birkaç yıl öncesine kadar şarkılarında kendi iç hesaplaşmalarını dinleyiciye daha çok yansıtan bir kezzo dinliyorduk. mesela dağınık hayatım'da "mühendis değilim, rapçiyim ben" diyordun. bugün ise müziği hayatının merkezine yerleştirmiş haldesin ve "takılıyorum" gibi parçalarında kendi geçmişinin özeleştirilerini dahi olgunlukla verebiliyorsun. müziği seçmekten hiç pişmanlık duydun mu, gelecekte de geçimini müzikten sağlamayı mı düşünüyorsun?

mc'liğinin yanısıra prodüksiyon yönün de oldukça kuvvetli. kendi altyapılarını hazırlayabilen ve başka isimlerin de altyapılarına da çokça okuyan, türkçe rap piyasasında işbirlikçi yönü en kuvvetli isimlerdensin. haliyle iyi bir network'e sahip gibisin. bütün bu doneler ışığında kendi labelını kurmayı ya da şirketleşmeyi düşünüyor musun?

kafamın içi albümü düet bakımından karanlık'a göre daha zengindi. bu zenginlik geniş kitlelere ulaşmak için kullandığın bir strateji miydi? yoksa şartlar elverdiğince yeni ortak çalışmalar yayınlamaya devam edecek mi kezzo?