(bkz:
sözlerini de yazayım tam olsun)
damarıma akan ab-ı hayat şarap
son yuduma gelene kadar iyiydi hayat
benim gibi uykusuza çare değil zaman
iki gram huzur verir sanki bana haram
dünyayı satarım istersen sana agam
bir tek kalsın bana sahte dostlar hepsi tamam
hesap sormak için lazım onlar bana daha
intikamın tadı güzel biçilemez paha
sezar'ı öldüren brütüs değil de güven
güvenirsen bütün emeğin gidecek güme
ölen yoksa boşu boşuna güler son gülen
sevinmesin hayat ne getirir bunu bilen
yok bunu silmek
çok zor bu mizantrop çıktı yoldan
korkmalısın belki de yok sayıp
uykunu derin derin uyumalısın
aklını varlığımdan korumalısın
içimde bu öfkenin ateşi var
hayat bana kafes sudan
boğuluyorum
bu ne biçim bir kader ulan
sona koştukça yollar uzar
yoruluyorum
bozuk düzenin güdümlü füzesiyim
karanlıkta göz alan o ışık huzmesiyim
kimse üzmeye kalkmasın üzen olurum
seni ve o hayatını düzen olurum
güneşe tükürecektim ki dünyaya kustum
o gün bugündür gökyüzüm biraz daha puslu
suçlular mutlu ve sanki hep usluymuş gibi
davranırken neden ben olayım suskun
sana şişenin gibini gösterene soralım
hayatın pisliğini üstümüze sürenler
adım gibi eminim başını yastığa koyarken rahat
seni tutmayan uyku ömrünce gelmez bir daha
aldanamam çocuksu yüzüne tecrübe bu
elbette gelenler gider hepsi meçhule doğru
yine doğrul, yerinden hiçe yoğrul
bir kabusa dönmüş ateşin ellerine doğdum