sadece “Bu iş böyle yapılıyor.” mantığında ürettiğin izlenimi veriyor. O zaman da bir ağırlığı olmuyor. (Sırf senin özelinde geçerli değil bu durum. İşinde belli bir aşama kaydetmemiş herhangi bir kimse kendi işini bu şekilde övmeye başladığı zaman yadırganır.)
Piyasa ve maddiyat konularında da klasik ve iddialı cümleler kuruyorsun. Piyasa konusunda “Piyasanız tek tip”, “Bu çocuk M, (...) pastadaki payınıza diş bileyecek“ falan diyorsun. Maddiyat konusunda da “Sıkıntıyı çektik, sürmeliyiz keyfi”, “Desteğiniz olmadı bana hiç ama desteleri sayacağım bi' gün karşınızda” vs. diyorsun. Piyasada belli bir yere gelmemiş biri bu tarz cümleler kurunca “Daha dur bakalım.” derler. Reklamla şişirilen, şirketlerin desteğini arkasına alıp belli dinlenmelere erişen rapçiler bile deste deste para saymaktan bahsedince itici duruyor; sen daha belli bir konuma yükselmeden “Desteleri sayacağım.” dersen “Yürü git işine” derler. :-) Keyif sürmek de aynı şekilde... Herkes keyif sürmek istiyor; ama rap sürülen keyfi değil, insanların sürüklendiği keyifsizliği anlattığı zaman bir ağırlığı oluyor. Bu sebeple trap de özentilik ve/veya züppelik olarak algılanıyor. Bu seninle ilgili bir durum değil, tarzla ilgili bir durum. Sen de bu tarzda ilerleyince bu tür eleştiriler gelmesi normal.
Aralarda semtinden de bahsediyorsun. Bunlar gözlemlerinin ürünü de olabilir; ama "semt rapi" de bir noktadan sonra dinleyicileri baydı. Eski dönemlerde bu tarz işler ilgi gördüyse de belli bir noktadan sonra "kabak tadı" vermeye başladı. (bkz:
türkçe rapin kabak tadı vermesi) O sebeple, bu tarz cümleler de dinleyiciyi yakalamanı sağlayamayabilir.
Şarkılarına genel olarak benzer eleştiriler gelmiş; bazılarına karşılık da vermişsin. Gelen eleştiriler hakkında fazla yorum yapma; bu polemikçi bir tutumun olduğu izlenimi veriyor. Eleştiriler bazen hakaret seviyesine varmış ama burası bir sözlük; seviyesiz konuşanlar da olabiliyor. Bence yanıt vermek yerine eksiyi bas; gerekirse admine veya moderatörlere şikâyet mesajı ilet. Zaten şikâyet olunca hakaret içeren entry'ler siliniyor.